EkolojiEnerjiManşet

SİNOP NGS için temyiz istemi kabul edildi: Danıştay ÇED raporundaki eksiklerin giderilmesini istedi

0

Sinop’un Abalı Köyü İnceburun mevkii’nde yapılmak istenen Sinop Nükleer Güç Santrali projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu” (ÇED) kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin davanın yerel mahkemece reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonuçlandı.

Danıştay 6. Daire, biri milletvekili 59 bireysel katılımcı ve Nükleer Karşıt Platform‘un yanı sıra Sinop ve Ayancık Belediye Başkanlığı ile EMO, ŞPO, JMO, Metalurji Mühendisleri OdasıTTB, KESK, Sinop Barosu, SNKPDER, ÇYDD, KENTSAV, Sinop ÇDD, Ayancık ÇKD gibi  örgütlerin yaptığı başvuruda, davacıların temyiz istemlerini kabul ederek, şu karara vardı.

“… Davacıların temyiz istemlerinin kabulüne; davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Samsun 3. İdare Mahkemesince verilen 08/04/2022 tarih ve E:2020/794, K:2022/388 sayılı kararının BOZULMASINA; Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine;  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 08/12/2022 tarihinde usulde oyçokluğuyla, esasta oybirliğiyle karar verildi.”

ÇED sürecinde verilen kararların iptali istemiyle açılacak davalarda, Yönetmeliğin Ek III. maddesindeki unsurlar yönünden, ÇED kararlarının bir bütün olarak incelenmesinin esas olduğunu belirten 6. Daire’nin kararında,  mahkeme tarafından bilirkişi raporunda yetersiz veya çelişkili görülen inceleme, tespit ve değerlendirmelerin giderilmesine yönelik olarak ek bilirkişi raporu alınması ya da yeniden oluşturulacak bir heyetle keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınacak rapora göre yeniden bir karar verilmesi gerektiğine dikkat çekildi; bilirkişilerce ÇED raporunda eksik, yetersiz veya çelişkili hususlar tespit edilmekle yetinilerek nihai bir değerlendirme yapılmadığının anlaşıldığı, bu hususların ÇED raporunun tamamını kusurlandırıp kusurlandırmayacağı yönünde ortak bir görüş belirtilmesini istedi.

Danıştay, kararında ayrıca Sinop’ta kullanılmak istenen reaktör tipiyle ilgili de yeni bir inceleme ve bilirkişi raporu talep etti:

“… ÇED raporunda projenin teknolojisinden kaynaklanan çevresel etkilerinin ATMEA1 tipi reaktöre göre belirlendiği, başka bir teknoloji kullanılması durumunda, ÇED raporunun geçerliliğini kaybedeceği anlaşıldığından, İdare Mahkemesince, öncelikle yukarıda yer verilen ve ÇED raporunda atıfta bulunulan Uluslararası Anlaşmanın halen yürürlükte olup olmadığının tespit edilmesi, anlaşmanın hükümsüz kaldığının ve proje şirketinin değişmesinin söz konusu olduğunun anlaşılması durumunda, ATMEA1 basınçlı su reaktörünün herhangi bir başka proje şirketi tarafından kullanılınıp kullanılamayacağının, diğer bir ifadeyle, bu reaktörün uluslararası anlaşmadan bağımsız olarak alanda inşa edilebilme olanağının bulunup bulunmadığının öncelikle incelenip gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak açıklığa kavuşturulması suretiyle işin esasına girilmeden bir karar verilmesi gerekmektedir.”

6. Daire, kararında yer verdiği hususlar açıklığa kavuşturulmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığını hükme bağladı.

Ne olacak?

Dosya Sinop 3. İdare Mahkemesi’ne iade edilecek ve yeniden görülecek. ÇED Olumlu Raporu’nda Danıştay’ın işaret ettiği eksiklerin giderilmesinin ardından da yeni bir karar verilecek. İdari Mahkemesi’nin Danıştay kararına direnme yetkisi bulunmuyor. Karar, Bölge İdare Mahkemesi’nde temyiz edilebilecek.

Ne olmuştu?

2013 yılının Mayıs ayında Japonya ve Türkiye hükümetleri arasında yapılan anlaşmaya göre başlatılan proje sürecinde Japon şirketinin  ÇED başvurusu yapılmadan önce projeden çekilmesi üzerine EUAS International ICC Merkezi Jersey Adaları Türkiye Merkez Şubesi “proje üstlenicisi” yapılarak ÇED sürecine başlandı.

