ManşetEditörün SeçtikleriKültür-SanatRöportaj

Reha Erdem’in sürdürülebilir filmi Neandria’nın kamera arkası: Yeşil bir set mümkün mü?

0

Reha Erdem’in Türkiye’de ekolojik olarak çekilecek bir sürdürülebilir film olarak tanıtılan yeni filmi Neandria, Türkiye sinemasına yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Sürdürülebilir set anlayışıyla çekilen filmin oyuncu kadrosunda Ahmet Rıfat Şungar, Bülent Emin Yarar, İnci Nur Daşdemir, Nihal Yalçın, Nur Fettahoğlu, Serkan Keskin, Gizem Katmer ve Ayşegül Kopartan yer alıyor. Usta oyuncuları ve yeni keşifleri bir araya getirecek filmde Deniz İlhan ve rap müzisyeni Ozzy İsmail ilk oyunculuk deneyimleri ile perdede olacak.

Peki sürdürülebilir bir film yapabilmek mümkün mü? Soruyu Neandria’nın yapım ekibinden, sürdürülebilir yapım sorumlusu Kiraz Erdem’e yönelttik.

‘Küresel ısınmaya karşı herkesi harekete geçirmek istedik’

Öncelikle pandemi ile birlikte sürdürülebilirlik de çokça konuşulan bir konu haline geldi, Reha Erdem’in bir önceki filmi ‘Seni Buldum Ya’ da pandemi etkisiyle ortaya çıkmış bir yapımdı. Buradan hareketle sürdürülebilir filmin çıkışı da yine pandemi sürecinin etkisiyle birlikte mi gelişti? Fikrin çıkış noktasını anlatabilir misiniz? 

Pandemi sürecinin yanı sıra dünyanın gidişatı ve küresel ısınmanın dünya çapında artık gözle görülür hale gelmiş etkileri, herkesin harekete geçmesi konusunda uyarı niteliğinde. Çoğu sektörde yavaş da olsa adımlar atılmaya başlandı, kültür sanat da bu sektörlerden biri, olması da gerekiyor. Altı haftalık bir çekim sürecinde binlerce, hatta on binlerce pet şişe ile doğayı kirletebilmek, onca malzemenin sırf altı hafta için üretilip daha sonra çöp olması gibi şeyler artık dünyamız için kabul edilemez oldu.

Aslında herkes bunun farkında ama harekete geçmek zor geliyor. Biz de bu konuda herkesi harekete geçirme isteğiyle bu işe başladık. Yeşil setler ve sürdürülebilir yapımlar dünyada git gide artmaya başladı. Dileriz bundan sonra normal olan tüm setlerin sürdürülebilir olması olur. 

‘Filmin konusu da sürdürülebilirlik hedeflerimizle paralellik gösteriyor’

Filmde daha çok setin sürdürülebilir bir yapıda olacağı belirtildi. Fakat filmin konusu ve seçilen mekan itibarıyla Kazdağları çevresinde olmasının içerikte de bir ekoloji dostu mesajların verilme ihtimali olduğunu gösteriyor. Filmin konusu nedir ve varsa vereceği mesaj da doğa dostu bir açıdan mı ele alınıyor? 

Filmin konusu da sürdürülebilirlik hedeflerimizle paralellik gösteriyor. Film Neandria isimli bir antik kentin yanında bulunan küçük bir Anadolu köyünde geçiyor. Filmin ön figürü koşucu bir genç kız. Ekolojik anlamda, insan ilişkileri anlamında dünyada ne yaşanıyorsa, bütün ülkelerde, bütün şehirlerde, bütün köyler ve bütün evlerde aşağı yukarı aynısı yaşanıyor. Reha Erdem’in bu filmi hem yapım süreci hem içeriği ile dünya çapındaki sorunlara maruz kalmanın ötesinde izleyiciyi bir şeyler yapmak için harekete geçirme isteğini taşıyor. 

Sürdürülebilir film örneklerini dünya çapında çok kez görmüştük, bununla ilgili doğa dostu firmalarla çalışan film yapım şirketleri de var ancak sürdürülebilir film Türkiye’nin sinema sektörü için ne ifade ediyor? Bunun uygulanabilirliği nedir? 

Dünyada karbon ayak izini eksiksiz hesaplamak, doğaya zarar vermeyen enerji ve yöntemler kullanmak için çok daha fazla imkan ve hesaplama ölçütü var. Ancak Türkiye’de henüz imkanlar bu kadar gelişmiş değil. Özellikle de çekim yaptığımız Kayacık köyünde… Biz de bu imkanlarda bile nasıl ekolojik bir set sürdürebiliriz onu görmek, bir nevi bizden sonra benzer durumlarda olacaklara yol göstermek istedik. Yüzde 100 yeşil olmak, yalnızca yenilenebilir enerji kullanmak gibi hedefler bu şartlarda gerçekçi olmasa da elimizden geldiğince tasarruf etmeye çalışıyoruz.

‘Dokuz buçuk ton karbondioksit salımının önüne geçiyoruz’

Örnek verecek olursam; sette hiç jeneratör kullanmıyoruz, bu bize 3 bin 600L mazot tasarrufu sağlıyor. Böylelikle yaklaşık 9,5 ton CO2 salımının önüne geçmiş oluyoruz.

Hiç pet şişe kullanmıyoruz, onun yerine yeniden kullanılabilir SuCo. mataralardan kullanıyoruz. Bu sayede yaklaşık 7 bin 200 pet şişeden tasarruf etmiş oluyoruz. Ki biz küçük bir ekibiz, daha büyük ekiplerde bu sayı on binleri aşabiliyor. En küçük yeşil hareket bile çok büyük değişimler yaratıyor, önemli olan da bunu farkettirebilmek. 

