“Çocuklara masal anlatıp onları çok mutlu ederseniz ve “Bu masalı sevdiniz mi?” sorusunun yanıtı da olumlu ise, işte böyle onların sevgi sağanağı altında kalırsınız”
Masal anlatıcılığına ilgim daha çok yeni aslında
Kasım 2016’da, halen ikamet ettiğim Mersin’de Seiba Uluslararası Hikaye Anlatıcılığı Merkezi kurucularından Nazlı’nın (Çevik Azazi) bir performansına tesadüf etmiştim
Aynı gün evde Seiba hakkında bilgi bakınırken Aralık 2016’da İstanbul’da gerçekleşecek “Masal Evine Giriş” atölyesini öğrendim
Gerisi de çorap söküğü gibi geldi
Şubat 2017’de bu sefer İstanbul’a geliş nedenim gene Seiba’nın düzenlediği, “Çocuklara Nasıl Masal Anlatmalıyım?” atölyesi idi
Mart ayı sonunda ise Seiba’dan Ayşe Senem Donatan, masal bu ya, Mersin’e geldi ve “Masalların Aynasında” atölyesini düzenledi
İlk atölyeden itibaren de masallar ve masal anlatıcılığı üzerine zihin yormaya başladım
Aldığım eğitimler kadar önemli bir katkı da henüz yüzyüze tanışma imkanı bulamadığım, “Masal Terapi” kitabının yazarı Judith Lieberman‘dan geldi
Judith’in Ntv Radyo‘da 2,5 yıla yakın süren ve geçtiğimiz haftalarda veda eden programı “Masal Bu Ya“nın tüm bölümlerini indirip hem konukları hem de birbirinden enfes masalları dinlemek kendi anlatıcılık macerama ciddi katkı sağladı
Da nasıl ki yüzmeyi öğrenmek için tek yapmanız gereken suya atlayıp işe koyulmaksa masal anlatıcılığında da ilk yapmanız gereken masal anlatmaya başlamak
Orda da kısmetim açıktı aslında
Mersin’de arkadaşlarımın, Osmaniye’de kuzenimin, Niğde’de kız kardeşimin, Adana’da Akustik Kültür’den yoldaşlarımın ve Çanakkale’de Yeşil Gazete’den gönüldaşlarımın işbirliği sayesinde bugüne kadar 10’a yakın kez masal anlattım çeşitli yerlerde
İlk önce Yasemin Sanat Evi‘nde, Mersin
Ardına gene Yasemin Sanat Evi öğrencilerine ama bu sefer hem Sanat Evi hem Mersin Bisiklet Derneği (Merbisder) hem de Mersin Büyükşehir Belediyesi ortak organizsyonu ile gerçekleşen çevre temizliği etkinliği sırasında İnsu Piknik Alanı‘nda, Mersin
Peşine kızkardeşimin, 8 yaşındaki yeğenimin öğretmeni ile görüşmesi neticesinde yeğenimin sınıfında Niğde
Derken bir köy okulunda öğretmenlik yapan kuzenimin aracılığı ile Osmaniye
Moyo Masal adında bir masal anlatıcılığı ekibi de barındıran harika insanların hayata geçirdiği Akustik Kültür‘de gerçekleşen Masal Gecesi‘nde Adana
Hiç hesapta yokken Yeşil Gazete geleneksel yaz buluşmaları mekanı Çamtepe Ekolojik Yaşam Kültürü Merkezi‘nde, yıllık toplantımızın ilk günü akşamı, hem de ateş başında, Küçükkuyu
ve en nihayet oğlunun gittiği Kreş’te masal anlatmamı isteyen arkadaşımın aracılığı ile en üstte fotoğrafını da gördüğünüz yer olan Koza Kreş ve Gündüz Bakımevi‘nde, Mersin
Bu en üstteki fotoğrafı sosyal medya hesabımdan paylaştığımda gazetemizin emektarlarından Pınar (Demircan), “Yazsana Yeşil Gazete’ye bu deneyimini” diye önermişti benden rol çalıp
Onun ricasını kırmak elbette olmazdı!
Yukarısı anlatıcılık maceramın bugüne kadarki özeti, aşağısı ise son masal anlatım deneyimimin sosyal medya hesabımdan da paylaştığım detaylı hikayesi
Masallarda buluşabilmek ümidi ile – #anavarrza
“Masal masal matitas
Çocuklara masal anlatıp onları çok mutlu ederseniz ve “Bu masalı sevdiniz mi?” sorusunun yanıtı da olumlu ise, işte böyle onların sevgi sağanağı altında kalırsınız
Koza Kreş ve Gündüz Bakımevi’nde 2. masal anlatımımı da gerçekleştirdim
İlkine göre çok daha iyi bir etkinlik oldu
Çocuklar bana, ben onlara daha bir ısındım
2-5 yaş arasını da daha bir tanıdım sanki
Tensel iletişim çok önemli mesela onlarda
Masal anlatımı sırasında biri coşup yanıma geldiğinde, bana sarılmak, dokunmak ya da benim ona sarılmamı ya da dokunmamı istediğinde, haydaaa, hepsi sıraya geçiyor
Sürekli soru soruyorlar ve her sorularına içtenlikle yanıt verdiğinizde hem size hem de anlattığınıza bağlılık ve güvenleri geometrik olarak artıyor
İlk anlatımda masal diyarına gidiş ritüeli çokta işlememişti
Bu durum benim amatörlüğümden de kaynaklanmış olabilir kuvvetle muhtemel
Ama bu sefer, “Deve Cüce” şarkısı ile turnayı gözünden vurdum .)
Şarkı 1 dk 55 saniye sürüyor
Bu yaş aralığının dikkatini verebilmesi için hayli uzun bir süre
Biz de şöyle yaptık
Önce tüm şarkıyı 2 defa dinledik, sonra da ilk 5liğini çalıştık
ve
Şarkıda geçen hareketleri de aynen tekrarladık
Onlara şarkının hepsini zamanla öğreneceğimizi ve öğrendiğimizde de her masal anlatımı öncesi ve masal anlatımı sonrası giriş ve kapanışı bu şarkı ile yapacağımızı söyledim
Ayşegül Dede‘nin “Hadi Masal Anlatalım” kitabından öğrendiğim bir şey bu da
Çocuklar tekrarlanan ritüelleri çok seviyor ve güven duyguları bu şekilde gelişiyor
Masallara her defasında “Deve Cüce” ile başlamak onların masala yatkınlıklarını ve sonuna kadar masalın içinde kalmalarını da kolaylaştıracak
Şarkıyı da zaten Judith Lieberman’ın NTV Radyo’daki “Masal Bu Ya” programına konuk olduğunda Ayşegül Dede’den öğrenmiştim.
Her ikisine de yürek dolusu teşekkürlerimi sunuyorum
Henüz onlarla yüzyüze tanışamamış olsam da “uzaktan*” çekirgeleri olmaktan ne kadar mutlu olduğumu buradan itiraf etmiş olayım
Haydi, yakalayın, kaçırmayın a dostlar!
Baksanıza gökten 3 elma düştü bile her birimizin kucağına
#anavarrza
p. s: Judith’in Ayşegül’ü konuk ettiği programı ve “Deve Cüce” şarkısını buradan dinleyebilirsiniz
Şarkı tam olarak programın 12. dk 17. saniyesinde başlıyor”
Alper Tolga Akkuş