Ekolojik YaşamHafta SonuManşet

Murat Doğan’ın bir çiftliği var, çiftliğinde un kurdu var…

0
Gazete kağıdından ve yumurta viyöllerinden saksı

Biliyoruz ki, toprakla haşır neşir olmak bize iyi geliyor. Doğru davranırsak, biz de toprağa iyi geliyoruz. İki yeşil görmeye hasret, kedi-köpek ve insandan başka canlıların da var olduğunu unutmuş şehir insanı, kendi bağını bahçesini bostanını mini çiftliğini kurarak hem kendini iyileştirmenin, hem de ekosisteme katkıda bulunmanın yollarını arıyor.

İstanbul Permakültür Kolektifi, geçtiğimiz cumartesi günü Murat Doğan ile Balkon Çiftliği 101 Atölyesi düzenledi. Murat, 3 metrekareden küçük balkonunda börtülü böcekli, kuşlu, solucanlı, çimli çimenli, su mercimekli, şenlikli bir ortam yaratmış. Sistem asgari girdi ile kendini çok düzgün bir biçimde döndürüyor. Döngünün ana elemanları toprak, su, hayvan ve bitki. Diğer detaylar da hangi hayvanları ve bitkileri hangi besinlerle beslediğiniz, onlara nasıl yuvalar sağladığınız, meyve sebzenizi nasıl yetiştirdiğiniz ve saksı olarak ne kullandığınızla ilgili.

Patates, havuç ve tahıl ürünleri, un kurtlarına besin oluyor, un kurtları da bıldırcınlara. Bıldırcınlar kurtları havada kapıyor!

Bıldırcının balkon çiftçiliğinde daha çok tercih edilme sebebi, sessiz ve kokusuz, yumurtasının ise besleyici olması ve alerjen olmaması.

İspinozlar, darının yanı sıra bıldırcın yumurtası, yumurta kabuğu ve çim ile de besleniyor.

İspinoz kuşu

İspinoz kuşu

Un kurdunun ergin hali olan kabuklu böcekler aynı zamanda kuşlar için de sağlık deposu. Murat’ın deyimiyle; vitamini kabuğunda. Ama tabii balkonda tavuk yetiştirmiyoruz, lütfen.

Çöpçü ve japon balığı en çok tercih edilen balık. Japon balığı havalandırma ve ısıtma istemiyor, türdeşleriyle beraber de yaşayabildiği için bakımı kolay.  Un kurdunu ve su piresini seviyor. Su mercimeğine de hayır demiyor.  Çöpçüler ise akvaryumun dibinde biriken yem kalıntıları ile  gayet mutlu. Bu balıkların “canlandırdıkları su” başlı başına bir cevher. Murat Doğan bu konu ile ilgili 7 Kasım Cumartesi günü Buğday Derneği’nin Kadıköy ofisinde canlı su ile ilgili bir atölye verecek.

Su pireleri kapta oluşan algleri yiyor. Ayrıca suyun canlı kalmasını sağlıyorlar.  Haftada bir yavruluyorlar ve doğanlar da balıklara yem oluyor.

Gazete kağıdından ve yumurta viyöllerinden saksı

Gazete kağıdından ve yumurta viyöllerinden saksı

Algler, su dolu beyaz bir kapta güneşe bıraktığınızda kendi kendine güneş yardımı ile oluşuveriyor.

Balkonunuza çiftlik kurarken, atık malzemelerden yararlanmakta fayda var. Pvc borular, büyük pet şişeler, manav-marketten bulabileceğiniz tahta paletler, yoğurt kapları ve gazete kağıtları aslında çok kullanışlı birer saksı. Yumurta viyölleri de tohumu çimlendirirken kullanılabilir. “Atık denen şey aslında ne yapacağımızı bilmediğimiz kaynaktır” diyor Murat.

Yetiştiricilikle ilgili

Tohumdan yetiştirme nispeten en zoru, bu yüzden balkon bahçesi işine ilk kez girişecekler için direk tohumdan yetiştiriciliğe başlamak önerilmiyor. Atalık tohumları ziyan etme ihtimali ile olmakla beraber, kendi motivasyonumuzu da düşürmüş oluyoruz. Çelikten, yapraktan, fideden veya soğandan başlamak en iyisi. Çelik dendiğinde bitkinin ince bir dalını, örneğin nanenin de bir parçasını alıyoruz ve tepesinde iki yaprak kalacak şekilde soyuyoruz. Bunları suya koyduğumuzda bir süre sonra köklerini uzatıyorlar.

Çelikten köklenmiş naneler

Çelikten köklenmiş naneler

Köklenmiş hallerini alıp toprağa dikiyoruz. Bazı bitkiler yapraktan da üreyebiliyor. Yapraktan yetiştirirken, yaprağın üzerindeki damarları biraz zedeleyip toprağa yatırıyoruz ki, yaprak oraları iyileştirmek için aktive olsun ve besin ve kök yapma enzimleri göndersin damarlarından; böylece yeni bir bitki oluşsun.

Fideden en kolay yetişenler marul, biber ve domates. Çelikten en kolay yetişen bitki nane ve türevleri. Tohumdan en kolay yetişenlerse tere ve maydanoz.

Çekirdekleri ne yapmalı?

Yiyecek artıklarımızı zaten komposta dönüştürmeliyiz, o kesin. Ama sebze meyve çekirdeklerini özellikle ve ısrarla toprakla buluşturmalıyız. Murat buna ‘Çekirdeğe fırsat eşitliği sunmak’ diyor. Hangi çekirdeğin içinde nasıl bir cevher olduğunu bilemeyiz, anlamak için onu toprağa emanet etmeliyiz. Çekirdekleri plastik torbalara ve çöp kutularına hapsetmek onlara ihanet olur.

Balkonumuz ille kapalı mı olmalı?

Hayır. Seçeceğimiz hayvanlara ve bitkilere göre açık balkonlarda da üretim olabilir. Sadece kuşların sırtlarını duvara vermek ve cereyan almamalarını sağlamak iyi olur.

Neden balkon bahçesi yapıyoruz?

  • Kırsal yaşama geçiş yapmak istiyorsak, ön deneyim kazanmak için.

Mikro tarım ve hayvancılık, makrosuna geçmeden önce nelerle karşılaşacağımıza, neyi göze alıp neyi alamayacağımıza dair bir miktar fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Örneğin un kurdunuzu her gün aynı saatte beslemeniz gerekmeyecektir ama bu canlının etrafındaki diğer her şeyle ilişkisini gözlemlemek, doğadaki örüntüleri anlamak ve bu bilgiyi daha büyük bir ölçeğe uyarlamakta yardımcı olacaktır.

  • Binadaki balkonların toplam metrekaresi, binanın tabanının metrekaresinden fazla olabiliyor, böylece gözle direk algılanmasa da, aslında geniş bir alanda ekolojik dönüşüm sağlanmış oluyor.

Balkonlarımız genelde metrekare olarak küçüktür ama 8 katlı bir binanın her balkonunun bahçeye/çiftliğe dönüştürüldüğünü düşünsenize…

46-Ceylan-Yurdakuler

 

Ceylan Yurdakuler

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.