Dünyaİnsan HaklarıManşet

Uluslararası Adalet Divanı’nda tarihi ara karar: İsrail soykırımla yargılanacak

0
İsrail
Fotoğraf: Mohammed Ibrahim / Unsplash

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Güney Afrika‘nın İsrail aleyhinde açtığı davada ara bir karar vererek, İsrail’in Gazze‘deki eylemlerinin “soykırım” olduğunu açıkça ifade etti ve soykırım eylemlerini önlemek için adımlar atılmasını emrederek, “ihtiyati tedbir” kararı aldı. Ancak mahkemede, ateşkes emri verilmedi.

Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki saldırılarının 1948 Soykırım Sözleşmesi‘ni ihlal ettiğini iddia ederek bu davayı açmıştı. İsrail ise kendini savunmaya ve Gazze’deki faaliyetlerini meşru müdafaa olarak nitelendirmeye devam ediyor​. Güney Afrika’nın davayı açması üzerine İsrail, bu davanın reddedilmesi talebini iletmişti. Bugün (26 Ocak’ta) görülen duruşmada ICJ, İsrail’in bu talebini de reddederek davadaki ilk önemli kararını vermiş oldu.

Hakimler, soykırım iddialarının esasına ilişkin bir karar vermedi ve bu konuda karar verilmesinin yıllar alabileceği belirtildi. 7 Ekim’den bu yana İsrail’in askeri faaliyetleri, Gazze’deki yetkililere göre en az 26 bin 83kişinin ölümüne ve 64 bin 487 kişinin yaralanmasına neden oldu. Enkaz altında kaybolan binlerce kişi daha var ve bunların çoğunun öldüğü düşünülüyor.

Divan şu görüşü kararına geçirdi: “Soykırıma iştirak etmek ve cesaretlendirmek de soykırım suçları arasında sayılmaktadır. Filistinlilere baktığımız zaman soykırım sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca koruma altında olması gereken bir gruptur. İsrail saldırıları, çok sayıda insanın ölmesine, sivil alt yapının zarar görmesine, insanların yerinden edilmesine neden olmuştur.”

Kararda, İsrail’in kanıtları yok etmemesi için önlemler alınması da istendi. Divan Şartı’nın 59’uncu maddesi uyarınca mahkemenin aldığı karar, taraflar için bağlayıcı.

Uluslararası mahkeme dur dedi, ‘ateşkes’ demedi

Yüksek Mahkeme’de davanın reddi talebinin reddedilmesi, Filistin tarafında sevinçle karşılandı ancak, soykırım gerçeğinin açıkça dillendirilmesine karşın mahkeme, ateşkes emri vermedi.

İsrail

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, mahkemenin kararının memnuniyetle karşılandığını açıkladı. Fotoğraf: Albin Lohr-Jones / ZUMA Wire

Geçici önlemler

Mahkemenin aldığı geçici tedbirler ise şöyle:

  • İsrail, soykırım olarak değerlendirilebilecek her türlü eylemi önlemek için tüm tedbirleri almalıdır: Bir grubun üyelerini öldürmek, bedensel zarar vermek, bir grubun yok olmasına yol açacak koşullar yaratmak, doğumları engellemek.
  •  İsrail, ordusunun herhangi bir soykırım eylemi gerçekleştirmemesini sağlamalıdır.
  •  İsrail, Gazze’de ‘soykırım yapmaya teşvik’ olarak değerlendirilebilecek her türlü kamuoyu açıklamasını engellemeli ve cezalandırmalıdır.
  • İsrail, insani yardım erişimini sağlamak için önlemler almalıdır.
  • İsrail, bir soykırım davasında kullanılabilecek kanıtların yok edilmesini önlemelidir.
  • İsrail, bu kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde mahkemeye bir rapor sunmalıdır.

Güney Afrika ne talep ediyor? 

Güney Afrika, şu dokuz ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep ediyor:

  • Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurmasına,
  • Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze’deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasına,
  • Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasına,
  • Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasına,
  • Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına,
  • Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasına,
  • Soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze’ye erişimini engellememesine,
  • Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan’a düzenli rapor sunmasına,
  • Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, ICJ’nin acil önlemler kararıyla ilgili yaptığı açıklamada kararın memnuniyetle karşılandığını ifade ederek, bu kararın “hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığını veya adaletin erişim alanının dışında kalmadığını hatırlatan önemli bir uyarı” olduğunu ifade etti.

‘Bu bir insanlık mücadelesi’

Maliki, “Karar, İsrail’in onlarca yıllık işgal, yoksun bırakma, zulüm ve Filistin’de soykırım suçunu işlemesine bir ceza öngörüyor. İsrail, Mahkemeyi Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal etmediğine ikna edemedi. ICJ hakimleri, İsrail’in politikalaştırma, saptırma ve açık yalanlarını gördüler. Gerçekleri ve hukuku değerlendirerek, durumun ciddiyetini ve Güney Afrika’nın başvurusunun doğruluğunu tanıyan geçici önlemler emrettiler. İsrail, bir halkı yok etmekle suçlanıyor ve şimdi soykırımla, tüm suçların en büyüğüyle suçlanacak” diyerek, tüm devletleri Uluslararası Adalet Divanı’nın kararına saygı göstermeye çağırdı.

