Manisa’da 43 bin hektarlık alana yapılacak JES ihalesine hiç bir şirket girmedi

Manisa'da zeytinlikler, üzüm bağları, tarım arazileri ve ormanlardan oluşan 43 bin 577 hektarlık alanda yapılması planlanan JES için hiç bir şirket ihaleye girmedi. Salihli Çevre Derneği avukatı Çıvgın bunun nedeni Manisa halkının son dönemde gelişen direnişine bağladı.

Manisa’da, 14 jeotermal kaynak ve iki doğal mineralli su arama ve işletme sahası yapılan ihaleye herhangi bir şirketin girmediği ortaya çıktı. Avukat Yıldıray Çıvgın, “Devam eden davalar gösteriyor ki Manisa’da jeotermal saldırısı devam edecek” dedi.

​​Manisa’da zeytinlikler, üzüm bağları, tarım arazileri ve ormanlardan oluşan 43 bin 577 hektarlık alanı Jeotermal Enerji Santrallerine (JES) açacak ihale sırasında çevre dernekleri ve Manisa halkı, Manisa Defterdarlığı önünde eylem yaptı.

Artı Gerçek’e konuşan Salihli Çevre Derneği avukatı Yıldıray Çıvgın, şunları söyledi:

“Öğrendiğimiz kadarıyla herhangi bir şirket ihaleye girmemiş. Bu ihalelere herhangi bir şirketin girmemesini Manisa halkında son dönemde gelişen JES’e karşı gelişen direnişe bağlıyorum. Çok ciddi bir mücadele veriyoruz ve ihale sonucu da bu mücadelenin bir kazanımıdır ancak yeniden ihaleye çıkılması söz konusu. İhale süreçleri ve devam eden davalar gösteriyor ki Manisa’da jeotermal saldırısı devam edecek. Manisa halkına bu toprakları koruma adına büyük bir iş düşüyor. Tüm Manisa halkını toprağını savunmaya çağırıyorum”

Manisa’da yeni 16 JES sahası için ihaleye çıkıldı
Salihli’de JES’lere karşı dayanışma çağrısı: Birlikte ‘dur’ diyelim
Manisa’daki JES projesine yürütmeyi durdurma kararı
Salihli’de SANKO’nun ÇED’de gösterilmeyen JES kuyuları hakkında suç duyurusu: Bu hukuksuzluktur!

‘Toprakta ve suda bor kirliliği var’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) vekilleri tarafından hazırlanan 2021 yılında hazırlanan Jeotermal Enerji Santrallerinin Çevresel Etkileri Raporu’na göre Manisa’da 17 jeotermal enerji santrali bulunuyor.

İlin, Türkiye‘nin büyük üzüm üreticisi olduğunun vurgulandığı raporda, Alaşehir ilçesinde özellikle JES’lerin yoğun olduğu bölgelerde yapılan araştırmalarda yeraltı sularının yüksek bor içerdiği, topraklarda bor kirlenmesinin olduğu ve bağların büyük bir kısmında bor toksisitesinin gözle de belirgin olarak görüldüğü araştırma sonuçlarında yer almaktadır” deniliyor.

Jeotermal kaynak arama ve jeotermal elektrik santralleri ile ilgili açılan davalarda mahkemeler, daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘nın vermiş olduğu pek çok ‘ÇED’ kararını iptal etmişti.

 

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR