Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) son dönemde Türkiye’nin verimli toprakları üzerine kurulmalarıyla biliniyor. Bandırma’daki çiftçiler de OSB’den payına düşeni alıyor: Tarım arazileri kamulaştırılıyor, ekinlerinin üzerinde dozerler dolaşıyor, ayçiçekleri iş makinalarıyla eziliyor.
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde vatandaşlar tarım ve turizmden geçimini sağlıyor. Tarım arazileri üzerinde kurulması planlanan 2 milyon 500 bin metrekare büyüklüğündeki dev Marmara İleri Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’si toprak üzerinde yükselirken vatandaşlar, meslek odaları ve Güney Marmara Dayanışması araziler için mücadele ediyor.
‘İtiraz etmeyin, alın paranızı bakın işinize’
Bandırma‘ya bağlı Bezirci ve Beyköy‘den vatandaşların toprakları OSB nedeniyle kamulaştırılıyor. Arazileri kamulaştırılan çiftçiler söz konusu bölgenin yıllar önce OSB olması için hazırlıklara başlandığını belirtiyor. Vatandaşlar dönemin Kaymakamı, Bandırma Belediye Başkanı ve Büyükşehir Belediyesi’nin OSB’ye karşı arazilerini savunmamaları için kendilerine direktiflerde bulunduğunu söylüyorlar:
“Bandırma Belediyesi oraya [OSB] ortak. Yerel siyasetçilerin hepsi destek oldu onlara. Herhangi bir konuda bize destek olmuyorlar. İşin en başında Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar gelmişti köye, ‘İtiraz etmeyin, alın paranızı bakın işinize‘ demişti. Bandırma Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi onlardan yana. İnsanlar tereddütlü duruyor, ‘Kaymakam bile geldi bizi burada tehdit etti biz ne yapabiliriz, hiçbir şey olmaz’ diyorlar.”
İlgili haber: Çiftçi borç batağı içinde: 2021’de çiftçinin borcu 97,3 milyar liraya ulaştı
OSB ile ilgili teklif Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Nisan’da veriliyor. Çiftçi Serdar Güngör, OSB için yapılan kamulaştırmanın yürütmesinin durdurulması için 2020 sonunda dava açıyor ve dava için gönderilen bilirkişi raporu da henüz çıkmış değil. Ancak OSB için dozerler ayçiçeklerini ezmede gecikmemiş.
“Kamulaştırma 3 senelik bir mazisi var. Marmara OSB acil kamulaştırma yararını iki yıllık izinlerle alıyormuş. İki sene önce oraya yönetim binası diktiler. Bu sene ilkbaharda da hafriyat başladı. Yolları açmaya başladılar. Hatta ekili ayçiçek arazilerini kazımaya başladılar. Resmen ürüne, millete, vatana hainlik. Çünkü köylünün masraf yaptığı, yetişmiş ürünü hafriyat dozeriyle kazıdılar. Binevi delilleri yok ettiler. Şu an orada dozerden etkilenmeyen ayçiçekler dizime geliyor. Eğer dozer girmeseydi bu ayçiçeği Ağustos son haftası biçilecekti.”
Çiftçi Ahmet Börkan
‘Korkunç bir rant var’
Köylülerden 20 ila 40 bin Türk lirası civarında satın alınan toprakların OSB arazisine dönüştüğünde milyonlarca liraya satılması da ayrıca köylülerin şikayet ettiği bir başka konu. OSB arazilerinin milyonlarca liraya satıldığını davayla ilgili bilirkişinin gelmesiyle öğreniyor yurttaşlar. Çiftçiler “rant” diyor:
“Tarımın önemi pandemiyle daha çok anlaşıldı. Rant elde etmek için; 40 bin liraya istimlak ettiler, bir milyon liraya dönümünü satıyorlar sanayiciye. 25 katı para kazanıyorlar. Ortada korkunç bir rant var. Rant için yapıyorlar.”
Çiftçi Serdar Güngör
“Arada çok büyük bir arsa rantı var. OSB’nin yapıldığı mutlak tarım arazilerinin biraz ilerisinde, Gönen tarafında, 4 kilometrelik aileride taşlık bir alan var; hazine arazisi. 25 bin dönüm boş yer var. Hatta Bandırma OSB ve Gönen OSB’si var. Orada boş arazi varken bizim verimli arazilerimize çöktüler. Lojistik olarak biraz daha iyi bir konumda olduğu için bizim arazilerimiz; denize yakın, otoban, tren hattı geçeceği söyleniyor… Bizim arazilerimizden çok büyük rant elde ettikleri için kamulaştırma diye saçma bir şey çıkarmışlar. Olan bize oluyor.”
Çiftçi Ahmet Börkan
Kanuna göre; OSB alanı içinde Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerin bulunması hâlinde; bu araziler, talep edilmesi ve başkaca bir sakıncası bulunmaması durumunda, 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devrediliyor. Diğer illerde ise 2 Temmuz 1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere OSB’lere satılıyor.
‘Acayip bir sessizlik var’
Bezirci’de ailesinin arazisinde çiftçilik yapan Ahmet Börkan ise OSB’nin hem eşi Berna Börkan’ın arazilerini hem de kendi ailesinin arazilerini etkilediğini belirterek şunları söylüyor:
“Biz bu köylerde doğduk, burada yaşıyoruz, çiftçilik yaparak geçiniyoruz. Bu araziler mutlak tarım arazisi, 2. ve 3. sınıfa giriyor. Marmara OSB buraya 6. sınıf raporu çıkarıyor. Topraklarımızdan Türkiye ortalamalarının üzerinde verim alıyoruz. Kaliteli ürünler çıkıyor. Ayçiçek, zeytin, nohut ekiliyor. Yeri kamulaşmayan arkadaşlarımız, komşularımız olaya ‘Devlet bu, önüne geçemezsin. Özel şirket ama arkasında hükümet desteği var, nasıl olsa alacak‘ şeklinde yaklaşıyor. Kendi canı yanmadığı için tepkisiz kalıyor. Hatta canı yananlar bile ses çıkarmıyor. Acayip bir sessizlik var. Derin bir uykuda bölge halkı ama sonradan çok pişman olacaklar, ona eminim.”
‘Birisi oturmuş masaya, ‘burası çok güzel’ demiş; hiç hukuki süreç yok’
Güney Marmara Dayanışması’ndan Ziraat Mühendisi Nihal Güven Altınkurt da söz konusu OSB için başka alanların seçilebileceğinin belirtildiğini ve yer seçiminde Ziraat Mühendisleri Odası tarafından şerh düşüldüğünü aktarıyor. Ancak OSB’nin önünde henüz herhangi bir şerh durabilmiş değil. Ziraat Mühendisleri Odası tarafından çalılık meralık bir alan olan Dutliman ve Bandırma OSB alanı gibi yerler gösterildiğini fakat bu bölgelere rağmen tarım arazilerinin seçildiği ifade ediliyor. Altınkurt şunları söylüyor:
“‘OSB yapılmasın’ denemiyor. Çünkü bu dendiği anda ‘OSB’ye, gelişmeye karşısınız’ diye yaftalıyorlar. Verimine, tarım arazisi olmasına, kaçıncı sınıf olduğuna, ekili olup olmadığına vs hiçbir yerine bakılmamış. Onların kafalarına göre burası uygun. Hiç hukuki süreç yok. 2005 civarında birisi oturmuş masanın başına ‘burası çok güzel’ demiş. O dönemden sonra 2015’te dava sonucunda alanın metrekaresi düşürülüyor. 2019’da da yeni yönetmelik çıkıyor ve orada da çevreye dair hiçbir şey kalmıyor. Kamu yararı çıkarıyorlar ama burada kamunun hiçbir yararı yok.”
Kurul kararında göz önüne alınan nokta: Kamulaştırma işlemleri zaten büyük öçüde tamamlanmış
Balıkesir Toprak Koruma Kurulu tarafından 2015’te verilen kararda tarım dışına çıkarılan alanın 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda OSB alanı olarak değişiklik yapılmasına işaret ediliyor. Bölgede kamulaştırma işlemlerinin büyük ölçüde tamamlanmış olduğunun göz önüne alındığının belirtildiği kararda ‘daha önce tarım dışı kullanımı uygun görülen ve 219,25 hektar olarak planlanan alanın’ OSB amaçlı olarak tarım dışına çıkarılması onaylanıyor.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı 2014’te planı hazırlamış
Ahmet Soysal’ın Yeşil Gazete’de kaleme aldığı yazısında da dikkat çektiği üzere; Güney Marmara Kalkınma Ajansı 2014’te 2014-2023 Güney Marmara Kalkınma Planı hazırlamış. Planda Bandırma’nın merkezi konumuna işaret edilmiş ayrıca bölgeye yapılacak sanayi yatırımlarının cazip olduğuna ek olarak İstanbul sanayisinin bu alt bölgeye taşınmasının beklendiği belirtilmiş.
Hava kirliliği sorunlarına ek olarak dev bir OSB
Planda şunlar da yer alıyor: 1. derece deprem bölgesi, katı atık yönetimi ve hava kirliliği sorunları var…
Endüstri Bölgeleri Yasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi’nin TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndaki görüşmelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede geçen günlerde “Türkiye gayri safi milli hasılası 8 bin 500 dolar olan fakir bir ülke. ‘Tarım, tarım’ diye bağırıyoruz da bize getirdiği para 50 milyar dolar” sözleriyle gündeme geldi.
‘Gözünün yaşına bakmıyor’
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın gündeme getirdiği konuşmalara göre; 780 bin kilometrekare alan olmasına rağmen 110 bin hektar OSB olduğunu söyleyip “Atla deve bir şey değil işte” demişti. Büyükdede Almanya örneği vererek “360 bin kilometrekare yani alanının yüzde 4.5’i sanayide. Orman bile olsa, tarım alanı bile olsa sanayiye çeviriyor, hiç gözünün yaşına bakmıyor” demiş ve eklemişti:
“Ya böyle vasatlıkla devam edeceğiz kardeşim, birbirimizi yiyeceğiz ya da bu çemberi kıracağız”
“Keşke biz kamunun elindeki arazileri şu anda sanayiciye bedelsiz dağıtabilmiş olsaydık”
“Kamunun malları orada duracağına, bedelsiz verelim, sanayiye verelim, ne olacak? Tapusunu da verelim, ne yapacak yani?”
İlgili haber: Tarım arazisi üzerine OSB: Bu bize reva mı?
18 yılda 143 OSB
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının verilerine göre; 1962’den 2002 sonuna kadar 70 adet OSB projesi tamamlanırken, 2003-2021 yılları arasında 143 adet OSB projesi tamamlanıyor.
Yer Bandırma. Suç tarım toprağı yağması. Yapan kamu yararı kılıfı arkasına sığınan Bandırma Metal OSB. 40 milyon metrekare ile başladılar.
Köylülerin kuru tarım arazisinde Türkiye'nin iki katı buğday, arpa ürettiği topraklar bunlar. TARIM TOPRAĞINDAN elinizi çekin.#TarımHayattır pic.twitter.com/oevyvPX7gE— Güney Marmara Dayanışması (@GuneyMarmaraD) May 10, 2022
Peki kanuna göre OSB’ler nasıl yapılmalıydı?
4562 sayılı Kanun kapsamında OSB’ler “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgeleri” olarak tanımlanıyor.
‘Kamunun hiçbir yararı yok’
2 Şubat 2019’da OSB Yer Seçimi Yönetmeliği yayımlanıyor. Ziraat Mühendisi Nihal Güven Altınkurt konuyla ilgili şunları söylüyor:
“2019’da da yeni yönetmelik çıkıyor ve orada da çevreye dair hiçbir şey kalmıyor. Kamu yararı çıkarıyorlar ama burada kamunun hiçbir yararı yok. Kamu yararı çıkarıldığı için Çevresel Etki Değerlendirmesi’ne (ÇED) veya başka bir şeye gerek yok. Bu insanlar tırnaklarıyla kazıya kazıya almışlar bu toprakları. 150 yıldır kullanılan araziler.”
Yürütmeyi durdurma davası sürerken OSB’de yatırım yapacak bir şirket belli oldu
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının MEYDİP sistemindeki verilere göre; Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’sinde kauçuk ve plastik üretiminde kayıt görünüyor. Söz konusu bölgede 140 Ada’da yaklaşık 566 bin metrekarelik parsel alanının MAKSİMAKS isimli firma tarafından yatırımının üstlendiği ve plastik malzemelerinin imalatında kullanılacağı belirtiliyor.
“Beş altı sene önce toprak örnekleri aldılar, o zamandan belliydi bir şeyler olacağı. İlk verilen teklif bin metrekare yer için 13 bin lira civarındaydı, şimdi 45-46 bin liraya çıktı.”
Çiftçi Ahmet Börkan
Sofralık zeytin yetiştiriciliği yapılıyor
Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın 2014-2023 tarihlerine işaret ettiği 2014 tarihli Güney Marmara Bölge Planı’nda sanayinin geliştirilmesine ilişkin olarak şu tedbirlere yer veriliyor:
“Tedbir 2.1.2: Sanayi yatırımları, gelişim potansiyeli turizm olan Edremit Körfezi Alt Planlama Bölgesi’nde Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Edremit, Ayvacık; Çanakkale Alt Planlama Bölgesi’nde Ezine, Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası; Marmara ve Erdek hattı ile Gökçeada ve Bozcada yöreleri yerine sanayi gelişim alanı olarak öngörülen Biga, Çan ve Gönen ile Bandırma-Balıkesir hattına yönlendirilecektir.”
