Pazartesi gecesi Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi‘nin ikinci bölümü TBMM Genel Kurulu‘nda görüşüldü ve teklif salı sabahı saat 03.50’de yasalaştı.
Yasanın ilk beş maddesi ise 29 Temmuz’da başlayan görüşmelerde saat sabah 4’e yaklaşırken kabul edildi.
Teklifin henüz yasalaşmadığı 27 Temmuz akşamında ise Muğla‘nın Ula ilçesine bağlı Gökova mahallesinde köy kahvesinin etrafında yaşayan köpekler zehirlenerek öldürüldü.
Zehirlenen üç köpekten ikisi hayatını kaybetti, birçok köpek ise kayıp olduğu için kaç köpeğin daha zehirlendiği ve kaybedildiği henüz tespit edilemedi.
Köpeklerin kaybolduğu amera kayıtlarının incelendiğini söyleyen halk, kamerada birçok köpeğin aynı yöne gittiğini ancak sadece bir köpeğin geri döndüğünü bildirdi.
Gökova halkı, kendilerine hiçbir zararı bulunmayan köpeklerin katledilmesi üzerine suç duyurusunda bulundu. Failler tespit edilip cezalandırılana kadar kolluk kuvvetleri ile iş birliği yapılacağını belirten Gökovalılar, yaşanan cinayetleri ve katliam yasasını protesto etmek için bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Faillerle aynı mahallede bulunduklarından endişeli olan halk, köpeklere ‘zarar veren kişinin ifşa edilerek toplumdan tecrit edilmesi’ gerektiğini söyledi.
“Failler tespit edilmedikçe bu kişilerle bir arada yaşıyor, belki selam veriyor belki alışverişte bulunuyoruz” diyen halk, çocukların ve hayvanların bu kişi veya kişilerle aynı sokakta bulunmalarına tahammüllerinin olmadığını belirtti.
Bu suçu işleyenlerin başka suçları işleme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Ulalılar, faillerin kamu güvenliğini tehdit ettiklerini ve sokakları güvensiz hale getirdiğini vurguladı ve “Sokağımızda mahallemizde güvende olmak istiyoruz” dedi.
Açıklamada 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun yıllardır gerektiği şekilde uygulanmaması nedeniyle hayvan ticaretinin önüne geçilemediği, etkin kısırlaştırma yapılamadığı ve sokağa terk edilen hayvan sahiplerine caydırıcı cezalar verilemediğine dikkat çekildi.
Ayrıca yerel yönetimler de kanunun gerektirdiği şekilde bakım ve rehabilitasyon merkezleri kurmadı, yöneticilerin yükümlülükleri gönüllü esasına dayalı olarak yerine getirilmeye çalışıldı.
“Yasanın 20 yıldır uygulanmamasının sonucu olan, bugün karşı karşıya kaldığımız popülasyon sorunun sebebi ne hayvanlardır ne de gönüllü bakım veren hayvanseverlerdir” diyen halk, bilim ve hukuk kısırlaştır, ‘aşıla, yerinde yaşat’ anlayışını savunurken öldürmeyi tercih edenlere tepki gösterdi.
Katliam yasasının karşısında olduğunu vurgulayan Ula halkı, “Bu yasayı uygulatmayacağız. Hiçbir canımızı canilere teslim etmeyeceğiz” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…