EkolojiEnerjiGünün Manşeti

‘Murat Dağı’nı madene kurban etmeyin’

0

Murat Dağı’nda açılması planlanan altın gümüş madeni için verilen ÇED olumlu raporuna karşı, Kütahya Barosu da harekete geçti. Gedizliler doğa ve insan için büyük risk yaratan maden kararının geri alınmasını istiyor.

Kütahya Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’nun düzenlediği ‘Murat Dağı Yok olmasın’ konferansında, dağda açılmak istenen siyanürlü altın madeninin hem bölgede yaşayan insanlar hem de doğa için büyük tehlike yarattığı belirtildi. Gediz’de düzenlenen konferansa, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü ve Yeşil Gazete yazarı Dr. Ümit Şahin, Kütahya Barosu Başkanı Avukat Ahmet Atam, STK temsilcileri, Gediz halkı, madenin açılacağı bölgenin yakınlarındaki Karaağaç ve Sumaklı köyünden vatandaşlar katıldı. Konferansın sonunda, madenin açılmaması için hukuki bütün yolların denenmesine ve sivil toplum eylemlerinin güçlendirilmesine karar verildi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na maden izninin geri çekilmesi çağrısı yapıldı.

Ege’nin en yüksek dağı olan ve Türkiye deprem haritasına göre 1. derecede tehlikeli deprem bölgesi içerisinde yer alan Kütahya’nın Gediz İlçesi’ne bağlı Karaağaç Köyü’nde çıkarılması planlanan altın-gümüş madeni için “ÇED olumlu” kararı 8 Mayıs tarihinde verilmişti. ÇED dosyasına göre sahanın tamamı ormanlık alan. ÇED alanı; Kütahya merkezine kuş uçuşu yaklaşık 65 km mesafede, Gediz merkeze ise kuş uçuşu yaklaşık 16 km mesafede yer alıyor. ÇED sahasına en yakın konut, kuş uçuşu yaklaşık 360 m mesafede Karaağaç Köyü’nde bulunuyor.

Altın-gümüş maden projesi, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yeğeni Bahattin Özal’ın sahibi olduğu Odaş Enerji’ye bağlı Anadolu Eksport Maden firması gerçekleştirecek. Maden projesinin hayata geçirilmesi durumunda içme ve yer altı sularının yok olacağı ve bölgede kuraklığın baş göstereceği belirtiliyor.

‘Ağır atık metaller bütün yöreyi zehirleyecek’

Dr. Ümit Şahin, konferans öncesinde gidip gördüğü bölgeyle ilgili şunları gazetemize şunları anlattı: “Proje yaklaşık 1075 hektarlık bir alanda iki açık maden ocağı, cevherin zenginleştirilmesi için kullanılan siyanürlü sıvı atığın depolanacağı siyanür havuzu ve çıkan katı atığın yığılacağı pasa alanlarından oluşan maden sahasından oluşuyor. Hemen yanı başında Karaağaç köyü, biraz ötede kayak merkezi ve kaplıca var.  Açık ocaktan çıkarılacak cevher siyanürle zenginleştirilirken pek çok zehirli ağır metal açığa çıkacak ve aktif hale gelecek. Bunlardan en tehlikelileri arsenik, krom, kadmiyum, cıva ve kurşun. Siyanür ve bu ağır metaller atık havuzunda ve pasa dağlarında birikecek. Asit maden drenajıyla, yağmurlarla, toprağa süzülerek yeraltı ve yerüstü sularına karışacak. Başta kanser, sinir sistemi hastalıkları, çocuklarda gelişme geriliği, doğumsal anomaliler, karaciğer ve böbrek hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açacak. Maden çalıştığı sürece ve kapatıldıktan sonra bile bu havuzdaki ve pasa dağlarındaki zehirli kirleticiler açıkta biriktirilecek. ”

Şahin, yörenin 1. Derece Deprem Bölgesi olduğuna da dikkat çekti. 1970’de yaşanan 7.2 büyüklüğündeki Gediz depremini hatırlatan Şahin, “Yeni bir deprem siyanür havuzunun çökmesine neden olabilir, bu da biriken atık suların çevreye yayılmasına neden olur” uyarısında bulundu.

Murat Dağı Ege’nin en büyük iki akarsuyu olan Büyük Menderes ve Gediz nehirleriyle Karadeniz’e dökülen Porsuk çayı ve Sakarya nehrinin kaynağı. Şahin, içme suyu olarak da kullanılan bu zengin su kaynaklarıyla yapılan tarımın da tehlike altında olduğunu vurguladı.

