Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Türkiye’de havası temiz kent yok

0

Geçen hafta  içlerinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin de (HASUDER) yer aldığı Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından Kara Rapor 2022 yayımlandı.

Platform tarafından her yıl yayımlanan raporun 2022 yılına ait kitabı, ülkemiz insanının temel yaşam haklarından olan temiz hava soluma hakkının tüm ülke boyutunda nasıl ihlal edildiğini örnekleri ile gösteriyor.

PM10 kirleticisi yıllık ortalamasına göre 2021 yılında illerdeki hava durumu(Kara Rapor 2022’den)

Raporun dikkat çekici başlıkları var. Kara Rapor 2022’ye göre; 2021’de İstanbul’da 4 bin 848, Ankara’da 2 bin 853, Bursa’da 2 bin 223, İzmir’de 1731, Türkiye genelinde ise en az 42 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmiş.

Raporun ortaya koyduğu gerçeklerden biri de Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre havası temiz kent yok. 2021 yılı içinde ülkemizde havası en kirli beş kent ise sırasıyla Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya. Hakkari‘de ise DSÖ standartlarına göre, partikül madde kirliliği yok denecek kadar az ama diğer yandan Hakkarililer kükürt dioksit açısından çok kirli bir hava soluyor. PM2,5(µg/m³) hava kirliliğinin düzeyine bağlı olarak ölümlerin tamamı içinde hava kirliliğinin payı hesaplandığında en kötü durumda olan ilimiz Batman… Batman’da 2021 yılında meydana gelen tüm ölümlerin %31,13’ü, PM2,5 kirliliğine atfedilebilir. Diğer bir anlatımla, Batman’da PM2,5 düzeyi yıllık ortalama olarak 72.01’den 10 µg/m3 düzeyine düşürülebilseydi; ölümlerin %31’i önlenebilirdi.

2021 yılında hava kirliliğine atfedilen ölümlerin orantısal olarak en fazla olduğu ilk 10 il (Kara Rapor 2022’den)

Üstelik raporda da açık olarak vurgulandığı gibi ülkemizde hava kalitesinin yeterli sayıda istasyonla ve yeterli ölçümle izlenebildiğini söylemek hala zor. “Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığı Hava Kalitesi İzleme Şube Müdürlüğü” tarafından aylık ve yıllık olarak yayınlanan Hava Kalitesi Bülteni’ne göre 2021 yılında ülke genelinde kurulu bulunan hava kalitesi izleme istasyon sayısı toplam 360 adete ulaşmış.

Bültende bu istasyonlardan 340 adedinde kaba partikül madde (PM10), 173 adedinde ince partikül madde (PM2,5), 305 adedinde kükürt dioksit (SO2), 302 adedinde azot oksitler (NOx), 206 adedinde ozon (O3), 190 adedinde karbon monoksit (CO) parametrelerinin ölçüldüğü belirtiliyor. Ancak raporda da belirtildiği gibi bütün bu idari ve yasal yapılanmaya, izleme ağı kapsamında giderek artan sayıda hava kalitesi izleme istasyonu kurulmasına ve veri işletim altyapısının geliştiriliyor olmasına karşın Türkiye’de hava kalitesinin iyi ve sağlıklı olduğunu, durumun etkin biçimde izlendiğini, değerlendirildiğini ve yönetildiğini söylemek ne yazık ki mümkün değil.

Kara Rapor 2022’de depremden etkilenen kentlerimizdeki duruma da yer verilmiş. Rapora göre depremden etkilenen kentlerde hava kirliliği, enkaz tozu ve ısınma için açıkta ateş yakılması gibi nedenlerle ulusal limitlerin 2.5 katına, DSÖ kılavuz değerlerinin ise 7.5 katına çıkmış.

Termik santraller erken kapatılsa ne olurdu?

108 sayfalık bu önemli rapor hava kirliliğinin ülkemiz insanının sağlıklı bir yaşam hakkının nasıl ortadan kaldırdığını çok ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. Raporda ülkemizdeki kömürlü termik santrallerin 2050 yılı yerine 2030 yılında kapatılırsa ne kadar bir hava kirliliğinin önüne geçilebileceği de hesaplanmış. Eğer bu gerçekleştirilebilirse PM emisyonları %72, SO2 emisyonları %75, NOx emisyonları %83, Cıva emisyonları %81 oranında azaltılabilir. THHP ve platformun bileşenlerinden olan Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL) yaptığı hesaplamalara göre bu düşüş 102 bin erken ölümü engelleyebilir.

DSÖ’ye göre hava kirliliği, dünya genelinde dakikada 13 kişinin ölümünden sorumlu ve küresel düzeyde ölüme yol açan çevresel risklerin en başında yer alıyor. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun gerçekleştiği son modelleme çalışmasına göre ise Türkiye’de 2021 yılında en az 42 bin 67 kişi hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar sonucu hayatını kaybettiği hesaplandı. Ülkemizde hava kirliliği en çok kalp-damar hastalıklarına, kronik solunum yolu hastalıklarına, kanserlere, diyabet ve kronik böbrek hastalıklarına, solunum enfeksiyonları ve tüberküloza yol açarak ölüme neden olduğu biliniyor. THHP, Kara Rapor 2022’de vurguladığı gibi, hava kirliliği için yasal limitlerin DSÖ kılavuzlarıyla uyumlu hale getirilmesi, hava kalitesinin düzenli ve sistematik olarak izlenmesi ve fosil yakıtlardan; başta kömürlü termik santraller olmak üzere, derhal vazgeçilmesi gerekiyor.

Çözümleri gerçekleştirebilmek için hepimizin üzerine büyük görevler düşüyor.  Yoksa her yıl giderek daha da karalaşan raporlarla karşılaşmamız kaçınılmaz.

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.