ÇED süreci kapsamında gerçekleştirilmesi gereken halkın katılımı toplantısı Sinop halkının itirazlarına rağmen yapılmış sayıldı, 2019 yılının Aralık ayında Ankara’da yapılan değerlendirme toplantısına ise Sinop’tan katılan sivil toplum örgütleri alınmadı.

Halkın katılımı toplantısında Sinop Nükleer karşıtı Platform üyesi 17 kişiye ise dava açıldı, dava, 4 Mart 2020 tarihinde davalıların beraatiyle sonuçlandı.

ÇED Raporu ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 11 Eylül 2020 tarihinde onaylandı.

Sinop’ta nükleer santral davası: Nükleeri değil, yaşamı savun

Buna karşılık, çok sayıda sivil toplum örgütü, biri milletvekili 59 bireysel katılımcının açtığı davada Samsun 3’üncü İdare Mahkemesi, davanın reddine karar verdi.

Sinop Nükleer Santrali ÇED davasında itiraz dilekçeleri sunuldu: Sinop’u feda etmeyeceğiz

Dava kapsamında istenen bilirkişi raporunu hazırlayacak 15 kişilik heyet, 10 kilometreye uzanan alanın incelemesini bir buçuk saat gibi kısa bir sürede tamamlamış ve incelemeye yalnızca davalı taraf alınmıştı.

Sinop NGS davasında ‘tanıdık’ heyetten yıldırım hızıyla bilirkişi incelemesi

Davacılar, Sinop Nükleer Güç Santrali projesine verilen  “Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu” kararının, hukuksal ve bilimsel-teknik açıdan geçerli bir rapor olmadığı ve formalite icabı hazırlandığını belirterek;

  • yaşanacak bir kaza durumunda felakete yol açacağı,
  • kaza olmaması durumunda bile çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin yüksek olduğu,
  • Sinop Nükleer Güç Santralininen önemli çevresel zararlarından birinin de deniz ekosistemine vereceği zarar olduğu, dört ünite için günlük 27.993.600 metreküp deniz suyunun soğutmada kullanılacağı ve sonra denize bırakılacağı, bu
    suyun yaratacağı ısı farkının deniz ekosistemine ağır hasar vereceği,
  • yer seçiminin hatalı olduğu,
  • planlama ilkelerine aykırı davranıldığı, kamu yararı bulunmadığı, halkın görüşünün alınmadığı,
  • üretilen elektriğe yılda 4 milyar dolar ödeneceği, TEİAŞ’ın 2019 verilerine göre bu miktar elektriğin piyasadan 3,5 milyar dolara alınabileceği,
  • hukuka ve mevzuata aykırı olduğu

gerekçeleriyle iptalini ve öncelikle yürütülmesinin durdurulmasını talep etmişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji Üretim A.Ş, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Elektrik Üretim A.Ş ise savunmasında, “Sinop Valiliği tarafından halka duyurulan projeye ilgili kurum ve kuruluşların olumlu görüş bildirdiği, Sinop Nükleer Güç Santraline ihtiyaç bulunmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, projenin çevresel etkilerinin mevzuatın gerektirdiği biçimde araştırılıp incelendiği, olası çevresel etkilerin en aza indirilmesi için gereken önlemlerin alındığı”nı belirtmişti.

Sinop’a nükleer santral toplantısına STK temsilcileri alınmadı
Sinop NGS, halka Sinop’u terk ettirme projesidir!

Mahkeme, nihai kararında, bilirkişi raporunun “Sinop NGS’nin, Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanması, diğer alternatif enerji kaynakları ile karşılaştırılması, seçilen teknolojinin uygunluğu ve yeterliliği, alternatif teknolojiler arasındaki yeri, alternatifleri değerlendirmedeki yeterlilik, nükleer kazalar, nükleer santrallerin uluslararası denetim usul ve esasları hakkında genel uygulama çerçevesinde projenin uluslararası kriterlere uygunluğu bakımından, ÇED Raporunda uygun şekilde ele alındığının görüldüğü”nü belirterek, raporda yer alan eksiklik ve uyarılara rağmen davanın reddine karar verdi.

Dava, ret kararı üzerine Danıştay’a taşınmıştı.

Sinop nükleer santrali davasında TEMA Fukuşima’ya işaret etti: Tarih unutmaz
Akkuyu’da Sinop’ta yargı kamu vicdanına karşı, tek çare dayanışma – Pınar Demircan

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.