Kalamış ihalesinde son beş gün: İnsanların denizle buluşmasını engelleyecekler

Kamusal alanlarının özelleştirilmesi kararına tepki gösteren Fenerbahçe ve Kalamış Dayanışması üyeleri haftanın her günü Kalamış Parkı’nda nöbet tutuyor.

Haber: Nazlı Eda Piyale

*

Kadıköy’ün yanı başında, artık parmakla sayılan yeşil alanlardan biri Kalamış Parkı. Haftanın hemen her günü çocuklarla, kedilerle, kitabını-içeceğini alıp çimlere uzanan yurttaşlarla dolu bu alanda bulunan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı için 10 yıl önce alınan özelleştirilme kararına ilişkin süreç devam ediyor.

Son olarak 21 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle de Kalamış Yelken Kulubü için özelleştirme kararı alındı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın duyurusuyla 7 Temmuz’da yapılması planlanan ihale 21 Eylül’e ertelendi.

Her gün nöbet tutuluyor

Özelleştirme kararının ardından çeşitli etkinliklerle seslerini duyuran Kadıköylüler, son düzlükte haftanın her günü saat 17.00 ve 21.00 arasında Kalamış Parkı’nda nöbet tutuyor.

Yeşil Gazete’ye konuşan Fenerbahçe& Kalamış Dayanışması üyelerinin mesajı ise net: “Yeşilimize sahip çıkacağız.”

‘Halkın denizle buluşması engellenecek’

Dayanışma üyelerinden Zeynel Alp, uzun yıllara yayılan özelleştirilme sürecini özetlerken, son ihaledeki farklılığa dikkat çekiyor.  Parkın bir kısmına otel yapılacağını ve yat limanının etrafına çekilen tellerle halkın denizle buluşmasının engelleneceğini belirten Alp, “Çünkü bundan para kazanacaklar” diyor.

“Halkın olan her yere gözlerini dikmiş durumdalar” diyen bir diğer dayanışma üyesi Serpil Öztürk ise Validebağ Direnişini örnek veriyor: “Nasıl kâr edebiliriz diye düşünüyorlar. Ancak halk faktörünü daha önce Validebağ da Gezi de görmüş olmaları gerekiyor.”

‘Bu bir ihanet’

Her siyasi görüşten ve yapıdan oluşan bir dayanışma olduklarını vurgulayan Pınar Topkara ise, “Başarabilirsek bütün Kalamış kurtulmuş olacak” diyerek mücadelelerini özetliyor.

Parkta vakit geçiren bir Kadıköylü ise kamusal alanlara yönelik saldırının ‘ihanet’ olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bütün değerlerimizi yok etmenin bir bedeli olmalı. Bir zaman birileri bunu yapıyor olduğu için bedel ödemeli.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR