Geri besleme; genel olarak bir olay olduktan sonra olayın sebepleri ve sonuçları arasındaki karşılıklı etkileşim anlamına gelir. Geri besleme pozitif geri besleme ve negatif geri besleme olmak üzere ikiye ayrılır. Pozitif geri besleme sıcaklık artışını hızlandırırken, negatif geri besleme ise sıcaklık artışını yavaşlatır.
Pozitif Geri Besleme, kendi kendini güçlendiren geri besleme sistemidir. Yani, bu sistemde sabit durum korunmaz aksine sistemin iki unsurundan biri değiştiği zaman, sistem içi etkileşimler bu değişikliği sabit duruma getirmez, değişikliğin giderek artmasına sebep olurlar.
Negatif Geri Besleme ise, kendi kendini dengeleyen geri besleme sistemidir. Bu, şu anlama gelmektedir; sistemdeki iki unsurdan biri değiştiği zaman, negatif geri besleme sistemi değişikliğe direnç gösterir ve eski haline dönmeye çalışır.
Su Buharı, pozitif geri besleme sisteminin en önemlisidir. Atmosfer ısındığı zaman doymuş buhar basıncı artar, bunun sonucu olarak su buharı miktarı da artar. Su buharı en güçlü sera gazlarından biri olduğu için, su buharının artması atmosferin ısınmasına neden olur. Atmosferin ısınması su buharı miktarını gitgide artırır, böylelikle bir döngü oluşur. En hızlı geri besleme mekanizmalarından biridir.
Bulut Işınımı, en karmaşık sistemlerden biridir. Isınma bulut tiplerine bağlı olarak değişmektedir. Bulutlar atmosferde iki şekilde ışınım transferi yaparlar. Birincisi, güneş ışınımının bir kısmını uzaya yansıtırlar, bu da sistemde toplam enerjinin azalmasına neden olur ve soğuma etkisi gösterir. İkincisi, bulutlar güneş ışınımını emer ve dünya yüzeyine geri yansıtırlar, bunun sonucunda dünya ısınır. Genel olarak alçak bulutlar; güneş ışınımını uzay yansıtır ve soğuma etkisi yaratır; yüksek bulutlar ise güneş ışınımını dünya yüzeyine yansıtır ve ısınmaya neden olur. Isınma veya soğumanın etkisinin olabilmesi bulut türüne ve bulutun yüksekliğine bağlıdır. Sonuç olarak, bulutluluğun pozitif ve negatif etkisi vardır.
Buz Albedosu (aklığı); buz veya kar yüzeyi en iyi güneş ışınımı yansıtıcısıdır. Fakat buzullar eridiği zaman yerini kara veya deniz alır. Kara ve deniz yüzeyi güneş ışınımını emer, bunun sonucunda buzullar daha çok erir. Buzulların erimesi daha çok ısınmaya yol açar ve bu pozitif geri besleme döngüsü devam eder. Bu geri besleme döngüsü devam ettikçe deniz suyu seviyesi artar, yapılan hesaplara göre 21. yüzyılın sonlarına doğru birçok ülke sel felaketiyle karşılaşacak ve sular altında kalacaktır.
Karbon döngüsü, şu anda negatif geri besleme sistemi içerisinde yer alır. Atmosfere her yıl tonlarca CO2 salımı yapılmaktadır. Bunun ortalama olarak yarısının okyanus ve bitkiler tarafından emilmesi, azaltılmasını sağlanmaktadır. CO2 miktarı arttığı zaman bitkiler daha çok fotosentez yapar ve daha çok CO2 emilimi yapılır. Eğer ki CO2 salımını azaltacak olursak negatif geri besleme sayesinde atmosferdeki CO2 konsantrasyonu azalacaktır. Fakat atmosferde CO2 miktarı artmaya devam ettiği için 21. yüzyılın sonlarında CO2 emilimi etkili olmayacak ve dünyamızın ısınması kaçınılmaz olacaktır.
Sonuç olarak, dünyanın kendine özgü bir döngüsü vardır. Bu döngü doğal bir olaydır ve sistem kendi içinde sürekli olarak devam etmektedir. Bahsettiğim bu geri besleme sistemlerinin hepsi dünyamız için çok önemlidir. Fakat negatif geri besleme döngüsünden biri olan karbon döngüsünü dikkate almalıyız. Dünyanın ısınmasına neden olan CO2 emisyonunu azaltacak olursak, geri besleme sistemi sayesinde CO2 emilimi daha çok olacak, atmosferdeki CO2 miktarı azalacak ve dünyamızın ısınması engellenecektir.
Zeynep Pelin Çeber
Boğaziçi Üniversitesi
İklim Değişikliği Çalışma Grubu