İklim ve EnerjiManşet

Minneapolis, emisyonsuz nakliye talep eden ABD şehirlerine katıldı

0
Fotoğraf: Damian Dovarganes / AP

Joseph Winters‘ın Grist‘te yayımlanan bu haberi, Yeşil Gazete‘nin de parçası olduğu küresel gazetecilik ağı Covering Climate Now (CCNOW) işbirliğinin bir parçasıdır.

*

ABD’nin Minnesota eyaletinde bulunan Minneapolis şehri, Los Angeles ve Long Bach‘ın ardından Sıfır Emisyon Gönderim (Ship It Zero)” kararını oybirliğiyle kabul ederek nakliyede karbon-nötr nakliye hedefini onaylayan üçüncü şehir oldu. 

Minneapolis’in kararı, Walmart, Amazon ve Ikea gibi kurumların deniz yoluyla yapacağı ithalatlarda, fosil yakıtlı gemileri terk etmelerini ve rüzgar destekli enerjiyi veya daha düşük hızda seyahat gibi emisyon tasarrufu sağlayan uygulamaları benimsemelerini istiyor.

Ayrıca bu kararla, büyük markalardan 2030 yılına kadar yalnızca yüzde 100 sıfır emisyonlu gemilerle ithalat yapmayı taahhüt etmeleri ve deniz yolundan kaynaklanan tüm emisyonlarını yıllık raporlarla kamuoyuna açıklamaları talep ediliyor.

Minneapolis Kent Konseyi üyesi Aisha Chughtai yaptığı açıklamada, “En büyükdeniz kirleticilerine, özellikle Minneapolis’te geniş karbon  ayak izlerine sahip olanlara, acil ve etkili karbonsuzlaştırma çabalarını taahhüt etme çağrısına katılıyorum” dedi.

Minneapolis, 2014 yılında Mississippi Nehri üzerindeki kargo limanını kapatmış olsa da, nakliye emisyonlarına önemli bir katkıda bulunan perakende markası Target‘a ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor.

Merkezi bu şehirde bulunan Target, Walmart’tan sonra ABD’nin en büyük ikinci perakendecisi.

Uluslararası ticaretin yaklaşık yüzde 90’ı deniz yoluyla yapılıyor ve kullanılan çoğu gemi hala  karbon yoğun fosil yakıtlar kullanıyor.Her yıl atmosfere yaklaşık 1 milyar ton karbondioksit salan uluslararası denizcilik endüstrisi, bu yüzden en büyük iklim kirleticilerinden biri.

1 milyar ton CO2, küresel emisyonların yaklaşık yüzde 3’üne eşit ve ABD’deki tüm kömürlü santrallerin toplam emisyonundan daha fazla.

Nakliye aynı zamanda çevresel adalet sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Sera gazlarının yanı sıra fosil yakıtla çalışan gemiler, tehlikeli partikül madde ve kükürt oksit kirliliği de üreterek, çocukluk çağı astımı ve kanser oranlarının yükselmesine;ayrıca her yıl yaklaşık 250 bin erken ölüme neden oluyor.

Bu tehlikelere en kötü şekilde maruz kalanlar ise limanlara yakın yaşayan ve genelde düşük gelirli ve beyaz olmayan topluluklar.

Sıfır Emisyon Gönderim kampanyasını koordine eden çevre örgütü Pacific Environment‘ta kampanya yöneticisi Dawny’all Heydari, Bu kararların “insanların hayatlarını etkileyen ve kısaltan bu soruna ışık tuttuğunu” belirtiyor.

Heydari, kendi şehri Long Beach’teki liman toplulukları için yaşam süresi beklentisinin, limanlardan uzakta yaşayan topluluklara göre sekiz yıla kadar daha düşük olduğundan da bahsediyor.

Bazı uzmanlar, nakliyeyi tamamen karbonsuzlaştırmanın zor olacağını söylüyor: Günümüzün güneş panelleri, devasa kargo gemilerinde kullanılmak için çok fazla yer kaplıyor, piller çok ağır ve yeşil hidrojen ve amonyak gibi sıfır emisyonlu yakıtlar küresel bir nakliye filosuna güç sağlamak için hala çok pahalı.

Hidrojen ve amonyak, fosil yakıtlardan daha az enerji yoğun olsa da potansiyel olarak optimum depolama için gemilerin yeniden tasarlanmasını gerektiriyor. Amonyak ayrıca yandığında tehlikeli nitrojen oksit veya kullanılmamış yakıt saldığı ve ek güvenlik sorunları oluşturduğu için de sornlu görülüyor.

Şu anda Target gibi büyük bir şirketin ihtiyaçlarını karşılayabilecek sıfır emisyonlu bir nakliye şirketi yok.

Ancak uzmanlar ve çevre savunucuları, Minneapolis’teki gibi kararların dekarbonizasyon için gerekli koşulların yaratılmasına yardımcı olabileceğini söylüyor.

Politika yapıcılar, hızlı bir şekilde fosil yakıtsız nakliye talep ederek AR-GE çalışmalarını teşvik edebilir, talep oluşturabilir ve büyük şirketler üzerindeki baskıyı artırabilir – bunların tümü de sıfır emisyonlu nakliye hedeflerinin ulaşılabilir olmasına yardımcı olabilir.

Heydari, “Tüketiciler talep ettikçe şirketler harekete geçmeye daha fazla mecbur kalıyor” diyor: “Karbondan arınmanın giderek ekonomik bir iş zorunluluğu haline geleceği ve bu konuda zirveye doğru bir yarış göreceğimizi düşünüyorum.”

You may also like

Comments

Comments are closed.