İklim krizi: Tuvalu’nun dünyanın ilk ‘dijital ülkesi’ olması planı hız kazandı

Tuvalu civarındaki deniz seviyesinin son 30 yılda yaklaşık 15 cm yükseldi. 2050'ye gelindiğinde başkent Funafuti'nin yarısından fazlası sular altında kalabilir.

Güney Pasifik‘te dokuz adadan oluşan küçük bir ülke olan Tuvalu, iklim değişikliğine karşı en savunmasız olanlardan biri. Yükselen deniz seviyeleri, bu gibi ada ülkeleri için “varoluşsal bir tehdit” oluşturuyor.

2023’te bir NASA raporu, Tuvalu civarındaki deniz seviyesinin son 30 yılda yaklaşık 15 cm yükseldiğini kaydetmişti. Tahminlere göre 2050 yılına gelindiğinde başkent Funafuti‘nin yüzölçümünün yarısından fazlası sular altında kalabilir.

Pasifik Bölgesel Çevre Programı’na göre de küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 0,03’ünden azı Pasifik Adaları bölgesinden kaynaklanıyor.

Tuvalu’daki yükselen deniz seviyeleri şimdiden ” toprağın aşırı tuzlanmasına neden oluyor, mahsulleri öldürüyor ve içme suyunu bozuyor “. National Geographic’te yakın zamanda yayımlanan bir makaleye göre, taro, ekmek ağacı ve hindistan cevizi gibi temel mahsullerin yetiştirilmesinin deniz suyunun toprağa sızması nedeniyle zorlaşmasıyla gıda güvenliği de tehdit altına giriyor. Ülkede taşkınlar rutin hale gelirken, yoğun gelgitler tek uçak pistini ve evleri her ay sular altında bırakıyor.

İklim krizi Güney Afrika’daki kitlesel balık göçünü tehdit ediyor

Tamamen sular altında kalıp yaşanmaz hale gelme ihtimaliyle karşı karşıya kalan ülke,  Future Now projesini geliştirerek Facebook’un başlattığı sanal gerçeklik projesi olan “metaverse”de var olan dünyanın ” ilk dijital ulusu” olmayı hedefliyor.

Yeşil NoktaAvustralya, batmak üzere olan Tuvalu halkına iklim sığınağı sunacak
Yeşil NoktaTuvalu’nun batan adaları: Bir gün gelecek ve biz yok olacağız

Dijital kopyalar

Tuvalu’da dijitalleştirilen ilk ada olan Te Afualiku‘nun dijital kopyasının önünde duran Tuvalulu bakan Simon Kofe, iki yıl önce Mısır‘ın Şarm el-Şeyh kentinde yapılan COP27‘deki konuşmasında delegelere hitaben “Topraklarımız yok olurken, dünyanın ilk dijital ülkesi olmaktan başka seçeneğimiz yok” demişti.

Bunun Tuvalu’nun tüm adalarının ve manzarasının, “mercan adaları ve resifleri, lagün, gözenekli kumlu toprak, palmiye ağaçları ve pandanus, ekmek meyvesi ve taro’dan geriye kalanlar” da dahil olmak üzere dijital olarak yeniden yaratılması için bir model olarak gördüğünü belirten Kofe, tüm bunların fiziksel olarak ortadan kalkması riskinin büyük olduğuna dikkat çekmişti.

Hazırlanan planda, sahildeki kum tanelerinden okyanus akıntılarının yönüne kadar ince ayrıntıları yakalayabilen uydu görüntüleri, fotoğraflar ve drone çekimleri kullanılması düşünülüyor.

Kofe, geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde yapılan COP28‘de de ülkesinin 124 ada ve adacığın tamamını kapsayan üç boyutlu LIDAR taramasını tamamladıkladıklarını ve ulusal iletişim ağını geliştirmeye başlandığını, böylece dijital ulusunun temellerini attığını bildirmişti.

Proje geliştiricileri, Tuvaluan diasporasını birbirine bağlamak ve dünyanın dört bir yanından katılımlarını sağlamak için blockchain teknolojisini kullanan bir dijital kimlik sistemi kurmaya başladı. Bu dijital platformun Tuvaluanların bağlantı kurmasına, miraslarını keşfetmesine ve çeşitli sektörlerde yeni iş fırsatlarına katılmasına olanak tanıyacağı umuluyor.

Ayrıca proje kapsamında, vatandaşların en değerli kişisel eşyalarını koruyarak miraslarının gelişen bir kaydını oluşturmaları teşvik edilerek Tuvaluan kültürünün dijital arşivinin geliştirilmesine başlandı.

‘Dijital egemenlik’

Tuvalu’nun fiziksel toprakları yaşanmaz hale gelirse, bu aynı zamanda devlet olma ve egemenlik tartışmalarını da beraberinde getirecek. Mevcut uluslararası hukuka göre, tanımlanmış bir fiziksel bölge devlet olma için ön koşul.

Tuvalu, ilk dijital ulus olmak amacıyla, devlet egemenliği kavramının evrimini kabul ederek, 2022 yılında anayasa değişikliğiyle devlet olma halini yeniden tanımlamıştı:

“Tuvalu Devleti, iklim değişikliğinin etkileri veya Tuvalu’nun fiziksel topraklarında kayba yol açan diğer nedenlerden bağımsız olarak, tarihi, kültürel ve yasal çerçevesi içerisinde gelecekte de ebediyen varlığını sürdürecektir.”

Tuvalu’nun kalıcı ve dijital egemenliği şu anda 25 ülke tarafından tanınıyor. Pasifik Ada Forumu da ülkenin topraklarını yeniden tanımlayarak, iklim değişikliğinin etkilerinden bağımsız olarak devletin varlığının devam edeceğini savunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR