Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi‘nin (NASA) üç yıl önce Güneş‘e doğru fırlattığı uzay aracı Parker‘dan önemli bir haber geldi.
Astrofizikçi Eugene Parker‘ın adı verilen Güneş Sondası’nın aylar önce Güneş’in atmosferinin içine girdiği tespit edildi. Yoğun ısı ve radyasyona maruz kalan Parker, sadece dış atmosferi geçebildi. Ancak bu bile başlı başına önemli bir gelişme.
Güneş’in dış atmosferi, yani ‘korona”sı 1 milyon derecenin üzerine bir sıcaklığa sahip ve uzay aracı da bu bölgeye girebilmesi için özel olarak tasarlanmıştı.
Güneş’in katı bir yüzeyi olmadığı için “korona”, yıldızda olay ufkunun başladığı yer olarak kabul ediliyor. Bilim insanları buradan elde edilen verilerin, manyetik açıdan yoğun bölgeyi yakından keşfetmek, Dünya’daki yaşamı engelleyebilecek güneş patlamalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Gelişmeyi Amerikan Jeofizik Birliği‘nin toplantısında duyuran bilim insanlarına göre, Güneş’in dış çeperi, yıldızın kendisinden daha sıcak. Parker’ın bunun sebebini açıklayabileceği belirtiliyor.
Nisan’dan bu yana veriler inceleniyor
Parker, Güneş’e nisan ayında bu kadar yaklaşmıştı, ancak verilerin doğrulanması için zamana ihtiyacı olan bilim insanları, gelişmeyi aralık ayında açıkladı. Açıklamada, Parker Güneş Sondası’nın dış atmosferinin içinden örnekler de topladığı bildirildi.
Her şey yolunda giderse, 2024 yılında Parker, Güneş’e Merkür‘den daha yakın bir konumda olacak. 2025’te ise büyük final yörüngesini tamamlayacak.
2018’de fırlatılmıştı
2018’de fırlatılan Parker Sondası, Güneş ile atmosferi olarak kabul edilen düşük yoğunluklu plazma arasındaki sınırı ilk geçtiğinde yıldızın merkezinden 13 milyon kilometre uzaktaydı. Araştırmacılara göre uzay aracı en az üç kez atmosfere girdi ve çıktı.
Michigan Üniversitesi‘nden Justin Kasper , “Yaklaşık beş saat boyunca bu alanda kaldık. Çok büyük bir zaman dilimi gibi görünmeyebilir ama Parker saniyede 100 kilometre gibi bir hızla hareket ettiği için bu süre zarfında çok büyük bir mesafe kat etmiş oluyor. Bu da bize çok büyük bir veri sağladı” diye konuştu.
Raouafi’ye göre, Güneş’in koronası beklenenden daha tozlu bir yapıya sahip. Gelecekteki koronal ziyaretler, güneş rüzgarının kökenini ve uzaya nasıl yayıldığını anlamamız açısından önemli olacak.