Her yıl milyonlarca hektar doğal alan yok ediliyor
Bu da, çoğu henüz bilimsel olarak tanımlanamayan sayısız virüs ve bakterinin bulunduğu bitki örtüsünün, doğal yaşamın yok olmasına neden oluyor. Bu mikroplar daha sonra kazara, insanlar ve çiftlik hayvanları gibi yeni barınma alanlarını enfekte edebiliyor.
Bu olaylar, “taşınma” olarak biliniyor. Eğer virüsler, HİV, Ebola ve Domuz gribi gibi, yeni “ev sahipleri” insanlar üzerinde gelişirse, başka bireylere de bulaşabiliyor. Buna da “bulaşma” deniyor ve yeni hastalıkların ortaya çıkmasıyla sonuçlanıyor.
Princeton Üniversitesi‘nden ekoloji ve evrimsel biyoloji Profesörü Andy Dobson “İşçiler, ağaçları kesmek için yağmur ormanlarına geldiklerinde yanlarında yemek getirmiyorlar. Ne öldürürlerse onu yiyorlar. Dolayısıyla her zaman enfeksiyonlara maruz kalıyorlar” diye konuşuyor.
Vahşi hayvandan çiftlik hayvanına, oradan insana
University of College London‘da görevli hayvan bilimci David Redding‘e göre ise yeni hastalıklar yalnızca tek bir olaydan kaynaklanmıyor:
“Ağaçların kesildiği yerlerde, tarlaların çevresinde eski ormanların çevresinde arazi mozaikleri serpiştirilmiş oluyor. Bu da vahşi hayvanlar ile yetiştirilenler arasındaki ara yüzü artırıyor. Tuhaf yeni virüsler taşıyan yarasalar, kemirgenler ve diğer zararlı böcekler ormandan geriye kalan alanlardan gelip çiftlik hayvanlarını enfekte ediyor, bu enfeksiyonlar da daha sonra insanlara geçiyor.”
Prof. Dobson, “Kritik nokta şu, muhtemelen memeli hayvanlara kıyasla 10 kat fazla farklı çeşit virüs türü var. Sayılar bizim aleyhimize ve yeni patojenlerin ortaya çıkması kaçınılmaz” ifadelerini kullanıyor.
Ucuz havayolu taşımacılığı virüsleri de taşıyor
Geçmişte birçok yeni hastalığın neden olduğunu salgınlar belli bir alanda kalıyordu. Ama ucuz havayolu taşımacılığı bu durumu değiştirdi. Hastalıklar, bilim insanları ne olup bittiğini anlayana kadar dünyanın bir ucunda görülebiliyor. Cambridge Üniversitesi veterinerlik bölümü başkanı Prof. James Wood şu yorumu yapıyor:
“Yeni bir hastalığın yayılması pandemide çok önemli bir diğer mesele. Domuz gribi pandemisini düşünün. Ne olduğunu anlayana kadar bu virüsü birkaç defa dünyanın birçok yerine taşıdık. Küresel bağlantılar Covid-19’un yeryüzünün yaklaşık her köşesine bulaşmasına neden oldu ve olmaya devam ediyor.”
Pimm, Dobson ve diğer bilim insanları ve ekonomistler geçen ay Science dergisinde yayımladıkları makalede vahşi yaşamın izlenmesi, taşıma oranlarının düşürülmesi ve vahşi hayvan eti ticaretinin durdurulması ile ormanların yok edilmesinin önüne geçilmesini önermişti.
Böyle bir programın uygulanmasının maliyeti yılda 20 milyar dolardan fazlaya denk geliyor. Bilim insanları, “10 yıl içinde salgınların önlenmesinin maliyetinin Covid-19 pandemisinin tüm maliyetinin yalnızca yaklaşık %2’sine denk geleceğini tahmin ediyoruz” diyor.
Araştırmacılar, karbon emisyonunun en büyük kaynağı olan ormanların yok edilmesinin de önüne geçilmesiyle, iklim değişikliği mücadelesine de katkıda bulunulacağını söylüyor.
The Observer’ın haberine göre bilim insanları şu uyarıyı yapıyor:
“Yeni hastalıkların ortaya çıkma oranı ve bu hastalıkların ekonomik etkileri artıyor. Pandemi riskini azaltmaya yönelik bir küresel stratejiyi ertelemek maliyetlerin de artmasına neden olur. Toplum, gelecekte ortaya çıkabilecek yeni pandemilerin etkilerinin önlenmesi için çabalamalı.”