Sette çalışanlar, oyuncular, teknik ekip vs. geri dönüşüm konusunda bilgilendirilecek mi? Yeme, içme, ulaşım gibi konular nasıl yönetilecek? Tüketim süreçlerini nasıl yönetmeyi planlıyorsunuz? 

Sete girmeden önce tüm ekip bilgilendirildi, herkes de bu konuda çok hevesli. Birlikte bir şeyler için çabalamak, doğru olanı yapıyor olmak güzel geliyor. Hiç basılı kağıt kullanmamaya çalışıyoruz. Senaryo, call sheet gibi kağıtlar mail yoluyla iletiliyor, çekim esnasında dijital olarak kullanılıyor. Daha önce de söylediğim gibi hiç pet şişe kullanmıyoruz onun yerine matara kullanıyoruz. Kağıt bardak da aynı şekilde. Çay/kahve için büyük termoslarımız var, cam bardakla ekibe dağıtıyoruz. 

‘Yemekleri yerel köy halkı yapıyor, atıklar kompost ediliyor’

Yemeklerimizi yerel köy halkından insanlar yapıyor, yemek malzemelerini de çevredeki yetiştiricilerden alıyoruz. İyi tarımla yetiştirilmiş ürünler kullanıyoruz. Bu sayede köyden işi olmayanlara iş de vermiş olduk. Bizim için pişen yemeklerin de miktarları bol, kalan yemekler tüm köye dağıtılıyor. 

Yemek atıklarımız organik olduğundan buradaki hayvanları beslemede kullanılıyor, beslenmede kullanılamayacak organik atıklar kompost ediliyor. Plastik, cam, kağıt gibi diğer atıklar için de geri dönüşüm kutuları yarattık. Set bitiminde kabul eden en yakın belediyelere teslim ediyoruz. 

‘Her hareketin köy halkına destek olmasına ve çevreye zarar vermemesine dikkat ediyoruz’

Ulaşım için birçok markadan elektrikli/hibrit araç istedik ancak olumlu yanıt alamadık, hala bulmaya çalışıyoruz. Bu nedenle araçlarımızla olabildiğince az km gitmeye çalışıyoruz. Karavan gibi araçlar zaten kullanmıyoruz. Hava yerine karadan ulaşım sağlamaya gayret ediyoruz. Bunların dışında bir köy tuvaleti yoktu, bizden sonra tüm köyün de kullanması için tuvalet yaptırdık. 

Set için alınan kostüm, kurulan dekorlar vs. çekimden sonra, işlerine yarayacaksa, köy halkına bırakılacak. Yapacağımız her hareketin öncelikli olarak çevreye zarar vermeyecek olmasına veya köy halkına destek olacak olmasına dikkat ediyoruz. 

Sürdürülebilir film yapımı hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir? 

Zorlu bir süreç oluyor. En çok zorlayan da insan alışkanlıklarının değişmesi. Kağıt kullanmamak mesela, kimsenin alışık olduğu bir şey değil. Herkes senaryoyu elinde görmeye, üzerine not almaya alışık. Çekim esnasında basılı senaryo kullanamamak tüm ekibi zorluyor. 

Sürdürülebilir bir filmin maliyetleri ile alışılagelmiş bir setin maliyetleri arasında ne gibi fark var? Bütçe diğer filmlerden farklı mı hesaplandı? Set içerisindeki araçlar vs bütün bunların karbon hesaplaması yapılacak mı? Filmin karbon ayak izi üzerine beklentiler neler? 

Maliyet alışılagelmiş bir setin maliyetinden daha yüksek oluyor. Jeneratör yerine kullandığımız LED ışıklar mesela daha maliyetli. Alışılagelmiş bir sette örneğin 20 araba kullanılıyorsa biz 3 araba kullanıyoruz. Özel olarak ses ekibi, kamera ekibi arabalarımız yok. Dolayısıyla zamanımız da artıyor, bu da maliyeti artırıyor. Maliyetin yanı sıra daha erken kalkmak durumunda kalıyoruz, emek gücünü artırıyor. Karbon ayak izini de yapabildiğimiz kadar hesaplamaya ve azaltmaya çalışıyoruz. 

Set dışında filmin hikâyesinde/veya içeriğinde de doğa dostu ürünler ve parçalar mı kullanılacak? Kostümler buna dahil mi? Örneğin ambalaj tüketimini görecek miyiz filmde? 

Evet bahsettiğim gibi filmin hikayesi de doğa dostu bir açıdan ele alınıyor. Genellikle doğada çekim yapıyoruz onun dışında köyün düzenini ve yerlilerin günlük alışkanlıklarını bozmadan, olduğu gibi göstermeye çalışıyoruz. 

Birkaç sahnede ambalaj tüketimi de olacak. Kostümlerin bir kısmı buranın yerli halkından alınma, bir kısmı ise İstanbul’dan geldi, ikinci el kıyafetler. Daha sonra da buradaki köy halkına bırakılacaklar. 

Sette geri dönüşüm ve atık yönetimi nasıl yapılacak? 

Geri dönüşüm kutularımız olacak. Daha sonra ayrıştırma yapan belediyelere kendimiz götüreceğiz. Yemek atıklarını da, yenebilir olanlar hayvanlara verilecek diğer organik atıklar kompost edilecek.

Son olarak sürdürülebilir film ile amaçlanan nedir? 

Amacımız, Türkiye şartlarında yüzde 100 sürdürülebilir bir yapım henüz mümkün olmasa da elimizden geldiği kadar sürdürülebilir olmaya çalışmanın ne gibi farklar yaratabileceğini göstermek. Ayrıca izleyiciyi bir şeyler yapmak için harekete geçirmeyi amaçlıyoruz. 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.