“Hükümetler, bu soykırımda suç ortağı olmadıklarından emin olmalı, öncelikle İsrail ile silah ticaretini durdurarak başlamalıdır. Hükümetler ayrıca Gazze’deki endüstriyel katliamı ve yıkımı durdurmaya çalışmalıdır. Bu artık bağlayıcı bir hukuki yükümlülüktür” diyen Maliki, Filistin halkının Güney Afrika halkına ve hükümetine sonsuza dek minnettar olacağını belirtti:

“Filistin, soykırımın sona erdirilmesi, korkunç suçlar için hesap verilmesi ve dünyanın halkları olarak eşit insan hakları, adalet ve özgürlüğümüzün korunması için müttefikleriyle birlikte çalışmaya devam edecek. Bu, dünyanın kaybetmeyi göze alamayacağı bir insanlık mücadelesidir.”

‣ Birleşmiş Milletler: İsrail Gazze’de savaş suçu işliyor
İsrail Lahey’de savunma yapıyor: Soykırımı biz değil, Hamas yaptı
İsrail’in ‘soykırım’ suçlamasıyla Adalet Divanı’nda yargılanmasına başlandı

Netanyahu kararı ‘şok edici’ buldu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Uluslararası Adalet Divanı’nın soykırım davasında aldığı ihtiyati tedbir kararına tepki gösterdi. Netanyahu, İsrail’in uluslararası hukuka bağlılığının sarsılmaz olduğunu belirterek, İsrail’in kendini savunma hakkının reddedilmesinin Yahudi devletine karşı açık bir ayrımcılık olduğunu ve bu suçlamaların sadece yanlış değil, aynı zamanda şoke edici olduğunu ifade etti.

İsrail’in Hamas’a karşı kendini savunmaya ve Filistinli sivillerin zarar görmesini engellemek için elinden geleni yapmaya devam edeceğini iddia eden Netanyahu, “Her ülke gibi İsrail’in de kendini savunma hakkı doğaldır. Bu temel hakkı reddetme girişimi, Yahudi devletine karşı açık bir ayrımcılıktır ve bu haklı şekilde reddedilmektedir. İsrail’e karşı soykırım suçu atfetmek sadece yanlış değil, şoke edicidir ve tüm iyi insanlar bunu reddetmelidir” dedi.

Ben-Gvir ise ICJ’yi “Yahudi karşıtlığı” ile suçlayarak, mahkemenin adalet arayışında olmadığını, bunun yerine Yahudi halkına yönelik zulmü aradığını belirtti. Ben-Gvir, İsrail devletinin varlığını tehlikeye sokan kararlara kulak asılmaması gerektiğini ve düşmanı yenene kadar mücadeleye devam edilmesi gerektiğini vurguladı.

İsrail davasında ‘ihtiyati tedbir’ ne anlama geliyor?

Uluslararası hukukta “ihtiyati tedbir”, bir davada nihai karar verilene kadar uygulanan geçici önlemleri tanımlıyor. Bu tedbirler, mevcut durumun daha da kötüleşmesini önlemek için davanın esasına karar verilmeden önce alınıyor ve özellikle acil durumlar veya geri döndürülemeyecek zararların önlenmesi gereken vakalarda büyük önem taşıyor.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (ICJ) Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde açtığı soykırım davası için aldığı ihtiyati tedbir kararı, Gazze’deki eylemlerin soykırım oluşturup oluşturmadığını değerlendirmek için ek zaman kazanıldığını ifade ediyor.

Mahkeme, İsrail’e Gazze’de soykırım eylemlerini önlemek için adımlar atmaya yönelik emir verdi, ancak bu bir ateşkes emri verildiği anlamına gelmiyor. İhtiyati tedbirlerin alınması, bu tür eylemlerin uluslararası toplum ve hukuk tarafından ciddiye alındığını gösteriyor ve olası soykırım iddialarına karşı geçici bir koruma sağlıyor.

Bu ihtiyati tedbir kararı, davanın sonuçlanmasına kadar İsrail’in Gazze’deki faaliyetlerinin uluslararası toplumun gözetimi altında olduğunu gösteriyor. Her iki taraf için önemli bir gelişme olarak kabul edilen bu karar, uluslararası hukukun işleyişini ve devletlerin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme konusunda nasıl hesap verebilir olduğunu ortaya koyuyor. İhtiyati tedbirler, dava sonuçlanana kadar geçerliliğini koruyor ve ilgili tarafların bu süreçteki davranışlarına yönelik önemli bir gözetim aracı olarak işlev görüyor.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.