Hafta SonuKöşe YazılarıManşet

İntihal, inşaat, inkar ve dans…

0

Mubi Türkiye’de gösterime giren Reha Erdem’in son filmi Seni Buldum Ya, şu veya bu şekilde düzenbazlık yapmış ve pandemi zamanında evde ekran karşısındakileri yakalayıp dolandırmaya çalışan Ali Felek Gürsoy’un muzip ama hüzünlü hikayesini anlatır. Aralara serpiştirilmiş pandemideki boş İstanbul sokakları görüntüleri hariç bütün film hepimizin arka penceresi bilgisayar ekranında geçiyor.

4. dairenin siber çelik kontrolü adına, Türkiye ekranlarından alışık olduğumuz saftirik erkek karakter Ali Felek Gürsoy, çalıştığı dolandırıcılık networkünde ona gönderilen isimlerin bilgisayar (ya da belki telefon) ekranına bir şekilde aniden bağlanır. Dolandırıcılar şahı Kerim Abi’den gelen bu hesaplara teker teker bağlanan Ali Felek, 4. Daire’nin boş karanlık sokaklarda kol gezen hayali adamlarıyla kurbanlarını tehdit edecek, her bağlandığı kişide listesindeki suçlardan daha beterini daha fazlasını bulacaktır.

Kurbanlarına işledikleri suçlar karşılığında suçla orantılı bir para ödemeleri durumunda tüm günahlarının silineceği sözünü vererek hepsini teker teker yolacak ancak ilginç bir şekilde listesindeki tüm erkekleri şu veya bu şekilde kandırabilirken kadınlar tuzağına düşmeyecek, hatta neredeyse tüm kadınlar Felek’in açtığı dolandırıcılık penceresini kendi çıkarlarına hizmet eden bir fırsata dönüştüreceklerdir.

Hem gerçek hem rüya

İşin garip yanı durup dururken bu fırsat kadın karakterlerin ayağına gelmiş olacak, bizim Felek de dolandırırken dolandırılan çarparken çarpılan, sonunda kalbi kırık, cepleri boş acınası bir noktaya gelmiş bahtsızlardan biri olacaktır. Böylece pandemide (güya) herkes sadece evinde otururken bile ve tabii ki öncesinde, inceden inceye devam eden düzenbazlıklar başka bir sahtekârlık oyunu içerisinde ortaya dökülürken boş sokakların tekinsizliğinde neler olup bittiğini 4. Daire ortaya çıkarmış olacaktır.

Bu birimin feleğine çomak sokan en tehlikeli varlık, hiç kuşkusuz, emlak konfederasyonu komisyoncuları ikinci başkan vekilinin kızı Ceren. Babası dahil kimsenin kontrol edemediği bu genç kızı Ali Felek de kontrol edemeyecek, dijitalin tüm kanallarını parmağında oynatan Ceren, Ali Felek’i istediği her an, hatta duş alırken dikizleyebilecek, onun kabusu olacaktır. Dikizleme derken bu filmin ve dijital deneyimlerin sağladığı bir akışkanlıkla biz de tüm karakterlerin evlerine, oturma odalarına girebiliyor, böylece onları kendi habitatlarında kendi kendilerine ve ekranla dans edip şarkı söylerken, içerken, ev halinde şımarıp kendileri olurken tanımış oluyoruz. Yani bu kısıtlı mekan kullanımı karakterlerle yaşadıkları mekânları özdeşleştirme fırsatını bizlere tanımış oluyor.

Altını çizdiğim gibi Felek’le tanışmak durumunda kalan kadınlar bu Felek’i kendi çemberlerinde döndürüp işlerine yarayan bir hale getirebiliyorlar ancak kimsenin masum olmadığı bu pandemik dünyada 4. Daire’nin ağına düşen bu kadınlar insana pabucunu ters giydiren karakterler aynı zamanda. İlk andan beri 4. Daire’nin kurmaca ve kötü planlanmış, hatta komik bir tuzak olduğunu anlayan ve yaşlı babasından başka kimsesi olmayan açık sözlü, cingöz ama melaike Nurperi bile Felek’i soyup soğana çeviyor sonunda. Felek’le tanıştıktan sonra neredeyse tüm kadınlar 4. Daire’yle birlikte ve 4. Daire için çalışan kadınlar olurken aslında 4. Daire onlar için çalışır hale geliyor. 

Sorumlu ol mutlu ol

Felek’in listesindeki tüm karakterlerin temsil ettiği kurumlar, yani bankacılık, emlak, inşaat, üniversite kurumu ve akademisyen olmak, estetik cerrahi, arkeoloji, elbette aile ve hele hele evlilik kurumu, hepsi içinde türlü türlü düzenbazlıklarla yoluna devam ederken, 4. Daire neredeyse bu kurumların tabi doğasının sahtekârlıkları ört bas etmek olduğunu ortaya çıkaran bir birim haline geliyor. Bir dizi soruyla bitirelim: Ali Felek neden ya da nasıl ya da hangi cüretle devlet ya da polis adına arayarak kurbanlarının cebinden para sızdırabiliyor? 4. Daire’nin bu gücü nereden geliyor? Evet kimse masum değil ama peki ya 4. Daire’nin temsil ettiği kurumsal güç nasıl oluyor da parayla suçların ört bas edilebileceği fikrini kurbanları üstünde işletebiliyor? Cevapları hepimiz biliyoruz.

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.