Hafta SonuKültür-SanatManşet

Wole Soyinka, alacakaranlığın esmer gölgesi

0

Bu yazıyı ekim ayında “ Palermo Göçmen Edebiyatı Festivali”nın yapıldığı günlerde yazmak istemiştim. Festival’in onur konuğu Nobel ödüllü yazar Wole Soyinka  ile tanışma şansına erişmek beni heyecanlandırmıştı ama yazdığım her sözcük Wole Soyinka’yı yeterince anlatamadığımı söylüyordu bana. Ben de yazdığım dosyayı bilgisayarın ısrarla ‘Silmek istediğinden emin misin? ‘ diye sormasına aldırmadan çöp kutusuna göndermiştim.

Bugün gazetede  “Irkçı Trump’ın seçimleri kazanması taktirde Yeşil Kartımı yırtarım’ diyen şairin, yeşil kartını yırttığını okuyunca onu anlatmak için içimde bir istek uyandı yine.

Nijerya’da doğup hayatının uzun bir bölümünü vatanından uzak geçiren Soyinka, Nijerya’nın bağımsızlık mücadelesinde aktif rol oynamıştır. Soyinka, Mugabe’nin Zimbabwe rejimi de dahil olmak üzere bir çok ülkenin diktatörlerini ve siyasi tiranlıkları eleştiren ses olur.

56

Özgürlük için en büyük tehdit eleştiri olmayışıdır.” der Nijerya’lı şair/yazar Wole Soyinka. Onun özgürlüğü çağıran dili ise, ülkesini terk etmesine neden olup, onu yaşadığı topraklardan sürgün eder. Soyinka, Hristiyan Batı’nın ya da İslam Dünyası’nın Afrika’ya verdiği zarardan çok daha büyüğünün Afika’nın despotlarının (Haile Selassie, Idi Amin Dada) kendi insanlarına verdikleri zarar olduğunu söyler.

O yalnızca Afrika’nın şairi değildir, ezilen her toplumun kardeşi bellemiştir kendini. Üçüncü Dünya liderliğinin yolsuzluk, ikiyüzlülük ve megalomanlıklarını acımasızca eleştirir. Hizmet etmeye çalıştıkları insanlara karşı kibirli ihmalleri ve yabancılaşmaları, yaşam tarzlarının üretken çoğunluğunki ile çelişmesi ve her şeyden önce, ilan ettikleri seküler ideolojiyi  kendi çıkarlarına kullanmalarının ideolojinin olumlu veya üretken özelliklerini bozduğunu söyler. Hayal kırıklığına uğratılmış halkın bu ideolojilerin bütünsel erdemlerini iddia eden dinleri çaresizce benimsemesine neden olmuştur. Geniş bir kültürel perspektifle ve şairane bir dille anlatır düşündüğünü, hissettiğini! Dili korkusuzdur, o konuşurken ihtilac-ı ecfan gibi özgürlük kıpırdanır içinizde.

57

Yağdığını düşünüyorum onun
Kuraklıktan salıverilmiş diliyle
Ağzının açılmamış tepelerinden, dolarak
Yüklü müjdeyle,
Onun yükseldiğini gördüm
O apansız bulutu, küller içinden. Yerleşerek
Buluştular kül rengi bir çemberde, içinde
Durmadan dönen bir ruh.
Ah, o yağmalı elbette
Akıldaki bu kuşatma tutmalı bizi
Tuhaf kederler içinde, öğreterek
Kederin sessizliğini.
Ve onun nasıl çırpındığını
Ürkütüp saydam şeyleri kanatları üstünde
Bizim istediklerimizin, koyu özlemleri yakıp
Kaçınılmaz vaftiz törenlerinde.
Yağmur düdükleridir çalınan
Boyun eğme inceliğinde,buralardan uzakta.
Hâlâ boyun eğmeyen, bu, benim
Çıplak kayaları çöken dünyamın
Buluşmasıdır seninle.

Wole Soyinka

***

Mevsim

Pas olgunluktur, pas
Ve benzi sarı mısır tüyleri;
Çiçek tozları çiftleşmek üzeredir
Kırlangıçlar dansa durduğu zaman
Okun ucundaki tüy gibi
Uçuşmakta mısır saplarının iplikçikleri
Işığın hizasında. Ve biz işitmekten sevinçli
Rüzgârın toplu yürüyüşünü, işitmek
Ovadaki bıçkı sesini, mısırların bırakıldığı yerde
Bambu kıymıkları gibi içine işlediği.
Biz toplayıcılar, şimdi
Püsküllerin üstündeki pası beklerken, çekilir
Alacakaranlıktan uzun gölgeler, kaplanır çelenk gibi
Sazdan samandan arabalar tütsüler içinde. Su yüklü saplar
Tohumun çürüğüne yürürler – biz bekleriz
Pasın söz verdiğini.

Wole Soyinka

 

Önemli Eserleri:

A dance of the forests 1963

The lion and the jewel 1963

The interpreters 1965

Idanre and other poems 1967

Madmen and specialists 1971

A shuttle in the crypt 1972

Season of anomy 1973

Death and the King’s horseman 1976

Ake, the years of childhood 1981

58-senay-boynudelik

 

Şenay Boynudelik

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.