Editörün SeçtikleriKentManşet

Üsküdar’da sır gibi millet bahçesi: Kimsenin haberi yok…

0

İSTANBUL- Üsküdar’daki Çocuk Köy ve Millet Bahçesi projesinde çalışmalar ikinci ayına girdi. Yeşil Gazete olarak aldığımız ağaç kesimi ihbarlarının ardından olay yerine gitmiş, proje yöneticisine iddiaları sormuş, bölgedeki vatandaşlarla konuşmuştuk. Haberimizin ardından şantiyeye nihayet bir bilgilendirici tabela asıldı. Alanı bu kez ilçe, büyükşehir ve orman müdürlüklerinden yetkililere, şehir plancılarına ve belediyede görev alan muhalif isimlere sorduk.

Üsküdar’da ormana millet bahçesi: TOKİ ihalesi yine hastanelerin, havalimanlarının şirketine

Şantiye kelimesi aklınıza beton ve inşaat getirebilir. Ancak burası öyle bir alan değil, buradaki şantiye alanı ormanlık bir arazi. Yani binlerce ağacın içerisine girmiş iş makinelerini düşünebilirsiniz.

Proje ilk kez Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen tarafından “Üsküdar’a 41 kere maşallah” ifadeleriyle seçim öncesi 41 projesinden biri olarak Şubat 2019’da duyuruluyor. Ancak Çocuk Köyü ve Millet Bahçesi projesinin yapımını daha sonrasında Kayaş Madencilik A.Ş. üstleniyor. Peki bu el değişimi nasıl oldu diye sorduğumuzda karşımıza devreye giren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) çıkıyor.

Ormanlık arazide yapılmaya başlanan proje için bitki örtüsü iki hafta önce zaten kaldırılmaya başlanmıştı. Alandan gelen yeni fotoğraflar ağaçların da bundan nasibini aldığını gösteriyor.

Bölgenin akıbetini hem Üsküdar Belediyesi’ne hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı ilgili müdürlüklerdeki yetkililere soruyoruz; nasıl bir ormanlık arazi böyle bir projeye açıldı? Ancak soruya aldığımız yanıtlar daha da karmaşık bir tabloya işaret ediyor. Çoğunun projeden haberi bile yok.

Proje başladıktan bir buçuk ay sonra bilgilendirici tabela şantiyeye ancak koyuldu.

İstanbul Orman Genel Müdürlüğü’nden telefonla herhangi bir şekilde net bir cevap alabilmeniz mümkün değil. Bunun için Kanlıca’daki Orman İşletme Müdürlüğü binasına bizzat gidip, yüz yüze görüşme yapmamız; ancak o şekilde alanın nasıl projeye açıldığı konusunda bilgi alabileceğimiz söyleniyor. Ama bu bir sonraki haberin konusu.

Şimdi alanın niteliğine bakalım. 81 dönümlük proje 900/1917 /6969/4 970/3  ada/parseller üzerinde bulunuyor.

Üsküdar’daki projenin yapıldığı araziye Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulaması üzerinden baktığımızda 917 ada parsel 6 ve 969 ada parsel 4’te orman niteliğinde alanlar olduğunu görüyoruz. Ana taşınmaz olarak görünen tapu alanı şimdi numaralandırılmış ağaçlarla kaplı.

Kaynak: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

Proje ilerliyor, alandaki ağaçların kökleri dışarı fırlamış, iş makinesi diğer ağaçları tahrip etmeye devam ediyor. Oysa proje yöneticisi Sedat Kaya, bölgedeki ağaçlara herhangi bir şekilde dokunulmayacağını üzerine basa basa söylemişti. Tabii aynı zamanda bazı ağaçların da taşınacağı belirtilmişti.

Öte yandan İBB‘nin İmar Sorgulama Uygulaması‘ndan aynı bölgeyi incelediğimizde Söz konusu arazilerin 26 Eylül 2016 tarihli 1/5000 imar planında Doğal SİT Alanı ve mesire yeri niteliğinde olduğunu görüyoruz.

Arazilerin yine aynı tarihli 1/1000’lik uygulama imar planında ise Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Mesire Yeri niteliklerinde olduğu görünüyor. 2016’da SİT ve koruma alanı olarak kayıtlara geçmiş olan arazide nasıl millet bahçesine izin verildiğini sormak için aradığımız Orman Genel Müdürlüğü yetkililerinin santrallarına takılıyoruz. Arazilerin nitelikleriyle ilgili verilen kararlara açık bir kaynaktan ulaşmak ne yazık ki mümkün olmuyor.

‘Karar doğru değil: Yapılaşmanın önünü açıyor’

Niteliği ne olursa olsun, ağaçlarla dolu olan bir alana, SİT alanına ve mesire yerine millet bahçesi yapılmasının sonuçlarını ve etkilerini bir bilene sorduk; Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, söz konusu projelerin ileride yapılaşmalara olanak tanıdığını şöyle anlatıyor:

Doğal koruma alanı ve doğal SİT özelliği taşıyan bir böyle bir alanın içerisindeki kullanımın sınırlandırılması gerekir. Millet bahçesi yapılması elbette ki yanlış bir karardır. Bu mücadele Validebağ Korusu için de verildi, verilmeye de devam ediyor. Millet bahçesi olmasıyla birlikte bu tip alanların hukuki statüsü değişiyor. Artık içinde birtakım yapılaşmalara olanak tanınır hale geliyor. Millet bahçelerinin içinde sergi ve fuar alanları, camiler, mescitler, kütüphaneler, çay bahçeleri, kafeteryalar, restoranlar vb alanlar yapılması yasal düzenlemelerle tanımlanmış durumda. Dolayısıyla bu alan orman veya herhangi bir başka doğal koruma alanı içerisindeyse de bu alanın içerisinde yapılaşmalara izin verilecek anlamına gelir. Belli altyapı düzenlemelerinin ve otoparkların yapılacağı anlamına gelir.”

‘Rant uğruna yapılıyor’

İBB ve Üsküdar Belediyesi eski Meclis Üyesi CHP’li Nezih Küçükerden‘e Üsküdar‘daki orman varlığına ve projeye ilişkin değerlendirmelerini soruyoruz. Ekolojik kaygılarının yüksek olduğunu ifade eden Küçükerden, Nakkaştepe’de verilen mücadeleyi hatırlatıyor ve devam ediyor:

“Üsküdar’da boğaza bakan, merkeze çok yakın bir alandan bahsediyoruz. Donatı alanlarının içinde, bunların nasıl yapılacağı gerek yasa, gerek yönetmelikler tarafından tarif edilmiştir ama bunların hiçbiri belediyeler tarafından uyarlanmıyor. Yeşili yok ederseniz ya çöl olur ya sel. Bugün İstanbul’un kuzey ormanlarını perişan ettiniz. Binlerce, milyonlarca ağaç kestiniz, yok ettiniz. Şimdi şehrin içindeki ufak tefek, bu vasıftaki yerleri, millet bahçesi adı altında kazıp biçip perişan ediyorsunuz. Bunun adına siz ‘yeşili korumak’ diyorsanız böyle bir yeşili koruma olamaz. Yeşili korumaktan başka bu ülkenin çaresi yok ama maalesef rant uğruna bunlar yapılıyor. Sadece İstanbul’da değil, ülkenin her alanında doğal sit alanları yok ediliyor.”

‣Aydos Ormanı’nda Millet Bahçesi: Ağaç sayısından çok tahribat var

İstanbul’daki 18 millet bahçesinden ikisi Kayaş’ta

Projenin ihale edildiği şirketi yeniden hatırlayalım ve projelere daha yakından bakalım:

TOKİ’nin verilerine göre İstanbul’da yalnızca biri (Pendik Dumlupınar’daki millet bahçesi) tamamlanmış görünen ve inşaatına devam edilen toplamda 18 ayrı millet bahçesi projesi bulunuyor. Bunlardan ikisi Kayaş Madencilik İnşaat Anonim Şirketi’nde.

Üsküdar’daki proje 100 milyon 158 bin 561 Türk lirasına, Beykoz’daki proje ise 61 milyon 161 bin Türk lirasına Kayaş Madencilik’e ihale edilmiş durumda.

Sayıştay raporundan OGM’nin payına düşen

Mesire yerleri, kent ormanları, araştırma ormanları, ağaç parkı (arboretum) sahaları, orman içi biyoçeşitlilik koruma alanları, model orman, muhafaza ormanı alanlarının ayrılması, korunması, işletilmesini ve işlettirilmesini sağlamak Orman Genel Müdürlüğünün görevleri arasında yer alıyor. Bu doğrultuda Üsküdar’daki arazinin akıbetini sorduğumuz ancak henüz yanıt alamadığımız Orman Genel Müdürlüğünün karnesine de bir göz atalım.

‣OGM’nin orman kumarı: Yangın sayısına göre kazanacak ya da kaybedecekler

Sayıştay’ın Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) ait 2021 yılı denetim raporunda OGM yönetim süreçlerinde şöyle sorunların tespit edildiğine yer veriliyor:

  • 2021’de orman yangınları pek çok il, ilçe ve köyü de tehdit etmiştir. Ancak, yangın söndürme çalışmalarında, OGM ile yerel yönetimler arasında işbirliği ve yetki sorunları ortaya çıkmıştır.
  • Büyük orman yangınları üzerinde durulup, yerleşim yerlerine bitişik orman alanları için yerel yönetimlerle işbirliğine yönelik hususa yer verilmemiştir. Sonuç olarak, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla insan ve araç-gereç kaynaklarının seferber edildiği büyük orman yangınlarını yönetmek için yerleşim yerlerine bitişik orman alanlarına özel yangın eylem planları hazırlanmalı ve yerel düzeyde detaylı iş akışları oluşturularak kurumlar arası işbirliği sistematik hale getirilmelidir.
  • Özellikle özel çevre koruma bölgeleri ve doğal sit alanlarındaki kıyılarda bulunan mesire yerleri ile ilgili sorunlar Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında koordinasyonun sağlanması ihtiyacını ortaya koymaktadır.
  • Bölge Müdürlüklerinde yapılan incelemelerde; kıyılarda ve korunan alanlardaki orman alanlarının tasarrufu konusunda çevre, şehircilik ve iklim değişikliği müdürlüğü ile görev ve yetki alanlarının çakışmasından kaynaklanan planlama, yönetim ve işletme sorunları yaşandığı, bu durumun kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli bir biçimde kullanılamamasına yol açtığı görülmüştür.
  • Sonuç olarak, orman alanlarındaki yetki çakışmaları mesire alanlarının kurulması ve işletilmesiyle ilgili muğlaklığı artırmakta ve etkin bir yönetimi engellemektedir. Kıyılarda bulunan orman alanlarının tasarrufu konusundaki yetki Orman Genel Müdürlüğündedir. Mesire yerlerinin imar plan ve projelere ilişkin her türlü izin ve görüş Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından alınmaktadır. Bu nedenle, korunan alanlar olan Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve Doğal Sit Alanlarındaki kıyılarda Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar ile irtibatlı mesire yerlerinin işletilmesine yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında yeniden protokol yapılması gerektiği değerlendirilmektedir
  • Orman yangınları 2020 yılına oranla 2021 yılında 6 kat artı. 2021 yılında 139 bin 503 hektarlık ormanlık alan zarar gördü. 
  • OGM’nin yerleşim yerlerine bitişik orman alanlarına özel yangın eylem planlarının hazırlanmadığı tespit edildi.

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.