ManşetHafta SonuKöşe YazılarıYazarlar

Uydu ile yasadışı çöp alanlarını tespit etmek

0

Yasadışı çöp dökümü, atık yönetim alt yapısı olmayan ancak devasa geri dönüşüm ya da çöp işleme tesisleri olan ülkelerin ana problemlerinden biri. Madem atık yönetim alt yapısı yok bu kadar devasa tesisler niye var diye sormayın çünkü onlar Küresel Kuzey ülkelerinin çöplerini işlemek üzere kurulmuş güdümlü işletmeler! Ulusal olarak herhangi bir kaygısı olmayan bu işletmeler konumuzun şimdilik dışında, ancak çoğunlukla bunların bir kısmının da dahil olduğu yaşa dışı çöp dökümü önemli bir çevre problemi niteliğinde. Dolayısıyla buna dair tespit ve iyileştirme çalışmalarının yapılması elzem. Ancak gelin görün ki ülkemizde buna dair herhangi bir girişim de çaba da söz konusu değil.

Ülkemizdeki yasadışı çöp döküm alanlarının tespitinde özellikle ithal plastik çöplerin döküm alanlarının tespitinde bireysel bir çaba içinde olduğumu ve buna dair bir de haritayı Adana özelinde oluşturduğumu bu köşeyi takip edenler bilecektir. Harita oluşturmak ne işe mi yaradı? Hem asli görevi bu alanların oluşmasını engellemek olanlara görevleri hatırlatıldı hem de bu çöpleri döktüklerini inkar edip bunların kurgu olduğunu iddia eden sorumlu firma ve temsilcileri, bu çöpleri kaldırmak için bazı ünlülerin de girişimiyle sorumluluk üstlenmek zorunda kaldı.

Uzaydan izlemek yeterli değil

Ancak bunların hiçbiri yasadışı çöp dökümü problemini çözmeye yetecek kudrete sahip değil. Çünkü ortada işe yarar bir atık yönetim alt yapısı olmadığı için isteyen istediği yere çöpleri gelişi güzel dökebiliyor. Çünkü bu işi önlemesi gerekenler elleri kolları bağlı bir şekilde durumu seyretmekle yetiniyor. Oysa birçok teknoloji bu çöp alanlarının saha ziyareti yapmadan dahi tespitine olanak sağlama potansiyeline sahip. Gelin görün ki bu tekniklere erişmek için biraz liyakata ihtiyaç var.

GPW’nin uydu görüntülemesi çalışmasında Endonezya’daki yasadışı çöp alanları.

Uydular aracılığıyla yasadışı plastik çöp döküm alanlarının tespitine dair çalışmaların sayısı gün geçtikçe artıyor. Özellikle çeşitli boyutlardaki plastik çöp döküm sahalarının tespiti tek başına uydu görüntüleri ile tespit edilemediğinden bunun yanında çeşitli algoritmaların da kullanılması gerekiyor. Şu ana kadar bilebildiğim iki adet bu bağlamda yürütülen proje var. Bunlardan biri Avustralya merkezli Minderoo Vakfı tarafından finanse edilen ücretsiz, halka açık olan Global Plastic Watch (GPW) isimli proje. Bir diğeri de Basel Action Network (BAN) tarafından yürütülen Plastic Atlas çalışması. BAN tarafından yürütülen çalışmaya ben de sahadan elde ettiğim verilerle destek oldum. Oldukça şeffaf bir işleyişe sahip olan Plastic Atlas projesi henüz ilan edilmedi. Dolayısıyla sonuçlarına dair detaylı bilgi paylaşamıyoruz. Ancak GPW isimli proje ilan edildi.

Bu çalışmaları devletler yapmalı

Projeye değinmeden önce Minderoo Vakfı’ndan bahsetmemek olmaz. Minderoo Vakfı kaynağını multimilyarder Andrew Forrest isimli bir maden şirketi sahibinden alıyor. Forrest, Avustralya yerlilerinin yaşadığı alanlardan çıkarttığı madenler üzerinden kazandığı paralarla Minderoo Vakfı’nı fonlayarak GPW benzeri birçok çevreci görünümlü projelerin gerçekleşmesini sağlıyor. Özellikle demir çelik endüstrisi için demir madeni çıkartan Forrest kendisini ve şirketinin üzerindeki şaibeleri yeşil görünümlü projelerle örtmeye çalışıyor.

Minderoo Vakfı ve benzeri şaibeli kuruluşların yaptığı çalışmaların etkisi yadsınamaz. Ancak devletlerin yapması gereken işlerin bu tarz kuruluşlara bırakılmasının da ne derece çelişkili durumlar ortaya çıkarttığını açık ve net görüyoruz. Minderoo Vakfı’nın arka planını bir kenara not ettikten sonra gerçekleştirdikleri çalışmayı değerlendirebiliriz.

GPW uydu görüntüleri ve yapay zeka yardımıyla plastik çöp döküm alanlarının tespit edilebildiğini ortaya koyan bir teknik. Yayınlanan çalışma 5X5 m alana sahip küçük çöp döküm alanların tespitinde dahi olumlu sonuç veriyor. Çalışmanın web sitesi incelendiğinde Türkiye, Endonezya, Filipinler gibi çöp ithalatına konu olan ülkelerle beraber çok sayıda ülkedeki potansiyel çöp döküm sahalarına yer verilmiş. Türkiye’den 73 farklı plastik çöp döküm sahasına yer verilen çalışmada he ne kadar bizim tespit ettiğimiz alanlara yer verilmiş olmasa da birçok saha da listelenmiş. Çalışmanın ortaya koyduğu haritadaki lokasyonları incelediğimde bir şey dikkatimi çekti. Neredeyse tüm alanlar zaten bilinen yasal çöp döküm sahalarını gösteriyor. Yani çalışmayı yapanlar yasal depolama sahaları ile yasadışı plastik çöp döküm sahaları arasındaki farka hakim değil gibiler.

Buna rağmen çalışma, uzaktan algılamanın çevre suçlarının tespitinde kullanılabilirliğine dair güzel bir örnek teşkil ediyor.

Haritaya yaklaşıldığında ilgili alanlarda bir çöp döküm faaliyeti olduğu anlaşılabiliyor. Dolayısıyla yer verisi ile de desteklenebilen bu haritanın önemli bir araç olduğu yadsınamaz. GPW’nin önemli bir mimarı olan Fabien Laurier, “Bu, herhangi bir ülkeyi suçlamak ya da ve utandırmak için değil, sorunun üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için geliştirilmiş bir araç” diye tanımlıyor GPW’yi. Dolayısıyla bu çalışmanın “ülkemizi kötü göstermeye çalışan lobilerin işi” gibi bir zırvalıkla değerlendirilemeyeceği açık ve net.

Ancak GPW’nin mimarlarının yeteri yer verisi ile çalışmamış olmaları “bu yerleri zaten biliyoruz çünkü bunlar yasal döküm alanları”  gibi yanıtlarla karşılaşmalarını da olası kılıyor. Yine de arada tespit edilen yasa dışı çöp döküm sahalarının belirlenip iyileştirilmesini de mümkün kılmıyor değil. Öyle ki Endonezya’dan bir bakan; Ibu Nani Hendiarti, belgelenmemiş veya yasa dışı siteleri izlemek için GPW’yi kullandıklarını ifade ediyor. Türkiye’den ilgili bakanlıkların ya da belediyelerin bu tür çalışmaları ve verileri kullanıp kullanmadıklarını ise henüz bilmiyoruz.

Çalışmada ayrıca denizel kirlilikle bir bağlantı kurmak amacıyla lokasyonları daha çok kıyısal alanlardan seçmiş gibi duruyorlar. Türkiye’deki alanların çoğunluğu sahile yakın ya da da denize malzeme taşıyan nehirlerin havzasındaki alanlar. Ancak Adana bölgesi yok. Önemli değil zaten Adana’daki yasadışı çöp döküm alanları için gerekli haritalamayı biz yapmıştık.

Ayrıca bu tarz girişimleri Birleşmiş Milletler’in de oldukça önemsediğini belirtmekte fayda var. Çünkü bu tarz sofistike ve açık erişimli sistemler atık yönetim alt yapısının gelişmesine de katkı sağlama potansiyeli taşıyor.

Küresel Güney kirletiyor algısına dikkat!

Burada değinmemiz gereken bir başka önemli konu daha var ki bu tarz uygulamaların sadece Küresel Güney ülkelerini kapsıyor olması. Böylelikle bu ülkelerin aşırı derecede kirli olduğu algısına hizmet ediliyor. Benzer şekilde daha önceleri yine kolonyalist bir yaklaşımla ortaya atılan “Asya, dünya denizlerini en çok kirleten bölge” algısına da hizmet ediyor. Oysa biz biliyoruz ki bu ülkelerdeki çöplerin önemli bir kısmı Küresel Kuzey ülkelerine ait plastik çöpler.

GPW her ne kadar yasadışı plastik çöp döküm sahalarından özellikle orta ve büyük ölçekli olanlarının tespit edildiği iddiasını taşısa da o kadar başarılı olmayan ancak ciddi bir başarı potansiyeli taşıyan bir proje. Dolayısıyla yasadışı plastik çöp döküm sahalarının tespit edilmesi açısından önemli bir işleve sahip olabilir. Belki uydu sahibi devletler de bu tür işler yapmayı akıl ederler de biz de bu tarz şaibeli vakıfların çalışmalarıyla karşılaşmak zorunda kalmayız. Benzer şekilde uydu firmaları da insafa gelir ve daha yüksek çözünürlüklü dataları ücretsiz olarak benzer ancak şaibeli destekçileri olmayan projelerin kullanımına sunarlarsa eğer işte o zaman yasa dışı plastik çöp döküm faaliyetleriyle olan mücadele daha da güçlenir. Bununla beraber okyanus ve denizlere akan yıllık 20 milyon tonluk plastik çöpler de denizlere ulaşmadan engellenmiş olunur. Üstelik bu tür çabalar en nihayetinde yasadışı çöp dökmeyi adet edinen çevre suçu failleri için de caydırıcı olur.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.