Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Hisarönü’deki imar plan değişikliği iptal edildi: Kamu yararına aykırı

0

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘nın Muğla, Marmaris’e bağlı Hisarönü‘deki 142 parsel için verdiği imar plan değişikliği onayı, mevzuata aykırı olduğu için mahkemeden döndü.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmaris, Hisarönü mahallesinde bulunan 142 parselde yaşlı bakımevi yapılması amacıyla parsele özel 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planında değişikliğe gitmişti. Bakanlık, 14 Aralık 2021’de parselin “özel rekreasyon”, “özel rekreatif”, “yaşlı bakımevi” ve “park alanı” olarak planlanmasını onaylamıştı.  

Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği’nin de müdahil olduğu dava (TMMOB) Muğla Çevre ve Ekoloji Derneği ve 18 vatandaş tarafından istenen değişikliğin mevzuata aykırı olduğunu belirterek açılmıştı. Muğla 2. İdare Mahkemesi‘nin kararı doğadan yana oldu.

Marmaris Hisarönü’nde imar planı değişikliğine bilirkişiden onay çıkmadı 

‘Kamu yararına aykırı’

Mahkemenin kararında işaret edilen bilirkişi raporunda imar değişikliğinin Planların Kademeliği Birlikteliği İlkesi ve Plan Yapım Gerekçesi açısından uygun/tutarlı olmadığı belirtilmişti.

Ayrıca İşlevin/Hizmetin Gerektirdiği Ayrıntı İlkesi açısından eksik işlem niteliğinde olduğu bildirilmişti.

Raporda ayrıca işlemin İkinci Derece Doğal Sit Alanı niteliği esas Bölge Şartları ve Beldenin Gereksinimlerine Uygunluk bakımından da uygun olmadığı ortaya koyulmuştu.

Mahkeme ayrıca bilirkişi raporundaki taşkın, sel riskleri yönünden değerlendirmeye de işaret etti. Raporda işleme konu alanın Karacık ve Kazan Dereleri olmak üzere en az 2.00 metre kotunda yükselme riski olan su taşkın bölgesinde olduğu, Yaşlı Bakımevi işlevinin, bölgenin doğal şartlarına/yapısına uygunluk bakımından da uygun olmadığı belirtilmişti.

Bilirkişi raporunda ayrıca Bakanlığın kararında bir kamu yararı olmadığı da vurgulanmıştı.

‘Hayatın doğal akışına aykırı’

Aktivistler davayı şu gerekçelere dayandırmıştı:

  • Marjinal Tarım Alanı faaliyetleri dışında bir yapılaşmaya izin vermediği,
  • bu maddeye rağmen sulak ve bataklık arazi yapısına sahip taşınmaz üzerinde Yaşlı Bakım Tesisi yapılmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğu,
  • Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, 4. Maddesi, 8. Maddesi, 23. Maddesi ve 24. Maddesinde düzenlenen esaslara göre analiz çalışmaları yapılmasının gerekli olduğu,
  • DSİ kurum görüş yazısında belirtilen taşkın süreçlerine ilişkin analizlerin yapılmadığı,
  • Taşınmazın Doğal Sit Alanında olmakla bütüncül bakış açısı ile ele alınmasının gerekli olduğu, buna karşılık parçacı olarak ele alındığı,
  • Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, 26. Maddesine aykırı olduğu,
  • Taşınmazın ulaşım bağlantısının planlanmadığı,
  • Kıyı Mevzuatı kapsamında kıyı kenar çizgisinin 100 metre bölümünü kapsayan 1. ve 2. kısmında kaldığı, bu bölümlerde hiçbir surette yapı yapılamayacağı, bu çerçevede, Kıyı Kanunu, 5. ve 6. maddesi ile Kıyı Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmelik, 13., 16. ve 17. Maddelerine aykırı olduğu,
  • Taşınmazın bulunduğu bölgenin nesli tükenmekte olan su samurlarının üreme alanı olmakla mezkur imar planlarının Barcelona Sözleşmesi’ne aykırı olduğu,
  • İmar planları ile yapılacak tesislere ilişkin atık bertarafının planlanmadığı iddialarıyla iptali istenilmektedir.

‘Üçüncü kez denenen değişikliğin iptali için yeniden dava açmak zorunda kalmıştık’

Dava sonucuna ilişkin Marmaris Kent Konseyi ve Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi üyelerince yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Dava sürecinde bilirkişi raporunun lehimize gelmesi ve mahkemenin “yürütmeyi durdurma kararı” vermesine karşın inşaat devam etmiş, binalar neredeyse tamamlanmıştı. Hatta bilirkişi raporunun lehimize gelmesinin hemen ardından ilgili bakanlık aynı yer için, aynı imar plan değişikliği kararını üçüncü kez ilan etmiş ve biz de üçüncü kez denenen değişikliğin iptali için yeniden dava açmak zorunda kalmıştık.

Mevzuatlar değişmediğine göre; yeni açılan davanın da büyük olasılıkla şimdi olduğu gibi lehimize sonuçlanacağını tahmin ediyoruz. Bugün Marmaris Belediye Başkanlığı’na, bahsi geçen parseldeki kaçak yapıların yıkılması ve inşaat ruhsatının iptal edilmesi talepli dilekçeyi verdik. Kanunlar önünde eşitlik ilkesinin gereğini yerine getirip getirmediğinin takipçisi olacağız.”

‘Haklarımızın tüketilmesine seyirci kalmayacağız’

Çevre aktivistleri verdikleri verdiğimiz hukuk mücadelesi sonucunda kazanılmış bir dava olmasına karşın inşaatın devam etmesini, aynı imar planı değişikliğinde ısrar edilmesini tek başına Marmaris’e özgü bir durum olarak değerlendirmediklerini de belirtti.

Aktivistler ülkenin dört bir yanında yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen sürdürülen projelerden AYM’nin kararlarının tanınmamasına kadar pek çok sorunu içerisinde barındıran yargı krizine de işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Mahkemelerce verilen yürütmeyi durdurma kararlarına uyulmaması, işletilmeyen ÇED süreçleri, AHİM kararlarının yok sayılması, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması, hakimler hakkında suç duyurusunda bulunmasını kasıtlı bir irade, bilinçli bir öğrenilmiş çaresizlik yayma hali olarak görüyor ve şiddetle reddediyoruz. Hiçbir mevki, hiçbir kurum, hiçbir kişi halkın, yasaların üstünde değildir. Hukuk sistemine olan inancımızdan zerre geri adım atmadan, hukuk içerisinde mücadele edeceğimizi ilan ederiz. Asla psikolojik mücadelenin kaybedeni olmayacağız, haklarımızın tüketilmesine seyirci kalmayacağız. Despotizme inat yaşasın hukuk devleti, yaşasın adalet!”

You may also like

Comments

Comments are closed.