Dünyamızı çevreleyen ozon tabakasındaki incelme, uzmanlarca yakından izleniyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Deniz Demirhan, 2022’de Tonga‘nın başkenti Nuku’alofa’nın yaklaşık 65 kilometre kuzeyinde bulunan Hunga Tonga-Hunga Haʻapai denizaltı volkanının patlaması nedeniyle görülen incelmenin gelecek birkaç kış boyunca devam edebileceğini, bunun çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirebileceğini kaydetti.
Demirhan, ozon tabakasının atmosferin ikinci tabakası olan ve 25 ile 30 kilometrelik kalınlıktaki stratosfer içerisinde üç milimetrelik bir gaz tabakası olduğunu, hayati önemdeki tabakanın, güneşten gelen, ekosisteme zararlı ultraviyole ışınlarının büyük bir bölümünü soğurarak dünyadaki ekosistemin canlılığını ve devamlılığını sağladığını belirtti.
‣ Bugün Dünya Ozon Günü: 7 soruda ozon tabakası ve ozon deliği
‣ Ozon tabakasını incelten yasaklı gazlar, gizemli bir artışla rekor seviyelere yükseliyor
AA’ya konuşan Demirhan, ozonun bir gaz olduğunu ve bu nedenle delinmesinin söz konusu olmayacağını belirtti; bunun yerine “ozon tabakasında inceleme” ya da “ozon gazında azalma” ifadelerinin daha doğru bir kullanım olacağının altını çizdi. Demirhan, 1970’lerin sonundan bu yana stratosferdeki toplam ozon seviyesinde yaşanan azalmanın en önemli sebebinin, insan aktiviteleri sonucu atmosfere gönderilen zararlı gazlar olduğunu söyledi.
‘Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir’
“Bu gazlar, buzdolabı, soğutucular, yangın söndürücüler gibi hayatımızda çok fazla yeri olan ürünlerde kullanılıyordu. Bu zararlı gazlar, bizim yaşadığımız, nefes aldığımız yere en yakın olan ve troposfer olarak bilinen atmosfer tabakasında yıllarca, hatta on yıllar boyunca varlıklarını sürdürebilirler” diye konuşan Demirhan, söz konusu gazların zararlarının artık en iyi şekilde anlaşıldığını, bunların ve türevlerinin kullanımına tüm dünyada çeşitli seviyelerde kısıtlama getirildiğini hatırlattı.
Demirhan, ozon tabakası incelmesinin hayati etkileri olduğuna dikkati çekerek, “Bunun sonucu olarak insanlar güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına doğrudan maruz kalır. Bu durum cilt hastalıkları, DNA deformasyonu, güneş yanıkları, katarakt, hızlı yaşlanma ve zayıf bağışıklık sistemi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” uyarısı yaptı.
‘Ozonun incelmesinde insan faaliyetleri de etkili’
İnsan aktivitelerinin yanı sıra volkanik patlamaların da ozon tabakasındaki incelmeyi derinleştirdiğini vurgulayan Demirhan, bu patlamalar sonucunda stratosfer tabakasına büyük miktarlarda enjekte edilen kükürtdioksitin, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan zararlı gazlardan yayılan klor ile tepkiye girdiğini ve bu gazların ozonu tahrip eden daha etkili formlara dönüştüğünü anlattı.
Tabakadaki incelmenin bitkiler ve deniz ekosistemine etkilerine değinen Demirhan, şunları söyledi:
“Denizlerde planktonlar zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kaldıklarında büyük ölçüde zarar görür. Planktonların zarar görmesi nedeniyle, suda yaşayan canlıların besin zinciri de ciddi ölçüde zarar görebilir. Planktonların yok olması durumunda besin zincirinde bulunan organizmaların yaşamsal döngüleri bozulur. Tabakadaki incelme bitkiler üzerinde de önemli bir etkiye sahip. Bunun sonucunda güçlü ultraviyole ışınlara maruz kalan bitkilerin büyümelerinde yavaşlamalar, çiçeklenmede gecikmeler ve fotosentezde aksaklıklar yaşanabiliyor.”
‘En çok etkilenen yer Antarktika’
Ozon tabakasının kalınlığının, atmosferdeki büyük değişimlere, mevsimlere ve enlemlere bağlı olarak da değişiklikler gösterebildiğinden bahseden Demirhan, ozon gazı oranının her sene ısınan havayla birlikte Temmuz 2022’de artmaya ve havaların soğumasıyla birlikte Kasım 2022’de azalmaya başladığı bilgisini paylaştı.
‣ Ozon tabakasındaki delik Antarktika’dan daha büyük
Ozon azalmasının en fazla görüldüğü bölgeler, kutuplar. Güney Kutbu‘nda Kuzey Kutbu‘ndan biraz daha fazla azalma görülüyor. Antarktika‘da Ağustos 2023’te ozon tabakasında aşırı bir incelme kaydedilmişti.
Demirhan, bu azalmanın nedenlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ocak 2022’deki Hunga Tonga volkanik patlaması son yüz yılın en büyük volkanik patlaması oldu ve stratosferin derinliklerine doğru buz ve su buharı püskürttü. Patlama, stratosferin su buharı içeriğini yüzde beş ila yüzde 10 oranında artırdı ve güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını engelledi. Bu da güney yarım küre üzerindeki stratosferin önemli ölçüde soğumasına neden oldu. Fazlalaşan su buharı, güney küredeki stratosferde ozon yıkımına yol açtı ve önümüzdeki birkaç kış boyunca da bu bölgede çeşitli sebeplerle ozon azalmasının devam etmesi bekleniyor.”