Sular ısınırken...

İklim krizi Güney Afrika’daki kitlesel balık göçünü tehdit ediyor

İklim kriziyle birlikte ısınan sular büyük sardalya göçünü tehdit ediyor. Buna ek olarak aşırı avlanma da sardalyaların sayısını tehlikeli ölçüde azaltıyor.

İklim krizi sebebiyle ısınan deniz suları Güney Afrika‘daki biyokütle bakımından dünyanın en büyük hayvan hareketliliği olarak görülen sardalya göçüne katılan balık sayısını azaltabilir.

“KwaZulu-Natal Sardalya Koşusu” olarak adlandırılan Güney Afrika’dan Hint Okyanusu‘na doğru tek yönlü devasa göç hareketine milyarlarca sardalya katılıyor. Bu kitlesel göç 1500 kilometrelik tek yönlü bir yolculuk anlamına geliyor.

Sardine run South Africa shark
Fotoğraf: Helene-Julie Zofia Paamand/İnstagram

Ülkedeki çeşitli üniversiteler ve araştırma merkezlerinde görevli akademisyenlerce hazırlanan “Güneydoğu Afrika’daki Kitlesel Göç Sardalya Koşusu Ekolojik Tuzak İçinde” başlıklı makaleye göre Güney Ekvator akıntısının bir parçası ve okyanuslardaki en hızlı akıntılardan biri olan Agulhas akıntısı boyunca gerçekleşen bu göç hareketine çeşitli yırtıcı kuşlar ve diğer deniz canlıları da dahil oluyor. Göç hareketine katılan sardalyalar, bölge halkı için de ciddi bir ticari gelir kaynağı oluşturuyor.

AA’dan Yeter Ada Şeko’nun aktardığına göre; Nelson Mandela Üniversitesi Kıyı ve Deniz Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lorien Pichegru, bu göçün hala birçok yönden gizemini koruduğunu söyledi.

Pichegru, bu göç hareketinin başta deniz kuşları olmak üzere birçok yırtıcı hayvan için çok önemli olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Pichegru, “Örneğin Kap Sümsüğü kuşları. Buradaki çeyrek milyon kuş yumurtlama döngülerini sardalyaların koşusuna göre ayarlıyor. Böylelikle yavruladıkları zaman çok kolay avlanabilecekleri bir döneme denk gelmiş oluyorlar. Yaşam döngülerini sardalya koşusu etrafında şekillendiren çok fazla hayvan var” dedi.

‘İklim krizi ve aşırı avlanma nedeniyle sardalyalar azalıyor’

Sardalyaların sıcak suları sevmediğini ve bu bağlamda iklim krizinin bu balıklar üzerindeki etkisinin araştırıldığını kaydeden Pichegru, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Afrika’daki sardalyaların iklim krizi ve aşırı avlanma baskısı altında azaldığını söyleyebiliriz. Sardalyaların ortalama 2-3 yıllık ömürleri var. Yani aslında sardalyaların varlıklarının devamı, yumurta ve larvalarının hayatta kalmasına bağlı ve bu durum deniz suyu sıcaklığından doğrudan etkileniyor. Eğer sıcaklık yüksekse larvaların büyüyüp yetişkin olması ve yeniden yumurtlaması süreci zorlaşıyor. Yani iklim değişikliği kesinlikle sardalya sayısını düşürüyor.”

Bu koşullar altında önümüzdeki yıllarda sardalya koşusunun durmasının da muhtemel olduğunu belirten Öğretim Üyesi Pichegru, “Bunun olması halinde birçok hayvan göç edecektir. Bunların arasında köpek balıklarını göstermek mümkün. Aynı zamanda zaten nesli tükenmekte olan Cape gannet kuşlarının geleceği daha da tehlike altına girecektir. Ayrıca bölgede gelirleri bu balıklara bağlı olan balıkçılar da etkilenecektir. Bu aslında tüm gıda zincirinin etkilenmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Yeşil NoktaGöçmen tatlı su balığı popülasyonu, 1970’lerden bu yana yüzde 80’den fazla azaldı
Yeşil Noktaİklim değişikliği Türkiye’nin göçmen kuşlar haritasını da değiştiriyor
Yeşil NoktaGöçmen kuş ölümlerinin yüzde 87’si insan kaynaklı

Cape gannet. Adult in flight. At sea off Cape Point, South Africa, August 2017. Image © Ian Wilson 2017 birdlifephotography.org.au by Ian Wilson
Fotoğraf: Ian Wilson

‘Petrol ve gaz aramaları da habitatlarını etkilemekte’

Bölgede devam eden petrol ve gaz arama çalışmalarının da habitatı etkilediğini bildiren Pichegru, deniz tabanındaki kazı çalışmalarının ciddi bir ses kirliliği oluşturduğunu ve bunun da canlıları olumsuz etkilediğini anlattı.

Olası petrol sızıntıları karşısında da endişeli olduklarını dile getiren Pichegru, “Tüm bunların yanı sıra bölgede dünya üzerindeki en hızlı akıntılardan olan Agulhas akıntısı mevcut ki bu da olası bir sızıntının etkilerinin çok geniş bir alana yayılmasına yol açabilir” uyarısında bulundu.

Yeşil NoktaBirleşik Krallık civarındaki okyanus suyu sıcaklıkları rekor kırdı
Yeşil NoktaYeni Zelanda’da okyanus sıcaklıkları en yüksek seviyeye ulaştı
Yeşil NoktaOkyanusta alarm: Yüzyıl sonunda tropikal okyanusta hiç balık kalmayacak!

Alexis Rosenfeld/ “The Great Migration of Life”

‘Yaşamın Muazzam Göçü’ ölümsüzleştiriliyor

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) himayesinde kurulan 1 Ocean Vakfı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) desteğiyle gerçekleştirdikleri ortak proje kapsamında bu devasa göçü bilim insanları, sanatçılar ve aktivistlerle birlikte kayda alıyor.

Vakfın kurucularından olan su altı fotoğrafçısı Alexis Rosenfeld, “Görünmeyeni görünür kılmak” mottosuyla yola çıktıklarını ve başlattıkları projeyle biyoçeşitliliğin önemini göstermek istediklerini, bu nedenle projelerini “Yaşamın Muazzam Göçü” olarak adlandırdıklarını kaydetti.

Projeye başlamalarındaki asıl sebebin Güney Afrika kıyılarında başlatılan bir doğal gaz ve petrol arama çalışması olduğunu aktaran Rosenfeld, bu durum karşısında endişelendiklerini dile getirdi. Ancak, çalışmalara karşı doğrudan bir mücadeleye girmektense bu projenin neye mal olabileceğini göstermek için kendi film projelerini hayata geçirdiklerini anlattı.

Su altı fotoğrafçısı, “Olumlu anlatıların gücüne inanıyoruz. Böylelikle dünyaya, tehlikeye atılan ekosistemin, yaşamın büyük göçünün ne olduğunu gösterebileceğiz. Bu yaşamın ne kadar güzel olduğunu göstermek, yaşanan durumla doğrudan mücadele etmekten daha güçlü” diye konuştu.

Projeye başlamalarındaki bir diğer yönlendirici unsurun da iklim krizi olduğundan bahseden fotoğrafçı, şunları söyledi:

“İklim krizinin okyanus akıntıları üzerinde büyük bir etkisi var ve bu göçleri de etkiliyor. Örneğin normalde bu senelik gerçekleşen bir göç hareketi ve geçen sene çok güzel bir şekilde gerçekleşti, biz de kayda alabildik ama birkaç sene önce bu göç hareketini göremedik. Şu an da ise sınırlanmış bir durumda. Bu da iklim krizinin doğrudan sonuçlarından biri.”

Göç hareketine milyarlarca hayvanın dahil olduğunun altını çizen Rosenfeld, “Bazen önünüzü bile göremiyorsunuz. Çünkü görüş açınız hayvanlarla dolu oluyor. Etrafınızda milyonlarca sardalya, 50’yi aşkın yüzebilen kuş, 20-30 yunus olabiliyor. Böyle olduğunda da nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı bile unutabiliyorsunuz” diyerek sözlerini tamamladı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR