İyot hapının etkisi mi? Belçika 2025’e kadar nükleerden çıkıyor!

Nükleer reaktörlerinde binlerce mikroçatlak olduğu anlaşılan Belçika’da en son ülke genelinde iyot hapları dağıtılmıştı. Tüm yurttaşların olası bir nükleer kazanın potansiyel mağdurları olacağı gerçeğinin  ülke çapında iyot haplarının dağıtılmasını gerektirmesi hükümeti yeni bir enerji politikası kurmaya sevketti.

Tihange Nükleer Santrali

Esasen  2011 yılındaki haberimizde gördüğünüz gibi Belçika’nın bu kararı yeni değil fakat, 2011 yılında Fukuşima Felaketinden hemen sonra  konuyu tartışmaya başlayan ve nükleerden çıkış yönünde eğilim gösteren siyasi partilerin kararının uygulamaya konmuş hali. Nihayet tehlike boyutunun artması ve iyot haplarının dağıtılmasıyla hükümet ülkenin 2022-2025 yılları arasında nükleer enerjiden çıkmasını öngören yeni enerji anlaşmasını onayladı.

Belçika Federal Hükümetinin uygulamaya koyduğu yeni anlaşmaya göre 2025’e kadar ülkenin ihtiyacı olan elektriğin %40’ını sağalayan Doel ve Tihange nükleer santral tesislerindeki toplam 7 reaktör belirlenen programa göre kapatılacak.

Rüzgar yenilenebilir enerji yatırımlarından yana esiyor!

Bu reaktörleri kapatılmasının enerji kaybı yaratmaması amacıyla zamanla  tüm yatırımlar başta deniz üstü (offshore) rüzgar santralleri olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları için kapasite geliştirmesine  yöneltilecek.

Bugün Belçika, Eurostat’ın verilerine göre %8,7 oranı ile   2020’ye kadar öngördüğü %13 hedefinin gerisinde olsa da   yeni  enerji politikasıyla arayı kapatacak. Zira yeni perspektifiyle Belçika gelecek yıldan itibaren  2030 yılı için yerli ve milli bir strateji tesis etmiş oluyor.

Nükleer artık eski ve atıl bir teknoloji

Dünya Nükleer Birliğine(World Nuclear Association) verilerine göre Belçika’daki Doel ve Tihange nükleer santrallerinin lisansı  2025 yılına kadar geçerli. Fakat hükümetin nükleer enerjiden çıkma kararı bu lisanslarda bir yenileme yapılmayacağının da göstergesi.

Doel ve Thiange reaktörlerin gerek güvenliği gerekse yaşlanmış olması  nükleer santrallerde güvenlik sorunları nedeniyle mahkemelik olmuştu.  2013 yılında her iki nükleer tesisin reaktörlerinde de mikro çatlaklar tespit edilmiş ve bunlar 2015 yılına kadar devam eden güvenlik denetimleri nedeniyle kapalı tutulmuştu. Nükleer karşıtı hareket bu santrallerin lisanslarının 2025’e uzatılmasına karşı tepkilerini ortaya koymuş hatırlarsınız geçen sene 25 Haziran 2017’de bizim de haberleştirdiğimiz üzere bu çatlakların tehlikelerine dikkat çekmek için  3 ülkenin yurtttaşları insan zinciri oluşturmuş ve hükümetin nükleer enerjiden çıkması yönünde baskı yaratmıştı.

3 ülkeden Doel ve Tihannge’ye karşı 90 Kilometrelik insan zinciri

Belçika, nükleer enerjinin toplam üretilen enerji payı açısından  Fransa, Ukrayna ve Slovakya’nın ’nın ardından nükleer enerji kullanan ülkeler arasında 4.sırada geliyor. Fakat Belçika bu kararıyla artık,  Fukuşima nükleer felaketinin meydana gelmesinin ardından ihtiyacı olan toplam elektriğin %40’ını sağlayan 17 nükler reaktörünü kademeli olarak kapatmak suretiyle 2022’ye kadar nükleer enerjiyi terk edecek olan Almanya’nın ardından Avrupa’da nükleer enerjiden çıkma kararı alan ikinci ülke olmuş bulunuyor.

Bununla birlikte  iki sene önceki haberimize göre  Belçika kömürden de çıkma kararı almış  Langerlo kömürlü termik santralinin 30 Mart 2016’da son kömürü yakmasıyla birlikte, Belçika’da kömürden enerji üretimi son bulmuş, kömürü terk eden 7. AB ülkesi olmuştu.

Yenilenebilir enerji Avrupa Birliği’nde  yeni trend!  

Almanya’nın ardından Belçika’nın da nükleerde  benzer bir hamle yapması Avrupa Birliğine üye ülkeler arasında yenilenebilir enerjilere doğru bir yönelimin başladığının da işaretlerini veriyor.

Bu bağlamda Türkiye’nin hala Avrupa Birliği’ne üye olma niyeti var ise henüz tren kaçmamış ve Rusya’ya verilmesi öngörülen alım garantileriyle  elimiz kolumuz bağlanmamışken  Türkiye’de hükümetin yüzünü nükleerden öteye yenilenebilir enerjilerden yana çevirip % 7 oranında bıraktığı güneş ve rüzgar yatırımlarını  teşvik edecek bir politika  izlemesinde fayda var !

(Yeşil Gazete, Euroaktiv) 

Pınar Demircan 

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR