Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, dünyanın en büyük sorunlarından bazılarının çözümüne yönelik bir taslak üzerinde anlaşmaya vardı. Kabul edilen Gelecek Paktı’nda, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve 2050’ye kadar net sıfıra ulaşmak için önümüzdeki kritik 10 yılda eylemleri hızlandırma çağrısı yapıldı.
Pakt’ta fosil yakıtlara da değinildi; enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve eşitlikçi bir şekilde uzaklaşmak, bilime uygun olarak 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için bu kritik on yılda eylemleri hızlandırma çağrısı yapıldı.
Anlaşma iklim değişikliği konusunda ne diyor?
Anlaşmanın onaylanmasının ardından iklim krizinin dünya çapında hayatları mahvettiğine, toplulukları ve ekonomileri harap ettiğine dikkat çeken BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, özellikle fosil yakıtların “adil bir şekilde aşamalı olarak kaldırılması” ihtiyacına değindi ancak emisyonların hala arttığını da vurgu yaptı.
Gelecek Paktı’nda, ülkelerin “iklim değişikliğiyle mücadelede ilerlemenin şu anki yavaş temposundan derin endişe duydukları” belirtiliyor.
Anlaşma, imzacı ülkeleri 2030 yılına kadar dünya çapında yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına; küresel ortalama yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranını ise iki katına çıkarmaya, aynı zamanda kömür enerjisinin kademeli olarak azaltılmasına yönelik çabaları hızlandırmaya; küresel olarak net sıfır emisyonlu enerji sistemlerine yönelik çabaları hızlandırmak gibi eylemlerle Paris Anlaşması‘na yeniden bağlı kalmaya çağırıyor.
Dubai’de düzenlenen COP28‘de kaydedilen ilerlemeler üzerine inşa edilen pakt, aynı zamanda “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan adil, düzenli ve eşitlikçi bir şekilde uzaklaşma” konusunda küresel bir taahhüdü de yeniden teyit ediyor.
İklim kampanyacıları, sivil toplum örgütleri ve diplomatlar zirvenin nihai sonucunu memnuniyetle karşılasa da, birçoğu bunun iklim eylemi açısından gerçekte ne anlama geldiği konusunda temkinli davranıyor.
Fosil Yakıtların Yayılmaması Anlaşması Girişimi, (The Fossil Fuel Non-Proliferation Treaty Initiative) paktın iklim değişikliğine karşı savunmasız ülkelerle küçük bir grup fosil yakıt üreten devlet arasında süregelen bir “çekişme”yi sergilediği kanısında. İlk taslaklarda fosil yakıtlara yapılan atıflar tamamen kaldırılmıştı.
Fosil yakıtları arama ve yayılımını durduracak bir anlaşmanın oluşturulması için yürütülen kampanyada, bir kez daha en savunmasız ülkelerden oluşan bir grubun “sınırı koruduğu” ve “son dakika tehlikeli değişikliklerin üstesinden geldiği” belirtiliyor.
Girişimin İcra Direktörü Alex Rafalowicz, “Dubai’de varılan anlaşmanın yeniden teyit edilmesi, küresel yönetişimi şekillendirmede sivil toplumun ve vizyon sahibi hükümetlerin hayati rolünü vurguluyor. Ancak iklim krizinin temel nedenine yönelik kararlı bir eylemde bulunmamak, zamanımızın en büyük tehditlerinden biriyle mücadele için kaçırılmış bir fırsattır” dedi.
COP29 öncesi somut eylem çağrısı
Ülkelerin iklim planlarının bir parçası olan bu taahhüdü nasıl uygulayacakları kasım ayında Azerbaycan‘da düzenlenecek COP29 öncesinde bir test anlamına geliyor. İklim grupları, somut eylem planları çağrısı yapıyor.
Girişim, artık dikkatlerin, ulusal katkı beyanlarında (NDC) kaç ülkenin fosil yakıtları aşamalı olarak sonlandırmaya yönelik somut ulusal taahhütlerde bulunacağına çevrileceğini; iklim finansmanına yönelik sağlam bir plana ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
Genel Kurul’da konuşan Pasifik ada ülkelerinden Tuvalu Başbakanı Feleti Penitala Teo, şunları söyledi:
“Geleceğe Yönelik Pakt, BAE Mutabakatının asgari standart olduğunun kanıtıdır, ancak gerçek bir ilerleme görmek istiyorsak, gelişmekte olan ülkelere yeterli destekle birlikte fosil yakıtları aşamalı olarak ortadan kaldırma konusunda daha güçlü bir isteğe ihtiyacımız var. Fosil yakıt projelerinin genişletilmesini yasaklayan ve adil ve eşit bir geçişi taahhüt eden yeni bir anlaşmaya doğru hareketin arkasında birleşmemiz zorunludur.”
Gelecek Paktı nedir?
Uzun zamandır imzalanan en kapsamlı uluslararası anlaşmalardan biri olan Gelecek Paktı, küresel yönetişimi güçlendirmeyi ve sürdürülebilir kalkınma, uluslararası barış, teknolojik yenilik, gençlik ve gelecek nesiller ve küresel yönetişimin dönüştürülmesi dahil olmak üzere insanlığın karşı karşıya olduğu temel zorlukların üstesinden gelmeyi amaçlıyor.
Anlaşma aynı zamanda bu zorlukların üstesinden gelmek için ayrıntılı eylem planları da öneriyor. Ülkelerin imzaladıkları anlaşmaya göre, en acil küresel zorlukları ele almak için 56 bölgesel, ulusal ve uluslararası eyleme geçmeleri gerekecek.
193 üye ülkenin en önemli küresel zorluklarla başa çıkmak için birlikte çalışmasını öngören 42 sayfalık planın hazırlanması yıllar sürdü.
Genel Kurul Başkanı Philemon Yang, paktın kabulüyle ilgili “acil krizlere çözüm bulma ve sürdürülebilir, adil ve barışçıl bir küresel düzenin temellerini atma taahhüdü” dedi.
Zirvede kabul edilen Küresel Dijital İlkeler Sözleşmesi açık ve insan merkezli bir dijital geleceğe yönelik ilkeleri ana hatlarıyla belirtirken, Gelecek Nesiller Bildirgesi’nde karar alma süreçlerinde gelecek nesillerin haklarının tanınması çağrısında bulunuyor.
Yang, paktın taahhütlerinin uygulanmasında dayanışma ve çok taraflı işbirliğinin gerekliliğini vurguladı. Gelecek Zirvesi’ni hem insanlığı hem de gezegeni koruyan bir geleceği şekillendirmek için bir “harekete geçme çağrısı” olarak nitelendirdi.
Guterres de Genel Kurul konuşmasında dünyanın bir türbülans ve geçiş sürecinden geçtiğini belirtti:
“Mükemmel koşulları bekleyemeyiz” dedi: “Uluslararası işbirliğini daha ağ bağlantılı, adil ve kapsayıcı hale getirmek için güncelleme ve reform yapma yolunda ilk kararlı adımları şimdi atmalıyız ve bugün, sizin çabalarınız sayesinde bunu başardık. Çok taraflılığı uçurumdan geri getirmek için buradayız. Şimdi bu yolda yürümek hepimizin ortak kaderi. Bunun için sadece anlaşmaya değil, eyleme de ihtiyacımız var.