Uludere’nin Gülyazı Köyü’nde minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 9 asker ve 1 köy korucusunun şehit olduğu kazada, olay yerine giden köylüler aracın içindeki askerleri çıkarmak için büyük çaba harcadı.
Asker anne diye yardım isteyince…
Kazazedelere yardıma koşanlar arasında yer alan, Uludere Katliamı’nda Uludere’nin Irak sınırındaki hava operasyonda ölen 34 kişi içinde oğlu Yüksel Ürek de bulunan Emine Ürek, ağır yaralı bir askerin, ‘anne’ diye yardım istediğini gördüğü anda ölen oğlunu hatırladığını belirterek şunları anlattı:
“Bizler o askerleri yerde, kanlar içinde gördüğümüzde yüreğimiz yandı. Bizim çocuklarımızın cenazeleri gözümüzün önüne geldi. Çok sayıda asker yaşamını yitirdi. Oğlum için canım nasıl yandıysa, o askerler içinde aynı şekilde yüreğim yandı. Bir asker ‘annem beni kurtar’ diye bağırdı. Ben onun elini tuttum ve sıktım. Başını dizime koydum, Yardım gelene kadar kurtulması için dua ettim. O asker yaralı şekilde kurtuldu sanırım. Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği.”
‘Biz ölüleri üst üste dizmeye alışmışız’
Hava operasyonunda yaşamını yitiren Adem Ant’ın ablası Narin Ant da, kazayı duyar duymaz olay yerine koştuklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Araba devrilmişti ve sadece şoför bizim köydendi. 20’yi aşkın kişiydi. Köylülerimiz, kazada askerleri kurtarmak için çaba gösterdi. Bizler artık ölüleri üst üste dizmeye alışmışız. Orda da çok sayıda asker yaşamını yitirmişti. Hepsini aldık sivil araçlarla tabura, revire gönderdik.”
Operasyonda yakınılarını kaybeden Ahmet Encü ise, tüm yakınların kaybeden köylülerle birlikte, ölü ve yaralı askerleri araçtan çıkarma çabası içerisinde olduğunu ve yardıma gelen diğer askerlerin yaklaşık 1 saat sonra kaza bölgesine ulaştığını söyledi. Encü, hava saldırısında duyduğu acıyı tekrar yaşadığını kaydetti.
Uludere’deki hava sıldırısı sonrasında köye ziyarete giden Uludere eski Kaymakamı Naif Yavuz’a linç girişimine katıldığı iddiasıyla tutuklanan Suat Enç’in Gülyazı Köyü’nde yaşayan ağabeyi İlhan Enç de, yaşanan olay karşısında dehşete kapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
“Acı, tatsız bir olay yaşandı. Bu olaya tanıklık ettik. Bu olay karşısında dehşete kapıldık. Oradaki olayı kim görse, hangi türden vatandaş olsa, bizim gösterdiğimiz gibi aynı tepkiyi gösterirdi. Orada asker de olsa, kim olursa olsun, aynı müdahaleyi yapardı. İlk müdahaleyi köylüler yaptı zaten, orda askerler yoktu. Minibüstekiler çıkarıldıktan sonra askerler geldi. Bizim diyeceğimiz şu Türk halkına Türkiye halkına yani adalet, ‘her şeyden önce adalet istiyoruz.’ Kürt olarak bizi terörist olarak görüyorlar. Oysa ki, görüldü ki biz terörist değiliz. Eğer terörist olsaydık, ordaki askerlere müdahale etmez, bırakırdık orda yani, kendi başlarına. Askerler gelip kurtarsalardı derdik ve olayı öyle kapatırdık. Ama yapmadık insan olarak.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…