İklim KriziManşet

İklim krizi Avrupa’daki kayak merkezlerinin yüzde 91’ini tehdit ediyor

0

Kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların kullanımı başta olmak üzere insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim krizi, dünyanın birçok bölgesindeki kayak merkezlerini ve kış turizmini tehdit ediyor.

Nature Climate Change dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, emisyonların devam etmesi ve sıcaklıkların yükselmeye devam etmesi halinde Avrupa‘daki kayak merkezlerinin ciddi kar kıtlığıyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor.

Bazı tesislerin güvenilir kar tedarikini sürdürmesini sağlayabilecek suni kar üretimiyle bile, sera gazı emisyonları şu anda planlanandan daha hızlı bir şekilde azaltılmazsa, Türkiye ve Avrupa’daki tesisler çok yüksek risklerle karşı karşıya kalacak.

Avrupa’daki kayak merkezlerinin yüzde 91’i, Türkiye’dekilerin yüzde 100’ü risk altında

Dünyadaki kayak merkezlerinin yaklaşık yarısı Avrupa’da bulunuyor, ancak kar güvenilirliği insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olarak tehdit altında.

2 bin 234 kayak merkezini inceleyen çalışma, Türkiye de dahil olmak üzere kıta genelindeki kayak merkezlerinin farklı ısınma seviyelerinden nasıl etkileneceğini ve kar yapımının güvenilir bir kar tedarikini ne kadar sürdürebileceğini inceleyen ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

Çalışma, mevcut emisyon azaltma politikaları çerçevesinde bu yüzyılda beklenen sıcaklık artış seviyesi olan 3°C kadar artması halinde Avrupa’daki kayak merkezlerinin yüzde 91’inin çok az kar yağma riski altında olacağını, yani daha önce sadece beş yılda bir karşılaşılan en kötü koşulların en az iki yılda bir beklenebileceğini ortaya koyuyor. Bu oran Türkiye için ise yüzde 100’e ulaşıyor.

Fotoğraf: Petr David Josek / AP

Küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılması riski büyük oranda azaltıyor

Emisyonların ve sıcaklık artışının bu seviyeye ulaşması halinde, kapsamlı kar yapma çalışmalarıyla bile Avrupa’daki kayak merkezlerinin yaklaşık yarısı bu koşullarla karşı karşıya kalacaktır. Yazarlar ayrıca kar yapmanın artan sıcaklıklarla her zaman başa çıkamayacağı konusunda da uyarıyor.

Makale, daha hızlı emisyon kesintilerinin çok daha fazla tesisin açık kalmasını sağlayacağını vurguluyor. Sıcaklık artışının 1,5°C ile sınırlandırılması durumunda, Avrupa’daki kayak merkezlerinin sadece yüzde 32’si yüksek risk altında olabilir ve bu oran Türkiye için yüzde 19’a kadar düşebilir.

Yazarlar, yapay kar oluşumunun bazı tesislerin açık kalmasını sağlayabileceğini, ancak bunun su ve elektrik talebini artırarak karbon emisyonlarını daha da yükselteceğini belirtiyor. Çalışma, kar yapımının su ve elektrik ayak izinin yanı sıra, ülkede elektriğin nasıl üretildiğine bağlı olan ilgili karbon ayak izini de değerlendiriyor.

Fotoğraf: Charly Triballeau / AFP

Hangi bölge iklim değişikliğinden nasıl etkilenecek?

Çalışma, farklı alanların iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğine ve bunun kar yapımı ile nasıl hafifletilebileceğine dair veriler sunuyor:

Yapay kar yapımı olmadan ve küresel sera gazı emisyonları sadece mevcut politikaların gösterdiği kadar azaltılırsa (yaklaşık 3°C), Türkiye’deki kayak merkezlerinin yüzde 100’ü kar tedariki açısından çok yüksek riskle karşı karşıya kalacaktır.

  • İsviçre Alpleri‘ndeki kayak merkezlerinin yüzde 87’si
  • İskandinav Dağları’ndaki kayak merkezlerinin yüzde 70’i
  • Fransız Alpleri‘ndeki kayak merkezlerinin yüzde 93’ü
  • Avusturya Alpleri’ndeki kayak merkezlerinin yüzde 94’ü
  • Alman Alpleri‘ndeki kayak merkezlerinin yüzde 100’ü
  • İtalyan Alpleri’ndeki kayak merkezlerinin yüzde 100’ü
  • Karpat Dağları‘ndaki kayak merkezlerinin yüzde 91’i risk altında kalacak.

Eğer emisyonlar hızla azaltılır ve sıcaklık artışı 1.5°C ile sınırlandırılırsa, Türkiye’deki kayak merkezlerinin yalnızca yüzde 19’u risk altında kalacak.

  • İsviçre Alpleri’ndeki kayak merkezlerinin yüzde 5’i
  • İskandinav Dağları‘ndaki kayak merkezlerinin yüzde 48’i
  • Fransız Alpleri’ndeki kayak merkezlerinin yüzde 4’ü
  • Avusturya Alpleri‘ndeki kayak merkezlerinin yüzde 7’si
  • Alman Alplerindeki kayak merkezlerinin yüzde 20’si
  • İtalyan Alpleri‘ndeki kayak merkezlerinin yüzde 69’u
  • Karpat Dağları’ndaki kayak merkezlerinin yüzde 33’ü bu riskleri deneyimleyecek.

Uzmanlar ne diyor?

Fransa‘nın Toulouse ve Grenoble kentlerinde Météo-France ve CNRS‘de araştırmacı bilim insanı Samuel Morin, şunları söylüyor:

“Bu çalışma, Avrupa’nın tüm dağlık bölgelerinde gelecekteki iklim değişikliğinin kayak merkezlerindeki kar koşullarının son on yıllara kıyasla bozulmasına yol açacağını, ancak sonuçların dağlık bölgeler arasında ve içinde farklı olacağını vurgulamaktadır.”

Bu, Avrupa’da kayak turizminin hemen sona ermesi anlamına gelmiyor, ancak tüm kayak merkezleri için giderek zorlaşan koşullar anlamına geliyor, bazıları birkaç on yıl içinde şu anda bildiğimiz şekliyle faaliyet göstermek için kritik derecede düşük kar arzına ulaşacak.

Morin, “Emisyonların daha hızlı bir şekilde azaltılması, kayak turizmi için kar arzı riskini ve kar yapımına olan talebi ve ilgili dışsallıkları sınırlayacaktır: su talebi, elektrik talebi ve ilgili emisyonlar” diye ekliyor.

Ulusal Tarım, Gıda ve Çevre Araştırma Enstitüsü (INRAE) Grenoble‘da araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın baş yazarı Hugues François çalışmaya dair şunları kaydediyor:

“Düşük küresel ısınma seviyeleri için, yapay kar yapımı, durumun halihazırda çok zorlu olduğu durumlar dışında, kayak merkezlerinde kar koşullarının iyileşmesine yol açıyor. Daha yüksek ısınma seviyeleri için, kar güvenilirliğindeki kazanç her zaman garanti değildir, özellikle de yüzde 50’nin üzerinde kısmi kar yapma kapsamı ve artan su talebi pahasına gelir.

Yöntemimiz, daha sıcak bir iklimde kar yapımına bağlı olarak su talebindeki değişimi hesaplamak için bir yol sunmakta ve bu da yerel ölçekte, su mevcudiyetinde ve suyun çoklu kullanımına yönelik su talebinde gelecekte meydana gelebilecek değişikliklerle karşılaştırılabilmektedir.

Ancak asıl zorluk, dağlık bölgelerde yaşayan çok çeşitli insanlara geçim seçenekleri sunan çevresel açıdan sürdürülebilir faaliyetleri sürdürürken, çoğunlukla ulaşım ve barınma kaynaklı kayak turizminin genel sera gazı emisyonlarını büyük ölçüde azaltan kalkınma yollarının geliştirilmesi ve uygulanmasıdır. Kayak turizminin bu bölgelerde uzun vadede ne ölçüde önemli bir rol oynayacağı açık bir soru olarak kalmaya devam etmektedir.”

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.