2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİEkolojiKentManşet

Sivil toplum, temiz ve yaşanabilir Asi Nehri Havzası için kolları sıvadı

0

Antakya Çevre Koruma Derneği öncülüğünde Asi Nehri Havzası ve Samandağı kıyılarında doğayı koruma ve afetlere karşı dayanıklılık kazandırma çalışmaları başlatıldı.

Asi Nehri Çevre Planı projesi, Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği ile Asist ortaklığı ve Turquoise Coast Environment Fund–Turkey, Conservation Collective, Turkish Philanthropy Funds, Turkey Mozaik Foundation ve Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın destekleriyle yürütülecek.

İlk aşaması bölge için çevre vizyon planının hazırlıkları olan projenin amacı, Asi Havzası’nı havası ve suyu temiz, topraklarından verim alınan ve canlılarını yaşatabilen bir bölge haline getirebilmek. Asi Nehri ve Samandağ bölgesinin zengin kültürünü ve doğasını korumak ve bölgede ekoturizmi destekleyerek yerel halkın refahını iyileştirmek de projenin başlıca hedefleri arasında.

Aşırı su kullanımı ve su kirliliği önlenecek

Asi Nehri’nde aşırı su kullanımına bağlı olarak yeraltı su seviyesi düşüyor. Akdeniz’e dökülen nehrin sularındaki atıklar ise zaman zaman nehrin tıkanmasına ve su kalitesinin düşmesine neden oluyor. Çevre planı projesinin nehirdeki aşırı su kullanımı ve su kirliliği ile mücadele etmesi hedefleniyor.

UNDP ortaklığıyla Hatay’da proje: Asi Nehri’ndeki kirlilik ile mücadele edecek

Su kalitesindeki düşüş ve özellikle deprem sonrasında havzaya bırakılan molozlar da bölgedeki canlı yaşamını ve çeşitliliğini tehlikeye atıyor. Asi Nehri Çevre Planı kapsamında aralarında nesli tükenmekte olan türlerin de bulunduğu canlı türlerinin ve sulak alanlar korunacak.

Asi’ye moloz döküldü: Tarlalar su altında, çiftçiler işsiz kalacak

Tarım alanları korunacak

Bölgedeki moloz atıkları, artan kirlilik ve su seviyesindeki düşüş çiftçilerin geçim kaynaklarını da tehdit ediyor. Çoğunluğunu TOKİ’nin yürüttüğü inşaat projeleri, zeytinliklerin ve diğer tarım alanlarının tahribatına yol açıyor. Proje kapsamında tarım alanlarının korunması için de hedefler bulunuyor.

Depremden sonra sayısı giderek artan taş ocakları da projenin odağında. Depremden beri Antakya’da 54 kalker ocağı ve 3 mermer ocağı için “ÇED gerekli değildir” kararı verilmişti. Astım gibi birçok sağlık sorununa yol açan taş ocaklarının halk sağlığına ve çevreye verdiği zararlarla mücadele edilecek.

Şantiyeye çevrilen Hatay’da Valilik ve belediye de madencilik yapacak

 

You may also like

Comments

Comments are closed.