Spor

Yorum: Bursaspor’da beş dakikada “kafa”lar karıştı

0

Pazartesi kendi sahasında Ankaragücü ile oynayan Beşiktaş, perşembe de deplasmanda Bursaspor ile karşılaşıyor. Pazar bir maç daha yapacak ve sonra hafta içi Avrupa’da oynayacak. Düşünüyorum da eskiden, çok da eski değil, Avrupa maçları öncesi lig maçı ertelenirdi. Şimdi, yedi günde üç maç temposuyla gidiyoruz. Günün birinde umarım alışır oyuncular buna. Yoksa şimdi, birilerinin sürümden kazandığı bir uygulama olmaktan öteye geçmez bu yaşadıklarımız.

Bursaspor maçı ise herhangi bir maç değil Beşiktaş için. Geçen sezon bu maç oynanamamıştı. Onlarca taraftar gözaltına alınmıştı, Bursaspor’a da anormal cezalar verilmişti. Beş maç seyircisiz ve üç maç deplasmanda seyircisiz… Sonra ne olduysa oldu, bir oylamada Bursaspor’un oyu gerekti (herhalde) ve beş maç seyircisiz ceza tamamen kalktı. İndirilmedi! Tamamen kaldırıldı. Benzeri bir uygulama olmuş mudur daha önce? Tabii ki hayır. Şans bu ya, cezanın kapsamındayken çıkan maçlardan bir tanesi de Beşiktaş’a denk geldi.

Peki neden bu ceza alınmıştı? Beşiktaş taraftarı maça gelecekken, şehirde olaylar çıkmıştı, maç oynanamıştı. Peki ceza kalktığına göre Beşiktaş taraftarı maça gelebiliyor olmalı değil mi? Hayır! Yani yine o taraftarların orada “hedef” olduğunu kabul ediyor birileri ama ceza kalktı. Bu kadar anlamsız bir olay yani. Olanlar, şehri birbirine katanların yanına kar kaldı kısaca.

Maça gelince, Bursa’da yoğun yağmur altında oynandı karşılaşma. Yağmurun etkisiyle, tribünlerde boşluklar vardı (10.000 kadar koltuk boştu) ve maçın tribün ateşini de biraz yağmurla düştü denilebilir.

Maça gelirsek, iki kişi maça damgasını vurdu. Bunlardan ilki Beşiktaş’ın antrenörü Carlos Carvalhal! Bugün maç kazanıldıysa, Carvalhal’a rağmen kazanıldı. Hiçbir antrenör 86. dakikadan sonra gelecek golleri planlayamaz! Böyle olunca sahaya çıkan takımın defansifliği, etkisizliği tamamen Carvalhal’in seçimleri sonucu oldu. Guti gibi bir oyuncunun kaybedilmeye çalışılmasına hiç girmiyorum bile. Düşünün, Beşiktaş, Bursaspor’un karşısında 4-5-1 gibi bir oyun dizilişinden ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra vazgeçebiliyor.

Maça damga vuran diğer isim ise Yunus Yıldırım’dı. Taraflıydı demiyorum fakat hakem çok kötüydü. Maçın bu kadar sert oynandığı bir ortamda, Bursaspor’un tek kırmızı kartının küfürden çıkmış olması dab u kötü yönetimin kanıtı gibi. Sadece üstün koru bir bakış ile, Bursaspor’dan iki (Dakika 15 Ozan ve Dakika 86 Tagoe) ve Beşiktaş’tan da bir (Dakika 75 Simao) kırmızı kart daha olmalıydı maçta.

Maçın genelinde, sahanın da ağırlığıyla birlikte mücadele gücü çok yüksekti. Fakat bu mücadele gol pozisyonlarına dönemedi. Üç golün de, organize bir atak sonrası olmamasının nedeni olarak da bu mücadele ve ağır saha gösterilebilir. Bursaspor’un ikinci yarıda skoru korumaya çalışması, Beşiktaş’ın da bir türlü hücum edememesi maçı pozisyonsuz bıraktı. Buna rağmen Beşiktaş’ın organize olamayan takımların ilacını iyi kullandığı artık bir gerçek. Son beş golün, beşi de kafayla geldi. Holosko bile çok zor bir pozisyonda kafa golü attı! Beklenmedik bir anda skor tersine döndü. Bu oyun ve skor, Bursaspor’u Beşiktaş’a karşı daha fazla bileyecektir. 86 dakika Beşiktaş’ı yenen takım, 93. dakikada sahadan yenik ayrıldı.

Son bir söz de Bursaspor tribünlerine söylenmeli. Boşluklar olmasına rağmen çıkan ses mükemmeldi. Tabii ki burada enteresan da iki nokta vardı. Bir Beşiktaş maçında, Beşiktaşlı futbolcuların İnönü’den alışık olduğu tezahüratları yapmak enteresan bir durumdu. Yabancı oyuncuların çok olduğu Beşiktaş’ta bazı oyuncular evinde hissetmiş olabilir. Bir diğer nokta da, neredeyse her dakika küfür vardı tribünlerde.

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

More in Spor

You may also like

Comments

Comments are closed.