Kadınları şiddetten korumayı, şiddeti engellemeyi, kovuşturmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi bugün Avrupa Birliği‘nde (AB) yürürlüğe girdi.
Tam adı “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti yasal olarak tanımlayan ve bu tür şiddeti önlemek, mağdurları desteklemek ve failleri cezalandırmak için kapsamlı bir yasal ve politik önlemler çerçevesi oluşturan ilk uluslararası metin olma özelliğini taşıyor.
Erkek şiddetiyle mücadeleye yönelik kapsamlı bir çerçeve sunan İstanbul Sözleşmesi bugün (1 Ekim) itibarıyla AB’ye üye 27 ülkede yürürlüğe girdi. Bu kapsamda üye devletlerin sözleşmede yer alan tedbirleri uygulaması gerekecek.
Avrupa Komisyonu, İstanbul Sözleşmesi’nin amacının kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi, kovuşturulması ve ortadan kaldırılması ile uygulamada kapsamlı ve eşgüdümlü politikaların hayata geçirilmesi olduğunu ifade etti.
Sosyal medya platformu X (Twitter) üzerinde sosyal yaptığı açıklamada Avrupa Komisyonu, “Bugün #İstanbulSözleşmesi Birliğimiz için yürürlüğe giriyor. Sözleşme, kadınları şiddetten korumayı, şiddeti önlemeyi, kovuşturmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Sadece kadınlar ve kız çocukları şiddet korkusuyla yaşamadıklarında gerçekten adil ve eşit bir Birlik içinde yaşabiliriz” sözlerine yer verdi.
‣ Avrupa Birliği, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya hazırlanıyor
‣ Birleşik Krallık’ta İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdi: Göçmen kadınlara şiddet kapsam dışı
‘Her üç kadından biri fiziksel veya cinsel şiddet mağduru’
Avrupa Komisyonu’nun Değerler ve Şeffaflıktan sorumlu Başkan Yardımcısı Vera Jourova, erkek şiddetiyle mücadeleye devam edileceğini vurguladı. Yaptığı basın açıklamasında Jourova şu sözlere yer verdi:
Her üç kadından biri 15 yaşından itibaren fiziksel ya da cinsel şiddet mağduru olmuştur. Pek çoğu bunu raporlamıyor. Çok sayıda fail cezasız kalıyor. Harekete geçmeliyiz ve İstanbul Sözleşmesi kadın haklarının güçlendirilmesine yönelik yasal yanıtımız. Üye devletleri kadına yönelik şiddeti önlemek ve tüm mağdurlara etkin koruma ve destek sağlamak üzere gerekli tedbirleri almaları için teşvik etmeye devam edeceğiz.”
Sözleşme artık, uygulamayı reddeden muhafazakar Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler için de geçerli olacak. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya, Litvanya ve Slovakya, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe sokmamıştı. Macaristan ve Slovakya LGBTİ+ haklarına ilişkin düzenlemeler nedeniyle sözleşmeyi reddettiklerini açıklamıştı.
Öte yandan Avrupa Parlamentosu, özellikle LGBTİ+ haklarını gerekçe gösteren bazı muhafazakar hükümetlerin karşı çıktığı İstanbul Sözleşmesi’nin birlik genelinde uygulanmasını Mayıs 2023’te kabul etmişti.
‣ Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı
‣ Danıştay İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçti, kadınlar geçmeyecek
Ne olmuştu?
Sözleşmeye ev sahipliği yapan ve ilk imzalılardan biri olan Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin kararı ile 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi.
Sözleşmeye muhalefet eden kesimler, bunu “dış güçler tarafından Türkiye’nin aile yapısının altını oymak amacıyla dış güçler tarafından dayatıldığını” öne sürüyor.
Avrupa Konseyi tarafından önerilen sözleşme, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalandığı için bu isimle anılıyor.
İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet, cinsiyet dengesizliği ve güç ilişkilerindeki mevcut duruma dayalı şiddetin mağdurlarından “kadına” ayrıca dikkat çekmenin yanı sıra, çocukların korunmasını da içeriyor. Sözleşmedeki “kadın” tanımı sadece yetişkinleri değil 18 yaşından küçük kız çocuklarını da kapsıyor.