ManşetTarım-Gıda

Yasaklanan beş pestisitin kullanım süresi ikinci kez uzatıldı: Stoklar tükeninceye kadar zehir mi yiyeceğiz?

0

Tarım ve Orman Bakanlığı, Avrupa Birliği’nin sağlığa, çevreye ve biyolojik çeşitliliğe zararlı olduğu gerekçesiyle yasakladığı pestisitlerin kullanım süresini ikinci kez uzattığı ortaya çıktı.

Daha önce birçok kez Meclis gündemine tarım zehirleriyle ilgili 19 Kasım 2021 tarihli kararda Chlorpropham ve Oxadiazon etken maddesinin kullanımını yasaklarken Chloridazon, Dimethoate, Desmedipham, Ethoprophos ve Linuron’un bazı tarımsal ürünlerde kullanımını, alternatifleri bulunmadığı gerekçesi uzattı. 

Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, çalışmaları ve yaratılan farkındalık sayesinde yayınlaman yeni kararlar ile birlikte Zehirsiz Kampanya döneminde yasaklanan pestisit sayısının 27’ye yükseldiğine dikkat çekti.

Şehirlioğlu, alınan kararla ilgili yaptığı açıklamada ise şunlara dikkat çekti: “Bakanlık, bundan iki yıl önce, 21 Aralık 2019’daki kararında ‘AB’de kullanımı sonlandırılan veya sonlandırılacak olan’ şeklinde ifade ettiği ve bu yedi pestisitin de dahil olduğu 41 pestisit için üniversitelerden ve bitki koruma ürünleri sektöründen görüş talep ederek konuyu tartışmaya açmıştı. Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı olarak biz de adı geçen tarım zehirlerinin zararlarına ilişkin hazırladığımız “Ölümcül Tehlike” raporu ile yasaklama talebimizi yineledik.”

Bakanlık şirketleri koruyor

Bakanlık tarafından yayınlanan 29 Temmuz 2020 tarihli belgeye göre, adı geçen beş pestisit etken maddesinin ithalatının ve imalatının sonlandırılma tarihleri sırası ile 30 Eylül 2020 ve 31 Ekim 2020. Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı, izin sürelerinin uzatılmadığı durumda, kararda adı geçen pestisitlerin bir yılı aşkın süredir üretilmelerinin ve ithal edilebilmelerinin söz konusu olmadığını belirtti: “Bakanlık tarafından bu pestisitlerin hâlâ kullanımına izin verilmesi, çiftçiden ve halktan çok, şirketleri güvence altına alıyor ve stoklarını piyasada değerlendirmelerinin önünü açıyor.”

Ağ, kullanım süresi uzatılan zehirlerden üçü için yaptığı incelemede ise şu sonuçlara ulaştı:

  • Ethoprophos etken maddesine bağcılık kadar seralarda sebze yetiştiriciliğinde de ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, bu pestisitin kullanım süresinin uzatılması, yasaklı olduğu sera ürünlerinde kullanım riski oluşturacaktır. Oysa bağcılıkta verim için bu pestisite ihtiyaç duyulmamasının en basit kanıtı, 2020 yılı organik tarım verilerine göre, sadece Manisa’da 5 bin 251 hektar alanda 102 bin 705 ton organik sofralık üzüm yetiştirilmesidir.
  • Bakanlığın gerekçesinin aksine, Dimethoate etken maddesinin piyasada bitki koruma ürünü olarak alternatifi vardır.
  • Linuron etken maddesi kullanım açısından geniş bir yelpazeye sahiptir. Piyasada Linuron’a eşdeğer olmasa bile başka herbisitler (ot zehiri) vardır ancak en önemlisi otlara karşı münavebe gibi kültürel önlemler ve mekanik mücadele alternatifleri mevcuttur.

‘Ülke içi ve ihraç ürünlere ayrı prosedür mü uygulanıyor?’

Tarım zehirlerinin tamamen yasaklanması gerekirken kullanım sürelerinin yeniden uzatılmasına karar veren Bakanlığa şu sorular, yöneltildi:

  • AB, halk sağlığı ve diğer sebeplerle pestisit yasaklamalarını getirirken, bizim ülkemizde de bu zehirlerin alternatiflerini piyasaya sunmak için iki yıl yeterli bir süre değil midir?
  • Bakanlığımızın bu konuda bir stratejisi yok mudur? Üreticiye ve halka karşı sorumluluk bunu gerektirmez mi?
  • Ülkemizde halen üzüm ve zeytin gibi ürünlerde kullanımına izin verilen bu zehirlerin tamamen yasak olduğu İtalya, İspanya, Yunanistan ve Fransa gibi ülkeler bu ürünleri nasıl yetiştirebilmektedir?

AB yasakları ile uyuşmayan ve gıda güvenliğini tehdit eden bu karar süreçlerinin şu soruları da beraberinde getirdiğine dikkat çekildi:

  • Bakanlık sınırlandırma getirilen ürün gruplarında AB’ye ihraç edilecek ürünler için ayrı, iç pazarda tüketilen ürünler için ayrı yaklaşımlar mı uyguluyor?
  • Üretici örgütleri, tüketici örgütleri ve halk sağlıkçılarının görüşleri de bu zehirleri ithal eden, üreten veya pazarlayan şirketlerin kurduğu örgütlerin görüşleri gibi dikkate alınıyor mu?
  • Türkiye’de bu ürünler organik yöntemlerle yetiştirilebilirken, bu pestisitlerin alternatiflerinin olmadığı nasıl söylenebiliyor?”

Vakit kaybetmeden Zehirsiz Sofralar

Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı, kamuoyunu tarım zehirlerinin yasaklanmasını içeren kampanyayı imzalamaya, paylaşmaya, desteklemeye çağırdı.

Kasım 2019’da Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelik başlatılan Zehirsiz Kampanya şu taleplerle sürdürülüyor:

  • Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 9 etken madde (ethoprophos, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.
  • Pestisitlerin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.
  • Türkiye’de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.

Kampanya linki: Change.org/ZehirsizSofralar

 

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.