İfade ÖzgürlüğüLGBTİ+ManşetTürkiye

KaosGL 2021 Raporu: LGBTİ+ların hakları her alanda ihlal edildi

0
lgbti+
Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org

Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2021 Raporu’nu yayımladı.Her Şeye Rağmen” üst başlığıyla yayınlanan raporda 2021 yılı, “LGBTİ+’lar açısından, önceki yıllardan süregelen hak ihlallerinin derinleştiği, bunların yanına yeni alanlarda yeni hak ihlallerinin eklendiği bir yıl” olarak değerlendirildi.

Raporda yıl içinde polisin özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında veya sonrasında işkence ve kötü muamelesi hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve üst düzey kamu yöneticilerinin LGBTİ+’lara dönük kimi zaman nefret söylemi de içeren ayrımcı söylemlerinin yıla damga vurduğu belirtildi.

Kaos GL, 2007 yılından beri Türkiye’deki LGBTİ+’ların insan hakları ihlallerini raporluyor.

Bir yılda 8 nefret cinayeti kaydedildi

Geçen yıla ilişkin raporda gökkuşağı bayrağının suç delili olarak tanımlandığının altı çizilirken, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde uygulanan şiddet ve medya kampanyalarının LGBTİ+’lara dönük nefret ve şiddet dalgasının bütün Türkiye’ye yayılmasını tetiklediği kaydedildi.

İstanbul Sözleşmesi‘nden LGBTİ+ların hedef gösterilerek çıkılması, hipokrat yeminine getirilen homofobik/transfobik değişiklik, Onur Yürüyüşü yasakları ve polis şiddeti, nefret cinayetlerinde cezasılıklar da 2021’e dair kaydedilen hak ihlallerinden bazılarıydı.

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org

Raporda sekiz nefret cinayeti raporlandığı fakat bu sayının çok daha fazla olduğuhuh ve medyaya yansımadığının düşünüldüğü de belirtildi.

LGBTİ+lara yönelik halk ihlalleri türlerine göre  %29,4 ifade özgürlüğü, %11,8 kişisel bütünlük, %9,2 özgürlük ve güvenlik, %7,2 işkence/kötü muamele %5,2 yaşam hakkı %5,2 çalışma hakkı olarak sıralandı. İhlallerin %32 ise bilgi edinme, üreme, itibarın korunması gibi hakları kapsayan diğer kategorisinde.

Fotoğraf: Fatoş Sarıkaya / csgorselarsiv.org

Raporun sonunda şu değerlendirme yapıldı:

“Devletin bütün kişi ve kurumlarıyla LGBTİ+’ları hedef tahtasına oturtarak herhangi bir hak başlığında LGBTİ+’lara erişim olanağı sağlamaması; var olan olanakları ortadan kaldırmaya çabalaması ve bundan ayrı olarak doğrudan LGBTİ+ varoluşunu hedefleyen eylem ve söylemler, bahsedilen büyük gerilemenin en önemli işaretlerinden olmuştur.

Bu topyekün saldırıya rağmen LGBTİ+’ların insan hakları alanında en dinamik kesimi oluşturduğu, toplumsal muhalefetin hak alanından doğru unsuru olarak bütün baskılara rağmen özellikle ifade özgürlüğünü kullanma konusunda ısrarcı olduğu da görülmektedir.”

You may also like

Comments

Comments are closed.