EkolojiManşet

Gökova Körfezi’nin hayalet ağ avcıları

0
Fotoğraf: Doç.Dr. Adnan Ayaz / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi Hayalet ağ avcıları ağa takılmış bir orfozu kurtarıp özgürlüğüne kavuşturdu

Datça-Bozburun Yarımadası’nda yerel inisiyatifler tarafından COMDEKS Programı kapsamında yürütülen projelerle ilgili yazı dizimize Gökova Yelken Kulübü‘nün Hayalet Ağ Avcıları Projesi ile devam ediyoruz:

Fotoğraf: GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi Projeyle, körfezde yaklaşık 5 hektarlık bir alanda bulunan ağlar temizlenerek denizel ortamdan uzaklaştırıldı

Fotoğraf: GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi
Projeyle, körfezde yaklaşık 5 hektarlık bir alanda bulunan ağlar temizlenerek denizel ortamdan uzaklaştırıldı

Halikarnas Balıkçısı’nın karış karış gezdiği, anlattığı Gökova Körfezi, Datça-Bozburun Yarımadası’nın birbirinden güzel koyları, bükleri, denizi… Yarımada, sadece karasal koruma alanlarından ibaret değil, bölge denizel koruma alanlarına da sahip. Dolayısıyla COMDEKS Programı kapsamında doğrudan denizlerle ilgili olarak yürütülmüş 3 proje var. Hayalet Ağ Avcıları Projesi bunlardan biri. Proje ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve UNDP’nin Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (DKKA Projesi) tarafından da desteklendi. Deniz koruma alanının ne olduğunu projenin yürütücüsü Gökova Yelken Kulübü’nden Deniz Karamanoğlu ve proje ortağı Akdeniz Koruma Derneği’inden Derya Yıldırım’a sorduk: Doğal kaynaklar üzerinde büyük baskı var. Türkiye’de ve dünyada birçok sivil toplum örgütü (STÖ), üniversiteler ve sivil dayanışmalar doğa koruma konusunda sorunlara ve alınması gereken önlemlere işaret ediyor. Denizlerde ise durum biraz daha farklı. Derin mavi o kadar güzel görünüyor ki durumun vahametini göremiyoruz. Denizel kaynaklar da en az karasal doğal kaynaklar kadar tehdit ve tehlike altında. Özellikle aşırı avlanmadan kaynaklı ekosistem bozulmaları söz konusu.

Fotoğraf: Doç. Dr. Adnan Ayaz / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi Hayalet ağların pasif olarak avlanmaya devam etmesi 2-10 yıl sürüyor

Fotoğraf: Doç. Dr. Adnan Ayaz / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi
Hayalet ağların pasif olarak avlanmaya devam etmesi 2-10 yıl sürüyor

2009 yılında Türkiye’de ulusal ölçekte başlatılan DKKA Projesi ve eş zamanlı olarak Sualtı Araştırmaları Derneği Ekoloji Grubu’nun (SAD-EKOG) yürüttüğü çalışmalar sonucunda 2010 yılında Gökova Körfezi içinde 6 alan balıkçılığa kısıtlı/kapalı alan ilan edildi. Amaç; denizel organizmaların üreme, beslenme ve sığınma yerleri olarak kullandığı bu 6 alandaki aşırı avlanma baskısını minimuma indirmek.

Hayalet ağ nedir?

Hayalet ağ terimi, kazayla veya istemlice deniz dibinde bırakılan av araçları için kullanılan bir terim. Denizel ekosistemler üzerinde, aşırı avcılığın verdiği zararın yanında azımsanmayacak bir baskıya sahip. Birçok bilimsel çalışma, deniz dibinde bırakılan av araçlarının çoğunun doğada çözünmemekle birlikte, pasif olarak avlanmaya devam ettiğini gösteriyor. Hayalet ağların pasif olarak avlanmaya devam etmesi, kullanılan av aracının malzemesine, bulunduğu derinliğe, dip coğrafi yapısına ve hidrodinamik etkenlere göre en az 2 yıl sürmekle beraber bu süre 10 yılı buluyor.

Fotoğraf: Doç.Dr. Adnan Ayaz / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi Hayalet ağ avcıları ağa takılmış bir orfozu kurtarıp özgürlüğüne kavuşturdu

Fotoğraf: Doç.Dr. Adnan Ayaz / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi
Hayalet ağ avcıları ağa takılmış bir orfozu kurtarıp özgürlüğüne kavuşturdu

Su ürünleri avcılığı sırasında kaybedilen ya da kopan av araçlarının denizlerde ve iç sularda avlanmaya devam etmesi olarak adlandırılan hayalet avcılığın oluşturduğu tehdit giderek artıyor. Daha önce UNDP Küçük Destek Programı (SGP) ve Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından desteklenen proje kapsamında yapılan çalışmaların sonucu gösteriyor ki dünyada her yıl 1 milyon deniz kuşu ve 100 binin üzerinde deniz memelisi bu ağlar nedeniyle yaşamını kaybediyor. Çoğunluğu sentetik olan ağ malzemeleri, ağların çürümesi ve kurşundan yapılmış parçaları, deniz canlılarına ve bitki örtüsüne telafisi mümkün olmayan fiziksel ve kimyasal zararlar veriyor. İzmir, Gökova ve İskenderun Körfezlerinde yapılan araştırmalara göre hayalet avcılık nedeniyle bir yıllık ekonomik kayıp yaklaşık 1 milyon TL’yi buluyor. Gökova Körfezi’nde hayalet ağların varlığı ve bir kısmının konumu, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi (SUF) öğretim üyesi Doç. Dr. Vahdet Ünal, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi SUF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Ayaz, Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı ve Doç. Dr. Uğur Altınağaç’ın 2010 yılında alanda yaptığı çalışmalardan  biliniyor. GYK ve AKD, bölgedeki balıkçılardan konumlandırma çalışmalarında destek alarak bilgileri güncel hale getirmiş. Saha çalışmaları farklı aşamalardan oluşuyor. Deniz Karamanoğlu, projenin başından sonuna kadar profesyonel yerel balıkçılardan destek aldıklarını, kendilerinin de rahatsız olduğu bir durum olduğu için yer belirleme çalışmalarında desteklerini esirgemediklerini söylüyor ve ekliyor, İlk iş, bölgedeki balıkçıları bilgilendirmek ve onların bilgi ve deneyimlerine başvurmak. Sonrasında, harita üzerinde balıkçılardan alınan bilgiler, balıkçılar ile birlikte denize çıkarak yerinde teyid ediliyor. Bu işlem, önce denizde nokta işaretleme olarak yapılıyor, sonrasındaysa dalışlar ve ağların tam konumlarının belirlenmesi…Ekibe göre, koruma çalışmalarında alanda yaşayan halkın desteği ve bilgilendirilmesi çok önemli, bu yüzden STÖler kritik bir buluşma noktası ve bilgi kaynağı olma durumunda ki SGP-COMDEKS Projeleri de bunun en önemli göstergelerinden biri.

Fotoğraf: Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi Saha çalışmaları sualtı çalışmaları ve dalış konusunda uzman bir ekip yürüttü

Fotoğraf: Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı / GYK & AKD Hayalet Ağ Arşivi
Saha çalışmaları sualtı çalışmaları ve dalış konusunda uzman bir ekip yürüttü

Hayalet Ağ Avcıları Projesi, COMDEKS Programı’nın Datça’daki projeleri içindeki diğer projelerden ayrı olarak sualtındaki faaliyetleri içeriyor, dolayısıyla daha masraflı, daha farklı niteliklerde insan kaynağı gerektiren ve bir takım riskleri de olan bir iş. İkisi de dalışçı olan Deniz Karamanoğlu ve Derya Yıldırım: “Bu sürede yağışlar devam ettiği için sualtı görüşü çok iyi durumda değildi ve özellikle dalgıçlar için tehdit oluşturuyordu. Bu yüzden dalışlarımızı yaklaşık bir buçuk ay ertelemek zorunda kaldık. Sonrasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Adnan Ayaz, Yrd. Doç. Dr. Deniz Acarlı, aynı üniversitede yüksek lisans öğrencileri olan ve aynı zamanda nefesli dalışta milli takım sporcusu olan Talip İbin ve Ata Aksu’nun da desteği ile temizlik dalışlarımıza başladık. Özellikle Çanakkale’de de benzer bir proje gerçekleştirdikleri için tecrübeleri Gökova’daki çalışmaya hız kazandırdı. Aşağıda ağ olduğunu bildiğiniz bir noktaya daldığınızda risklerin farkında ve acil durumlarda nasıl davranılması gerektiğini bilen bir ekip olması da çok önemliydi. Bu konuda da hiçbir sorun yaşamadık. Proje öncesinde tanışmış olmamamıza rağmen çok uyumlu ve organize bir ekip oluşturduğumuzu söyleyebiliriz.”

Fotoğraf: Deniz Karamanoğlu / GYK & AKD Arşivi Proje süresince yaklaşık 700 metre ağ ve 5000 metre kadar misina toplandı.

Fotoğraf: Deniz Karamanoğlu / GYK & AKD Arşivi
Proje süresince yaklaşık 700 metre ağ ve 5000 metre kadar misina toplandı.

Projeyle, körfezde yaklaşık 5 hektarlık bir alanda ki toplam BKAların alanı 19,14 hektar, bulunan ağlar temizlenerek denizel ortamdan uzaklaştırıldı ve yaklaşık 700 metre ağ ve 5000 metre kadar da misina toplandı.  

Bütünleşik planlama ihtiyacı 

Hayalet Ağ Avcıları Projesi, Gökova Körfezi’nde Deniz Koruma Alanlarının Oluşturulması ve DKKA Projesi gibi çalışmalar üst ölçek planlama çalışmalarının denizel alanları da dikkate alacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Balıkçılık ve ulaşım yanında turizm, enerji üretimi gibi sektörlerin de doğrudan kullandığı denizel alanlar, tüm bu sektörlerin taleplerine cevap verirken aşırı kaynak kullanımı, habitat bozulması, kirlilik vb sorunlarla karşı karşıya kalıyor.  Dolayısıyla kara ve deniz kullanımının yoğun olarak etkileştiği Datça-Bozburun Yarımadası gibi alanlar hem karasal hem de denizel alanların bütünleşik olarak planlanmasına ihtiyaç duyuyor.

 

Datça-Bozburun Yarımadası’ndan yürütülen COMDEKS programı ile ilgili serinin diğer haberleri için:

Sığlası, hurması, makisiyle Datça-Bozburun güvende mi?

Datça’da öncelikli memeli hayvan türleri koruma altında

Bilgi tohumları Datça’da yayılıyor

(Yeşil Gazete)

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.