İklim değişikliği riski

İklim değişikliği nedeniyle aşırı yağış olasılığının arttığına işaret eden Dr. Şahin, bunun maden sahasında yaratabileceği riskleri şöyle anlattı: “Avrupa’nın Çernobil’den sonra en büyük çevre felaketi kabul edilen ve 2000 yılı Ocak ayında yaşanan Romanya’daki Baia Mare siyanürlü atık havuzu kazası aşırı yağışlar nedeniyle siyanür havuzunun taşması sonucu meydana gelmiş, 100 bin metreküp siyanürlü atık su Tuna nehrine karışarak 2000 kilometrelik alana yayılmıştı. Burada da aşırı yağışlar böyle bir risk yaratabilir.”

‘Önemli Doğa Alanı’

Şahin, Murat Dağı’nın aynı zamanda ‘Önemli Doğa Alanı’ olduğunu da hatırlattı: “Bölge ekosisteminde 25 endemik bitki türü olduğu, bunların dördünün sadece Murat Dağı’na özgü olduğu, kızıl geyik, kaya kartalı gibi hayvan türlerinin ve pek çok kuş türünün barındığı, burada iki de sulak alan olduğu biliniyor. Burası aynı zamanda yılkı atlarının yaşadığı, büyük sürülerin meralara yayıldığı bir yer. Murat dağına çıktığımda yemyeşil ormanlarından çok etkilendim. Yükseklerde kızılçam ve karaçam ormanları, yer yer fundalıklar ve meralar, eteklerinde de tarım alanları olan muhteşem bir doğa parçası burası.”

Maden tesisi yüzünden yüz binlerce ağacın kesileceğini, toprağın erozyona uğrayacağını ve heyelanlara açık hale geleceğini, bitki örtüsü, yaban hayvanları, türım ürünleri, içme suyu barajlarının zehirleneceğini kaydeden Şahin “Bu felakete izin verilmemesi gerekir. Çok genç olmadan bu madeni durdurmak için herkes elinden geleni yapmalı” dedi.

İYİ Parti’den soru önergesi

 Bu arada İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan konuyu TBMM gündemine getirdi. Türkkan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması isteğiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Türkkan’ın soruları şöyle:

1-Ege Bölgesi’nin eşsiz doğa güzelliklerinden birisi olmasına ve arama faaliyetlerinde kullanılacak ağır metallerin doğaya zarar vereceği bilinmesine rağmen Murat Dağı’nda yapılacak altın madeni arama çalışmaları için Anadolu Export Maden Sanayi ve Tic.A.Ş.’ye neden izin verilmiştir? Bu firmanın bir ayrıcalığı var mıdır?

2-Ölümcül sonuçları bilinmesine rağmen siyanür ile yapılacak bir çalışmaya izin verilmesi ve bile bile canlı hayatının tehlikeye atılması hakkında Bakanlık olarak görüşünüz nedir?

3-Bu bölgede yapılacak altın madeni arama çalışmaları için verilen ÇED Raporu’nun sonuçları nasıldır? Bu konuda ilgili kişilerin, kurumların ve STK’ların görüşleri alınmış mıdır?

4-Altın madeni arama çalışmalarının Gediz’e bağlı Karaağaç köyünü de etkileyecek olması dikkate alınmış mıdır? Bu konuda Bakanlığınız tarafından herhangi bir tedbir alınmış mıdır?

5-ÇED Alanı’na yakın olan Murat Dağı Kayak Merkezi ve içme suyu amaçlı olan Küçüksu Barajı’nın maden arama çalışmalarından olumsuz etkilenmemesi için alınmış bir tedbir var mıdır?

6-Arama çalışmalarında kullanılacak siyanür sızıntısının Uşak’ın içme suyunu sağlayan Küçükler Barajı’nda neden olacağı zehirlenmeye karşı ne gibi tedbirler alınmıştır?

7-Murat Dağı’nın ev sahipliği yaptığı yılkı atları ve kırmızı geyik gibi birçok yaban hayvanı, büyükbaş ve küçükbaş hayvan ayrıca birçok endemik türün arama çalışmalarından olumsuz etkilenecek olması dikkate alınmış mıdır? Bu konuda Bakanlık olarak ne gibi tedbirler alınmıştır?

8-Maden arama faaliyetlerinin yapılması planlanan bölgede insan sağlığı üzerinde yaratacağı olumsuz durumlara karşı Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen bir çalışma var mıdır?

9-Bölge insanının doğaya ve insanlığa zarar verecek olan maden arama faaliyetleri çalışmalarının bir an önce durdurulması talebine karşı olumlu cevap verilecek midir?

 

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.