ManşetKöşe YazılarıYazarlar

Savaş, yeşil enerjiye geçişi durdurabilir mi?

0

Üçüncü haftasına giren kuzeyimizdeki savaşın kasım ayında Glasgow’da, COP 26 toplantısında sağlanan kömürden çıkış ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüş için alınan kararları da etkilenmesinden korkuluyor. Rus doğalgazına karşı yaptırım kararları alan Batılı ülkelerin savaş uzadıkça Glasgow’da verdikleri sözleri unutarak doğacak enerji açıklarını tekrar kömüre dönerek kapatmaya çalışabilecekleri düşünülmeye başlandı.

Aslında 31 Ekim-12 Kasım tarihlerinde Glasgow’da düzenlenen 26. COP toplantılarında kömür kullanımının aşamalı olarak yasaklanması için bütün dünya umutlanmıştı. Bütün dünyayı bir an için umutlandıran antlaşma metninde “kömür kullanımının aşamalı olarak sonlandırılması, ülkelerin Paris İklim Antlaşması taahhütlerine uyumunun denetlenmesi ve gelişmekte olan ülkelere yenilenebilir enerji kapasitelerini geliştirebilmeleri için daha fazla finansal destek yapılması” öngörülüyordu. Ancak anlaşmanın taslak metinlerinde yer alan kömürün “aşamalı olarak sonlandırılması” taahhüdü, son dakika da Hindistan’ın itirazlarıyla “aşamalı olarak azaltmak” şeklinde değiştirilmiş ve kömür kullanımının kısa süre içinde terk edilmesi umutları daha yeşermeden kısa süre içinde solmuştu. Zirve de sadece kömür kullanımının sonlandırılması gereğinin ilk defa bir antlaşma metnine girmesi kazanımıyla son bulmuştu.

Küresel enerji tablosu parlak değil

COP 26 Başkanı Alok Sharma da 197 ülkenin katılımıyla çıkan sonucu yaptığı basın toplantısında “ülkeler kömüre sırtını dönüyor, kömürün sonu göründü” diyerek yorumlamıştı. Fakat Glasgow’dan sadece dört ay sonra, ortaya çıkan küresel enerji tablosu Sharma ve diğer COP müzakerecilerinin istediği yönde değildi. Rakamlar kömür kullanımının küresel olarak kış boyunca rekor seviyelere yükseldiğini ve buna bağlı sera gazı emisyonlarının da arttığını gösteriyordu.  Üstelik tüm bu gelişmeler Rusya’nın Ukrayna‘yı işgal etmesinden önce yaşanmıştı.

Şimdi üçüncü haftasına giren savaş var ve Rusya’ya uygulanan ve her geçen gün artırılan yaptırımlar nedeniyle, özellikle Avrupa’daki ülkeleri, tükettikleri Rus doğalgazını hızla terk etmenin yollarını aramaya başladı. Bu arayışların,  oluşacak büyük enerji açıklarını kapatmak için, Glasgow’da verdikleri kömür kullanımını azaltmaya yönelik taahhütlerinin zaman çizelgelerini yeniden düşünmeye zorlamasından; yani yavaşça terk ettikleri kömüre hızlıca dönmelerinden korkuluyor. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kömür kullanımının geçmişteki düzeyin de üzerine çıkmasından çekiniliyor. Enerji uzmanları ve ekonomistlere göre Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rus doğalgazına uygulanan kısıtlamalar sonucu kömür talebi en azından kısa vadede daha da artacak.

Bu nokta geçen hafta Rus doğalgazının Avrupa’daki en büyük alıcısı olan Almanya’nın, Yeşiller Partisi üyesi Ekonomi Bakanı Robert Habeck tarafından da kabul edildi. Habeck Avrupa’nın Rus saldırganlığı ve sarmal gaz fiyatları karşısında daha fazla kömür yakmaya zorlanabileceğini açıkça itiraf etti. Daha önce de Almanya’dan sonra Avrupa’daki en büyük Rus doğalgazı ithalatçılarından olan İtalya’da yetkililer Rus doğalgazı yerine kömür kullanabileceklerini söylemişlerdi. Bu arada savaşla birlikte artan talep dünya üzerinde kömür fiyatlarının tırmanmasına da neden oldu. Geçtiğimiz yıl içinde ortalama bir ton kömür 82 ABD doları iken Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile birlikte bu fiyat 400 ABD doları civarına tırmandı.

Kömür kullanımı 10 yıl içinde yüzde 50 azalmalı

Tüm bu yaşananlarla ilgili olarak Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) geçtiğimiz hafta içinde bir açıklama yayınladı. Ajansa göre “AB politika yapıcıları Rus doğalgazına bağımlılıklarını ne kadar hızlı düşürmeye çalışırsa, ekonomik maliyetler ve yakın vadeli emisyonlar açısından potansiyel etki o kadar büyük olur.” Diğer yandan kömür, Rus doğalgazından bağımsız olarak Asya’da hala ana enerji kaynağı, özellikle de Çin‘de… Çin yeni kömür santralleri inşa etmeye devam ediyor ve bu ülkenin emisyonları geçen yıl % 4 daha arttı.

Bu gelişmelere rağmen, birçok enerji uzmanı fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru; yavaş ve zor da olsa geçişin devam edeceğine inanıyor. Gent Üniversitesi uluslararası siyaset doçenti Thijs Van de Graaf da bu uzmanlardan biri… Van de Graaf, yaşadığımız bu krizin yenilenebilir enerjinin önemini anlamamız açısından farklı sonuçlar verebileceğini söylüyor. “Rusya’ya bağımlılığı azaltma stratejilerinin çoğu, emisyonları azaltmak için almak istediğiniz politika önlemleriyle aynıdır”diyen Graaf, savaşın Avrupa’da temiz enerjiye yatırım artışını tetikleyebileceğine iddia ediyor.

IEA’nın net sıfır politikasına göre, kömür kullanımının önümüzdeki on yılın içinde %50 azalması gerekiyor.  Diğer yandan, emisyonların 2050 yılına kadar sıfıra indiği ve küresel ısınmanın yüzyılın sonuna kadar 1,5C’nin altında kaldığı senaryoya göre, elektrik üretimi de aynı dönemde % 40 oranında artırılması şart. Her ikisini de aynı anda yapmak (kömürü keserken elektrik üretimini artırmak) yenilenebilir enerjide, özellikle rüzgar ve güneşte, enerji depolama ile birlikte büyük bir büyüme gerektiriyor. Fakat uzmanlara göre yenilenebilir enerji piyasası buna hazır değil. Çünkü pil depolama alanı henüz istenen kapasitede değil. İşte son savaş krizi Van de Graaf’a göre tüm bunların yeniden tartışılmasını sağladı. Çünkü ona göre “ulusal güvenlik paradigması, iklim felaketi paradigmasından çok daha büyük bir seferberlik gücüne sahip.”

Bu yıl, sonbaharda Mısır‘da gerçekleşecek COP 27 iklim zirvesi öncesinde, ülkelerin Birleşmiş Milletler’e gelişmiş iklim planları sunması gerekiyor. İklim uzmanları bunun özellikle mevcut iklim vaatleri küresel ısınmayı 1,5C ile sınırlamaya uygun olmayan Çin ve Hindistan gibi büyük ve gelişmekte olan ekonomiler için önemli olduğunu söylüyor. Son yaşadığımız gelişmeler bu toplantılarda bir başka önemli gelişmeyi de ortaya koyacak. Savaş batı ülkelerinde uzun süreli kömüre dönüşe mi sebep oluyor, yoksa bazı uzmanların da iddia ettiği gibi yaşanan kriz günleri bugüne kadar ihmal edilen yenilebilir enerji ve depolama sistemleri yatırımlarının kapısını mı açacak?

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.