Tayfun bir kez daha Fukuşima’daki radyoaktif atıkları denize süpürdü

Tokyo'yu vuran Hagibis Tayfunu Fukuşima'daki toplam 2667 ton radyoaktif atığın nehre, oradan da denize sürüklenmesine yol açtı. Tahribatın ekosistem üzerindeki etkileri ise henüz bilinmiyor.

13 ekim günü Tokyo ve çevresinin birincil etki alanına girdiği  Hagibis Tayfunu,  Fukuşima Nükleer Felaketi‘nin başladığı alanda  radyoaktif temizlik işlerinde toplanan katı atıkların nehre sürüklenmesine yol açtı. Fukuşima Eyaleti’ndeki Tamura Belediyesi‘nden yapılan açıklamaya göre aşırı yağmura bağlı olarak geçici depolama alanına dolan sel suları 2667 adet radyoaktif katı atık  torbasını denize sürükledi. Her biri  1 tonluk ağırlıkta olan torbaların sürüklenmiş olması toplam 2667 ton radyoaktif atığın ekosisteme karıştığını gösteriyor.

Asahi Gazetesi’nin haberine göre yetkililerin açıklamaları  katı atıkların sürüklenmesine karşı her hangi bir önlem alınmadığını gösterirken tahribatın ekosistem üzerindeki etkilerinin Çevre Bakanlığı‘nca araştırılacağı belirtiliyor. Bununla birlikte önceki günkü haberimizde  okuduğunuz üzere TEPCO (Tokyo Elektrik Şirketi)  sözcüsü Emi Iwasa tarafından yapılan açıklamada, tayfunun nükleer santralde 11 sızıntı alarmı verdiği belirtilmiş ve denize karışan herhangi radyoaktif bir madde olmadığı söylenmişti.

11 Mart 2011 tarihinde deprem ve tsunaminin tetiklemesiyle başlayan nükleer felaketin etkileri sekiz yıldır sürüyor. Bundan önce 2015 yılında meydana gelen Etau Tayfunu ile radyoaktif temizlik tasfiye iş süreçlerinde istiflenen binlerce atık denize sürüklenmiş, bölgedeki radyoaktivite ekosisteme karışarak yüzlerce kilometre yolculuk yapmıştı. Yalnızca dört yıl sonra meydana gelen Hagibis Tayfunu’nda da Etau Tayfununun sonuçlarından ders alınmadığı ve radyoaktif atıkların sürüklenmesinin önüne geçilmediği anlaşılıyor.

Nükleer santraller ve atıkları iklim krizi şartlarında yeterince yüksek risk taşırken gerek hükümetlerin gerekse yetkili şirketlerin ilgisizliği ve sorumsuzluğu önceki yazılarımda bahsettiğim gibi çok daha büyük sorunlara yol açacak gibi görünüyor. Gelecek sene 24 Temmuz -9 Ağustos arasında gerçekleştirilecek olan Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın top oyunları kısmının Fukuşima’da yapılacağı da göz önüne alınırsa dünya kamuoyunun nasıl bir tehlikeye maruz bırakıldığı daha net görülebilir.

Radyasyon hava olaylarıyla olduğu gibi sel, yangın ve afetlerle de ekosistem üzerinde taşınabilirliği ile yüzlerce , binlerce yol kat edebilir ve  yarılanma ömrüne göre onlarca, yüzlerce veya binlerce ve üstü sürelerde kanser ve diğer çeşitli hastalıkları ortaya çıkaran etkisini sürdürebilir.

(Yeşil Gazete) 

 

 

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR