Son dönemin yeşil kitapları (7)

Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Hukuku

Tabii yasalara aykırı, insani yasaların bir geçerliliği olamaz.
“Yerçekimi yoktur, güneş batıdan doğacak ve dünyanın etrafında dönecektir” diye bir yasa çıkarırsak bunun bir geçerliliği olmaz. Aynı şekilde doğanın canlılara vermiş olduğu hakları yok sayan bir hukuk düzeninin de geçerliliği olamaz. Doğal hukukun tüm canlılara tanıdığı, canlı hakları adını verdiğimiz üç temel hak vardır:
Tüm canlı türleri yaşama hakkına sahiptir.
Tüm canlı türleri beslenme hakkına sahiptir.
Tüm canlı türleri üreme (soyunu devam ettirme) hakkına sahiptir.

Eğer insanoğlu, tüm canlılara tanınan bu haklara saygı göstermezse, doğanın daha üst fizik yasaları, çevresel felaketler yoluyla insanoğlunu cezalandıracak, belki yerkürede, ekosistemle uyumsuzluk yaratan insani yaşam sona erecektir.
Bir insan, diğer canlıların yaşama ve var olma hakkına duyduğu saygı kadar, vicdan ve ahlak sahibidir.

 

Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Hukuku

Şeref Ertaş

İleri Yayınevi

2012

 

Marx’ın Ekolojisi

Marksizmin insanlığın geleceğini bugünden etkileyen hayati meselelere dair siyasal ve ideolojik düşünceleri hem dogmatik Marksistler hem de Batılı Marksizm eleştiricileri tarafından istismar edilmiştir.

Ekoloji meselesi de bunlardan birisidir. Ekoloji, günlük hayatı ve insanlığın geleceğini de doğrudan etkileyen başka konularda olduğu gibi dogmatik Marksistler tarafından es geçilmiş, sosyalizm sonrasına belki de ideolojik cennete havale edilmiştir. Bu perspektifte, ekoloji gibi meselelerle uğraşmak, Marxın düşüncesinden uzaklaşma olarak kavranır. Batılı Marksizm eleştiricileri ise. probleme “ekolojik bilimin her türlü bilgisinden (ya da her türlü ekolojik bağlamdan) yoksun bir biçimde. neredeyse bütünüyle kültürelci olan ve genellikle insanın doğadan yabancılaşmasını bilime atfeden bir “ekolojik” ideoloji eleştirisi geliştirmişlerdir.” Bu perspektifte. yabancılaşma, tek yanlı biçimde. doğa fikrinden yabancılaşma olarak kavranır. Her iki tarafında ortak özelliği Marx’ta bir ekolojik görüş yokmuş gibi davranmaları ve nihayet Marx’ın düşüncesini basit bir ideoloji dünyasında kabul etmeleridir.

John Bellamy Foster’a göre. “Marx’ın düşüncesi derinden daha doğrusu sistematik biçimde ekolojiktir. Bu ekolojik perspektif ise, Marx’ın tarih biliminden kaynaklanmaktadır.” Çünkü Marx’ın toplum ve doğa analizi, bütün/gövde ya da metabolizma kavramlarıyla anlam kazanır; Marx, Kapital’de toplumu bir bütün, bir gövde, emek sürecini ise, “insanın doğa ile arasındaki bir süreç. insanın doğayla eylemleri aracılığıyla kurduğu. denetlediği, düzenlediği metabolik bir ilişki olarak tanımlamıştır. Fakat Marx’a göre, ondokuzuncu yüzyıl kapitalizminin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan doğa- insan bölünmesi, metabolizmada “onarılamaz bir yarılma” yaratmıştı.

“Bu kitabın iki amacı var. Birincisi Çağdaş Yeşil kuramda kabul edilen yaygın görüşün aksine, Marx’ın düşüncesinin ve tarih biliminin ekolojik düşünce biçimlerini nasıl geliştirdiğini daha doğrusu nasıl mümkün kıldığını vurgulamaktır .İkincisi bugün çok büyük bir ihtiyaç duyduğumuz toplumsal dönüşümü ekolojik bir tarzda insanın doğayla ilişkisinin dönüştürülmesine bağlayan devrimci bir görüşü tarihsel ve kuramsal olarak anlamak ve geliştirmektir.”

Marx’ın ekoloji gibi hayati bir mesele hakkında da söyleyebilecek ciddi sözleri var…

Ekolojik perspektifin imkanlarını, felsefi, sosyolojik, tarihsel ve tabii bugünkü hayatımızı da gözden kaçırmadan inceleyen sıkı bir kitap J. B. Foster’in Marx’ ın Ekolojisi.

Marx’ın Ekolojisi

John Bellamy Foster

Epos Yayınları

2011

 

Organik Tarım Ekonomisi

OrganikTarımın Tarihçesi
Organik Tarım Kavram ve İlkeleri
Organik Tarımın Nedenleri ve Beklenen Yararlar
Organik Üretim
Organik Ürünlerin Pazarlanması
Organik Ürünlerin Sertifikasyonu
Türkiye’de Organik Tarım
Organik Hareketin Geleceği

Organik Tarım Ekonomisi

Erkan Rehber

Ekin Basım Yayın

2012

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Çocuklar doğanın sözcüsü olunca..

Çocukların da, doğanın da hakları durmadan ihlal ediliyor. Oysa sağlıklı bir ekosistemde yaşamak sadece bütün canlıların hakkı değil; aynı zamanda çocuk haklarının da bir parçası

Güldünya Yayınları’ndan yeni kitap: Bir Özgürleşme Kılavuzu

Alman gazeteci, yazar Katrin Rönicke’nin kaleme aldığı kişisel anlatısı Bir Özgürleşme Kılavuzu’nda feminist olduğu için mutlu olan ve feminist olmanın zorluklarıyla baş etmeye çalışan her kadın için yararlı olabilecek şeyler var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Pati patiye, el ele Dünyayı tamire: Zaman Yolcusu Kreta

Gülşah Özdemir Koryürek'in 'Zaman Yolcusu Kreta: Tüketme, Tükenme' kitabının ana konusu, içinde yaşadığımız 'iklim krizi". Dünyayı kurtarmak isteyen çocukların öyküsünü anlatan yazar sadece bir edebi eser yaratmakla kalmamış; bütün okurları toz bulutlarından kara deliklere kadar astronomi ile ve dünyamızın jeolojik tarihiyle tanıştırmak istemiş.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Önyargı ejderhalarına karşı karanfil kokulu savaş – Eda Uysal

'Karanfiller ve Domates Suyu', insanın doğayla kurduğu bağı gösteren ve dezavantajları bulunan bireylerin görünür olmalarına dair farkındalık yaratan çarpıcı bir öykü.

EN ÇOK OKUNANLAR