Gözaltına alınan İkizdere direnişçisi Dursun Baş: Tek başıma kalsam da direneceğim

Taş ocağı açılmak istenen İkizdere'deki Eskencidere'ye giden muhabirimiz Merve Özçelik, evi basılarak gözaltına alınan direnişçi köylülerden Dursun Baş'la konuştu.

Rize İkizdere’de, Cengiz İnşaat tarafından açılmak istenen taş ocağına karşı direniş, iki ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Jandarma korumasındaki inşaat sürdürülürken,  yöre halkına yönelik engelleme, gözdağı ve gözaltılar da devam ediyor.

Geçen cuma günü evi aranarak, gözaltına alınan direnişçilerden Dursun Baş, adli kontrol şartıyla bırakıldıktan sonra, tek kişi kalsa bile mücadeleye devam edeceğini söyledi.

‘Terör örgütü propagandası yapmakla suçlandım’

Gözaltına alınma sürecini Yeşil Gazete’ye anlatan Baş, evlerine 15-20  askerin geldiğini ve terör örgütü propagandası yapmakla suçlandığını anlattı:

“Arama emri savcılıktan çıkmış. Dedim neyle suçlanıyorum? ‘THKPC/TKP terör örgütü propagandası yapmaktan suçlanıyorsunuz’ dediler. Eve girdiler, aradılar. Daha sonra ‘Dursun Bey sizi götüreceğiz’ dediler.

İkizdere Jandarma Komutanlığı’na gittik. Bir saat orada kaldıktan sonra sağlık kontrolü için hastaneye götürdüler. Sonrasında savcılığa gittik.”

‘Hesabım çalınmıştı’

Savcılığın 2014 yılında yaptığı paylaşımları suç olarak gösterdiğini anlatan Baş, hesabının çalındığını ve o paylaşımları kendisinin yapmadığını ifade etti:

“Facebook hesabım çalınmıştı gerçekten. Mahir Çayan’ın resmini koymuşlar, İbrahim Kaypakkaya’nın resmini koymuşlar, onları paylaştığımı söylediler. Ben de öyle bir paylaşım yapmadım dedim.”

Savcılığın ardından sulh ceza hakimliğine gönderilen Baş, yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

‘Tek başıma da kalsam, tek kişi direnirim’

Direnişinden vaz geçmeyeceğini kaydeden Baş, doğayı çocuklarına miras bırakmak istediğini ifade etti:

“Ben doğayı korumak için sonuna kadar devam edeceğim. Tek başıma da kalsam, tek kişi direnirim. Doğanın talan edilmesini hiç istemiyorum. Buradan bir an önce çekip giderseler çok memnun olacağız. İnşallah bazı yerler duyar sesimizi. Derler ki şu doğayı katletmeyin, şuradan elinizi eteğinizi çekin gidin. Bizi de mutlu ederler. Biz de bu doğayı çocuklarımıza miras bırakabilelim.”

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR