Urfa’da çiftçiler yetersiz yağış nedeniyle endişeli

Türkiye'deki mercimeğin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 10'u, arpanın ise yüzde 11'i üretilen Urfa'da, 6 milyon 394 bin dekar alanda hububat tarımı yapılıyor. 

Urfa‘da hububat ekimi yapan çiftçiler, kasım-aralık aylarında yağışların mevsim normallerinin çok altında olması ve bölgede yaşanan kuraklık tehlikesi nedeniyle tedirginlik yaşıyor.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, geçen yıl Türkiye’nin büyük bir bölümünde kuraklık yaşandığını, bu yıl da bölgede yağışların yetersiz olduğunu söyledi.

‘Ekim ve aralık ayında yağışlar istenen seviyede değil’

Geçen sezon kurak bir yıl geçiren çiftçilerin talebi üzerine Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Harran ve Suruç ovalarına bu yıl daha erken su bırakmıştı. Çiftçiler de kanallara su bırakılmasıyla ekinleri sulamaya başladı. Ancak, ekinlerin sağlıklı olması için ocak ayında düzenli yağışlara ihtiyaç var.

Mehmet Ali Çullu, yağışların yetersizliği nedeniyle hububat veriminde düşüş yaşandığına dikkat çekti ve şu açıklamalarda bulundu:

Ekim ayı itibarıyla çiftçilerimiz hububatı toprakla buluşturdu. Özellikle sulama imkanı olmayan ve tamamen yağışa bağlı olan kırsal alandaki çiftçilerimiz kuraklık endişesi yaşamaya başladı. Ekim ve aralık ayı süresince yağışlar istenen seviyede değil.

Ürünler şu anda tam anlamıyla strese girmediği için çıkışlarında sorun yaşanmayabilir. Şu anda yağışlar yıllık ortalamanın çok altında bu da toprağı yeteri kadar doyuramadığı için çiftçilerimiz panikledi. Su istediler, DSİ de ovalara bu yıl erken su bırakmak zorunda kaldı. Şu anda toprağın nemi yeteri kadar. Fakat çiftçi panik durumda. Yağmur yağmamasına karşı garanti olsun diye sulamaya çalışıyor.”

‘Bir damla suyun dahi önemi çok büyük’

Ciddi bir tarımsal kuraklık yaşanmamasının kendilerini sevindirdiğini belirten Çullu, tarımsal kuraklığın dışında meteorolojik kuraklığın büyük önem taşıdığını kaydetti ve bundan sonra çiftçilerin, su yöneticilerinin, kurumların daha da kontrollü davranmak zorunda olduğunu söyledi:

Türkiye’de İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi yarı kurak bölgelerde bir damla suyun dahi önemi çok büyük. Akıllı yöntemlerle ve akıllı projelerle bunu önlemeye çalışmasak ileride çok ciddi sorunlarla karşılaşabiliriz. Önemli olan daha çok üretmek için suyu nasıl daha etkin kullanabiliriz onu öğrenmemiz gerekiyor.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR