TMMOB: HES’ler vadi yataklarının doğal yapısını ve akışını bozdu

Batı Karadeniz'deki sel felaketleriyle ilgili açıklama yapan TMMOB, hükümete yanlış su yönetimi ve HES politikalarının sonlandırılması çağrısında bulundu. 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Batı Karadeniz’de Kastamonu, Karabük, Bartın ve Sinop‘u etkileyen sel felaketiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

TMMOB’un açıklamasında, “Batı Karadeniz’i etkisi altına alan yoğun yağışların afete dönüşmesi sonucu zarar gören yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Tablonun daha da ağırlaşmamasını umuyor ve ülkemizi yönetenleri akla, bilime ve tekniğe uygun, gerekli adımları atmaya davet ediyoruz” denildi.

Sel felaketlerinin nedenleri

Ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanan ve afete dönüşen doğa olaylarının yarattığı yıkım ve can kayıplarının giderek arttığına dikkat çeken TMMOB, sel felaketlerinin temel nedenlerini şu şekilde sıraladı:

  • İklim değişikliği etkileri
  • İnsan kaynaklı doğa tahribatları
  • Yanlış su politikaları
  • Hidroelektrik santraller (HES)
  • Plansız ve çarpık kentleşme
  • Yetersiz altyapı
  • Merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikalarına teslim etmesi

‘HES’ler dere yataklarının yapısını bozdu’

Açıklamada “HES’ler ile vadi yataklarının doğal yapısı ve akış bozulmuştur. Çarpık kentleşme sonucu, dere taşkın alanları ve dere yatakları yapılaşmaya açılmıştır” denildi.

İmar affı adı altında, yanlış yerlerde mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilen kaçak yapılara göz yumulduğu belirtilen açıklamada, “Yurttaşlarımız güvenliksiz ve sağlıksız yapılarda, risk altında yaşamaya mecbur bırakılmıştır” ifadeleri kullanıldı.

‘Yanlış su yönetimi politikaları sonlandırılsın’

TMMOB, afetlerde zararın azalması için şu çağrıları yaptı:

  • Yanlış su yönetimi ve HES politikaları sonlandırılmalıdır. Dere yatakları acilen bilim ve tekniğin kurallarına uygun olarak rehabilite edilmeli, heyelan riski olan alanlar yapılaşmaya açılmamalı bu alanlar üzerindeki mevcut yapılar kaldırılmalıdır.
  • Dere yatakları, tekrar yapılaşmaya açılmaması için Anayasal koruma altına alınmalıdır. Bilim ve tekniğe uygun olmayan, ranta dayalı, doğa ve yaşam düşmanı projelere artık izin verilmemelidir.
  • TMMOB gibi kuruluşlarının afet yönetimi sisteminden dışlanmasına son verilmeli, öneri ve itirazlarımız dikkate alınmalıdır. Çözüm daima doğa ve toplum çıkarlarını gözeten politikalarda ve akıl, bilim ve tekniktedir.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR