Kültür-SanatManşet

Kadın temalı Altın Portakal’da tek kadın

0

‘Ve Kadın Dünyaya Dokundu’ ana teması üzerine kurulan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışan 13 film arasından sadece birinin yönetmeni kadın.

Antalya Film Festivali’nde yarışacak tek kadın yönetmen olan Çiğdem Vitrinel ise, “Festivale katılacak olan tek kadın yönetmen olmak sevindirici ama bir o kadar da düşündürücü” dedi.

Aldatan ve aldatılan iki kadının hikayesinin işlendiği ‘Geriye Kalan’ isimli filmin yönetmeni Çiğdem Vitrinel, ilk sinema filmi ile Antalya Film Festivali’nde yarışacak olmaktan duyduğu heyecanı anlattı…

Vitrinel; “festivale katılacak olan tek kadın yönetmen olmak sevindirici ama bir o kadar da düşündürücü” diyor.

 

HEP MÜCADELE ETMEK LAZIM

Aslında garip bir şekilde, festivaldeki tek kadın yönetmem olmam da ‘Geriye Kalan’da anlatmaya çalıştığım konuyla bağlantılı. Eğer ben 13 yönetmen arasında tek kadın olarak burada bulunuyorsam, bunun sebebi; şanslı bir azınlığa dahil olmam. Bir birey olabilmem için gerekli koşullar her zaman yaratıldı benim için. Hem bir meslek edinebilmek için gereken fiziki koşullara, hem de annemin sağladığı sürekli manevi desteğe sahiptim.

Kadın olarak bir yere gelebilmek için diğer şeylerin yanında şanslı olmanız da gerekiyor. Erkeklerin büyük kısmının doğuştan sahip olduğu koşullar için hep daha çok mücadele etmeniz gerekiyor.

Türkiye’ de kadınlar sosyal ve hukuki haklar anlamında, İslam ülkelerindeki hemcinsleri kadar kötü koşullarda yaşıyorlar. Bunca tecavüz, şiddet, cinayet, suskunluk, soluksuzluk boşuna değil. Türkiye’de kadınlar her anlamda erkeklere muhtaç bırakılıyorlar. Özellikle çocukları varsa.

MUHTAÇLIKTAN DOĞAN KORKU

‘Geriye Kalan’, tam da bu yaşamsal muhtaçlığın ve bu muhtaçlıktan doğan korkunun hikayesini anlatıyor. Ülkenin geneline kıyasla şanslı azınlıktan olan, büyük şehirde yaşayan iki kadının etrafında gelişiyor hikaye… Ayakta kalabilmek için erkeklere ihtiyaçları olduğunu gayet iyi biliyorlar. Muhtaç durumda olan birinin bir başkasını doğal bir şekilde sevmesi mümkün değildir. Önce kendisini kurtarması gerekir.

FİLMİN KONUSU

Başrollerinde Devin Özgür Çınar, Şebnem Hassanisoughi ve Erkan Bektaş’ın oynadığı filmde; 7 yıldır evli olan Sevda’nın güzel ve düzenli dünyası, kocası Cezmi’nin kendisini aynı hastanede çalışan Zühal’le aldattığını fark etmesiyle sarsılır.

Cezmi’yle olan evliliği Sevda’nın hayattaki en büyük başarısıdır. Cezmi onun koruyucusu, güvencesi, sosyal ve duygusal sığınağıdır. Yalnız kalmaktan, küçük kızını babasız büyütmekten, evini ve gelecek hayallerini kaybetmekten korkar.

“Öteki kadın” Zuhal ise birkaç yıl önce kocasından ayrılmış, 10 yaşında hasta bir oğlan çocuğuyla yalnız kalmıştır. Bütün yalnız kadınlar gibi yetersiz bir zaman ve enerjiyi çok fazla şey arasında paylaştırmaya, ayakta durmaya çalışır. Cezmi, Zühal’in endişeli ve yorgun hayatına beklenmedik bir heyecan, özlediği bir cinsellik ve erkeklerin sağlayabildiği türden bir güvenlik duygusu getirir.

Sevda annesinin de öğüdüyle, Cezmi’ye hiçbir şey sezdirmeden evindeki saat gibi düzeni sürdürmeye devam ederken, aynı ev kadını titizliğiyle Zühal’in peşine takılır. Evine bile girmeyi başararak onun günlük alışkanlıklarını, düzenini, saatlerini öğrenir. Her geçen gün Cezmi’nin kendisini bu ilişkiye biraz daha kaptırışını izler.

Zuhal’in eski kocası Mustafa’nın, karısını yeniden kazanmak için geri dönüşüyle üçlü arasındaki nazik denge tamamen alt üst olacak ve şiddet yüklü bir sona sürükleneceklerdir.

 

 

Sabah – Yeşil Gazete

You may also like

Comments

Comments are closed.