‘Yatırımcıya uygun yatırım alanları sunulacak’
Ajansın 2014’teki raporunda OSB’nin yapılacağı ve yatırımcıya uygun alanların sunulacağı ise şu ifadelerle belirtiliyor:
“TR6074 Bölgesi’nde sanayinin öncelikli gelişim alanı Bandırma, Biga, Çan, Gönen hattı ile Balıkesir Merkez’de OSB ve çevresi olacaktır. Bu gelişme alanlarında OSB altyapısı tamamlanacak, yatırımcıya uygun yatırım alanları sunulacaktır. Bu yerlerde OSB alanları genişletilecek, gerekli olduğu durumda uygun bölgelere yeni organize sanayi bölgeleri kurulmak suretiyle sanayinin uygun alanlarda gelişmesi sağlanacaktır. Sanayinin çevreye zarar vermemesi için gerekli önlemlerin alınmasına azami özen gösterilecektir.”
Hem enflasyon hem kamulaştırma: Gübreyi düşünerek attık
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri tarım için hiç de iç açıcı değil, öyle ki; ardı ardına rekorlar kırılıyor. Yüzde 100’ün üzerinde bir girdi enflasyonu söz konusu. Ayrıca En çok yükselen de gübre oldu.
İlgili haber: Tarım-ÜFE’de yüzde 118’lik artış!
“Ekmeğe muhtaç olacağımız bir durumdayız. Afrika ülkeleri eyalet dışına bile buğday, arpa gibi hububat çıkışını yasaklamaya başladılar. Venezuela gibi yerlerden toprak kiralıyorsun ama kendi tarım toprağını yok ediyorsun.”
Ziraat Mühendisi Nihal Güven Altınkurt
Bir çiftçinin yaşamında söz konusu enflasyon rakamlarının etkisini de arazileri OSB için kamulaştırılan çiftçi Ahmet Börkan’dan dinliyoruz:
“Gıdada fiyatlarda çok büyük bir enflasyon oldu. Burada çiftçinin emeği çalındı. Cebindeki birikimi çalındı.
Tamamen dışarı bağımlı. Üretici, çiftçi düşünülmedi. Bizim girdilerimiz sürekli dünya fiyatlarıyla; mazot, gübre, ekipman vs. Ama bize verilen Türkiye fiyatları.
Geçen yaz dışarı verdikleri fiyatı bizim cebimize koysalardı şu an çiftçi kışı rahat geçirecekti, gübresini tam atacaktı. Gübremizi düşünerek attık. Mazot pahalı olduğu için yerini dört yerine iki kere işleyip ekti. Bunun karşılığını göremiyor çiftçi. ”
İlgili haber: Tarımsal girdi enflasyonu rekor tazeledi: En büyük artış gübrede
Bir OSB ilçesi: Çevreye duyarlı bir belediye?
Bandırma Şehir’in aktardığına göre; dün gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, OSB’ye ilişkin soruya “Marmara OSB’de Bandırma Belediyesi’nin payı yüzde 6, Büyükşehir Belediyesi’nin payı yüzde 12. OSB için başvurular yapılmış, izinler alınmış, kamulaştırmalar gerçekleştirilmiş. O aşamalarda kimse ses çıkarmamış. Bölge tarım arazisi olup olmadığı aşamaları bile çoktan aşılmış. Çevreye duyarlı bir belediye olarak Marmara OSB’nin çalışmalarını takip ediyoruz” diyerek yetkililerin Valilik ve Bakanlıklar olduğunu söylüyor.
Balıkesir Valisi Hasan Şıldak OSB’nin Ağustos 2020’deki toplantısında, “Çevre değerlerine saygılı, katma değeri yüksek, aynı zamanda tabiatla barışık ve doğru seçilmiş iş kollarındaki sektörlerle ilerlemek istiyoruz” diyor. Şıldak ayrıca Marmara OSB’nin bölgeye daha da fazla değer katacağını belirtiyor.
Aynı toplantıda Marmara OSB Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay “Marmara OSB olarak bizim de değişen Dünyada, Dünyayı değiştirmek için bir hayalimiz var; ‘Hayal edecek, tasarlayacak, test edecek, prototip üretip, seri üretimle dünyaya satacağız’” diyor. Çay geçtiğimiz yıl da 2023’de OSB’de üretime başlanacağını söylemişti. Bölgedeki çiftçiler ise yerel yönetimin kendilerini yalnız bırakmasından dert yanıyor.
‘OSB istemiyoruz’
OSB karşısında yalnızlaştırıldıklarını söyleyen çiftçilerin talepleri ise şöyle:
“OSB istemiyoruz. Burası mutlak tarım arazisi, verimi iyi bir arazi. Pandemi döneminden sonra başlayan Ukrayna Rusya savaşıyla gelişen gıda krizi herkes iliğine kadar hissetmeye başladı. Ekmek, yem fiyatları zamlanıyor. Türkiye’de tarım ve hayvancılığın bilinçli olarak bitirilmesini biz daha önce hissetmeye başladık.
Çiftçi Ahmet Börkan”