Yeşeriyorum

Tehlike Altında Bir Dil: Süryanice

0

Şlomo rohme dilan

Bşayno u başlomo

U yawmo da leşone debritho howe brikho!

(merhaba dostlar, hepiniz hoşgeldiniz, dünya dil bayramınız kutlu olsun.)

“Anadilim benim derim ve diğer diller ise giysilerimdir. İnsan ne zaman isterse kendi isteklerine göre giysilerini değiştirebilir ama derisini değiştiremez.” Antti Jalava’nın sözleriyle merhaba Kurdi-der Merhaba, merhaba dil için direnenler, merhaba resmi ideolojinin bütün yasak dilleri…

Bende bu kürsüden Süryani diliyle ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum.

Süryaniler; yaklaşık 5.000 yıllık geçmişleriyle Mezopotamya`nın en eski halklarındandır. Süryaniler; tarihte Mezopotamya olarak bilinen bölgede hüküm sürmüş olan Akad, Asur, Babil ve Aram uygarlıkların mirasçılarıdır. Süryanilerin dünya üzerindeki sayısının yaklaşık 6 milyon, Türkiye`de ise 15 bin ile 20 bin arası olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayının 3 milyonu Hindistan`da yaşarken, diğer büyük bir çoğunluk ise Avrupa ve ABD`de yaşamaktadır. Dünyada 28, Türkiye`de 4 tane Metropolitlikleri bulunmakta. Patriklik merkezleri 1932 yılında Türkiye`den Şam`a taşınmak zorunda kalmıştır. Süryanilerin bu kadar dağınık yaşamalarının en önemli nedenlerinden birini zorunlu göçler oluşturmaktadır.

Konuştukları dil Süryanicedir. Süryanice, Sami dil ailesindendir ve dünya üzerinde yaşayan en eski üç dilden biridir. Süryanice`nin bir diğer özelliği de İsa`nın konuştuğu dil olmasıdır. Süryanice, belirgin farklılığı olmayan iki lehçeye ayrılmıştır. Doğu lehçesi Asurice veya Keldanice olarak bilinirken, Batı lehçesi ise salt Süryanice olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde Türkiye`de yoğun olarak Süryanice`nin Batı lehçesi kullanılmaktadır.Bu dilin tarihinin İÖ 1750 yılına kadar indiği yazılır. Kiliselerde manastırlarda ve Türkiye dışındaki okullarda kullanılır. (Türkiye`de okulları yok) Turoyo şivesi sadece konuşulur yazılmaz.

Süryanice, altı tanesi (b, g, d, k, f, t) yumuşak ve sert(sesli) olmak üzere çift telaffuza sahip olan ve özel işaretlerle bilinen 21 (sessiz) ve toplam 27 harften oluşmaktadır.

Süryanice çok geniş bir kelime hazinesine sahiptir. Şu anda Türkçe olarak kullanılan Nisan, Temmuz, Ağustos ve Şubat aylarının kökeni Süryanicedir. Süryanice uzun yıllar yakın doğu ülkelerinde resmi dil olarak kullanıldı.

İÖ 5. yüzyılda Süryanice Ortadoğu`nun genelinde yaygın olarak kullanılan bir dildi. Çin, Moğolistan, Orta Asya ve Hindistan`da çok geniş alanlarda kullanılıyordu.7 yüzyıl sonu 8. yüzyıl başına kadar, Arapçanın rakip bir dil olarak çıkmasıyla kullanım alanı daralmaya başlamıştır. Süryaniler; tarihsel süreç içinde kurdukları okullarda Eski Yunan eserlerini önce Süryaniceye daha sonra da Arapçaya çevirmiş, böylece Arap Uygarlığının gelişmesinde etkili rol üstlenmişlerdir.

Günümüzde, Süryaniler diğer azınlıklarda olduğu gibi okullara sahip değiller. UNESCO 2007`de `Tehlike Altındaki Diller Atlası` yayınladı. Bu atlasa göre; Türkiye`de 15 dil tehlike altında. Bu dillerden biri de Süryanice. .. Bugün Diyarbakır`da bir yerde arkeolojik bir kazı yapıldığında çıkan kalıntılarda Süryanice yazılar var. Yüksek medeniyetler kurmuş, en kadim bir halkın bugün dili tehlike altında.

Bir dilin ölmesi, o dili konuşan halkın ve o dille yaratılan bütün değerlerin yok olması demektir. Çünkü dil, sadece insanlar arasında anlaşma aracı değil. Bilginin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan, geçmiş ile gelecek arasında ilişkiyi geliştiren bir araçtır.

Mezopotamya medeniyetine yön vermiş, oradan dünya kültür ve edebiyatına büyük katkıları olmuş Süryanicenin yaşatılması büyük önem arz etmektedir. Şunu da unutmamak gerekir ki Mardin Artuklu Üniversitesi`nde Süryanice Kürsüsü`nün açılması/Arami dili ve edebiyatı bölümü hem ülkemiz hem de Süryanicenin yaşatılması için çok önemli bir gelişme olarak görülmelidir.

Türkiye’de 86 yıllık “tek devlet, tek ulus, tek dil ve tek bayrak” tekerlemesi devletin en üst düzeydeki yetkili ve etkili yöneticileri tarafından sürekli tekrarlanmaktadır. Oysa 35 ülkede çok uluslu, çok cumhuriyetli, çok eyaletli, çok otonomlu, çok başkentli, çok bayraklı, çok dilli, çok lehçeli ve çok alfabeli halklar bir arada yaşamaktadır. Ayrıca azınlıklar sorunu, dil, kültür, kimlik ve kişisel özgürlükler Avrupa Birliği’nin gündeminin ilk sıralarında yer almaktadır. Avrupa Birliği’ne girmeyi hedefleyen Türkiye’nin AB Standartlarını esas alarak bu sorunları çözme, yasal güvenceyle meşruiyet kazandırma görev olarak önünde durmaktadır. Burada unutmaması gereken şey ana dilde eğitimin bir insanî hak, dilin de kimlik sorunu olduğudur.

İzmir Süryani platformu olarak Türkiye’de Kürtçenin de, Süryani dilinin ve diğer dillerin de önünün açılması için anadilde eğitimi sonuna kadar desteklediğimizi belirtmek isteriz.

Buradan duyurmak istediğim bir şey daha var 24 Aralık’da gözaltına kürt halkının temsilcilerinden Hatip Dicle, Ferhan Türk, Alaattin Aktaş, Muharrem Erbey ve Abdullah Demirbaş’dan Kurdi-der e başarı dilekleri ve ısrarla Barış ve demokrasi taleplerini içeren bir mektup aldık ve kendilerine bizim kampanyamız dâhil hiç mektup gitmediğini bu nedenle bizim cezaevindeki dostlarla dayanışmak için İzmir Süryani platformu olarak 10 ocak’da başlattığımız MEKTUP kampanyasını yenilemek istiyoruz. Desteklerinizi [email protected] adresine ve cezaevlerine mektup yazarak yapabilirsiniz.

İZMİR SÜRYANİ DOSTLUK, KÜLTÜR VE DAYANIŞMA PLATFORMU adına

ZEYNEP TOZDUMAN

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.