Köşe YazılarıManşet

İklim dolandırıcılığı ve basın

0

İklim ile hava durumu arasında çok ciddi bir fark vardır. Yataktan kalktığımız zaman perdeleri açmadan önce dışarıdaki havanın nasıl olduğu konusunda bir tahminde bulunacak olursak bu iklime dayanan bir tahmindir. Yani seneler boyu bu zamanlar sabah uyandığımızda havanın nasıl olduğu bize bu sabah da nasıl olacağı konusunda bir bilgi sağlar. Hava durumu ise bir önceki gün ve gece yapılan ölçümlerle belirlenir ve iklime göre günlük tahminde çok daha doğru sonuçlar sağlar.

Dolayısıyla iklimin temel özelliği bize günlük ya da kısa süreli tahminleri değil uzun süreli tahminleri sağlamasıdır. Mesela ülkemizin büyük kısmını kaplayan Akdeniz iklimini hepimiz “yazları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağışlı” diye ezberledik. Bu tanım uzun sürelerde oluşmuş ortalamanın bir göstergesidir. Yani, iklimden bahsediyorsak en az otuz senelik ortalamalar almamız gerekir.

Ama ne yazık ki otuz yıllık ortalamalardaki değişimler basın için haber değeri taşımıyor. Onlara daha çarpıcı haberler gerekiyor. Neredeyse tüm bilim insanları iklim değişikliği konusunda hemfikirken “İklim Değişikliğinin Gerçekliğine Hala İnanılıyor” haberi çekici olmadığı için “Amerikalı Bilimci İklim Değişikliğinin Olmadığını Kanıtladı” haberi daha fazla değer taşıyor. Bu haberi yapabilmek için arka planda gerekli olan bilimsel yatırımı yapmaya da gerek görmedikleri için bilimsel içeriği zayıf ama magazin olarak kuvvetli yayınlar çıkıyor ortaya.

Mesela üstteki grafiğe bir göz atalım. Eğer bu grafikteki mavi bölgelerin herhangi birini haber yapacak olursak “Son 10 senede iklim değişikliği durdu” sonucuna varabiliriz. Ama bilimin gerektirdiği gibi en az otuz yıllık ortalamalara bakacak olursak iklim değişikliğinin her geçen gün artarak devam ettiğini görebiliriz.

Ancak kötü gazetecilik ile dolandırıcılık arasındaki ince çizgide yürüyen bazı gazeteciler de var. Mesela 13 Ekim tarihli Daily Mail gazetesinde David Rose imzalı habere inanacak olursak iklim değişikliğinin 16 yıl önce sona erdiğini düşünebiliriz. Yukarıdaki grafiği bilmeyen akıllı bir okur gene de “Neden 16 yıl?” diye sormalı bence ilk başta. Çünkü eğer iklimden bahsediyorsak en az 30 yıllık ortalamalara bakmamız gerektiğini söylemiştim.

Bu haber aslında dolandırıcılık sınıfına daha yakın görünüyor, çünkü David Rose’un haber kaynağı olarak gösterdiği Met Office, yani İngiliz Devlet Meteoroloji Kurumu, bu konuda bir rapor yayımlamadıklarını, hatta ellerindeki verinin Rose’un yazısından çıkarttığı sonuçlarla örtüşmediğini söylüyor. O zaman bu gazetecinin yaptığı yukarıdaki çizgiye gelişi güzel bir noktadan bakarak fikir yürütmekten ibaret. Benzer şekilde son bir aylık sıcaklıklara bakacak olursak, ki bu hafta sıcaklıklar 25-28 derece aralığında gidiyor ve bu Ekim ayının ikinci yarısı için ortalamadan çok daha sıcak, havaların çok ısındığını söyleyebiliriz. Bu arada, bugünler için en yüksek sıcaklıkların ortalaması 18-19 derece, yani ortalamadan 7-8 derece daha sıcak hava.

Haberde başka bir kaynak olarak Amerikalı Judith Curry gösterilmiş. Curry esasında tam olarak habere destek vermiyor. Curry iklim değişikliğine inanan ve bu konuda ciddi çalışmaları olan bir bilim insanı. Onun yukarıdaki grafik için yorumu “sıcaklıklardaki salınımlar o derece fazla ki bu salınımların illa da yukarı doğru giden bir eğilim göstermeyebileceğini düşünen insanları düşman kabul etmemeliyiz.” Bu yorumu alarak, “son 16 yılda iklim değişikliği durdu” haberi haline getirmek kötü gazetecilik değil art niyetli olmaktır.

Bu art niyetin sebebini de anlamak zor değil. Ortalama bir gazete gelirinin en az yarısını reklamlardan sağlıyor. Reklam veren şirketlerin de en az yarısı iklim değişikliğine sebep olan ürünleri üretenler olduğuna göre (tüm petrol ve otomotiv şirketlerini bunun içerisinde sayabiliriz) yazılı ve görsel basının bu gelirden vazgeçecek şekilde yayın yapmalarını beklemek hayalcilikten öteye geçemez.

Son söz: İklim haberleri için elinizde bir tane ölçüm aleti var. Bakın bakalım o haberde en az 30 senelik ortalamalar kullanılmış mı? Eğer daha kısa süreli olaylardan bahsediyorsa, şüphelenmekte haklısınız.

Levent Kurnaz

 

 

Prof. Dr. Levent Kurnaz

 

You may also like

Comments

Comments are closed.