Manşetİfade ÖzgürlüğüTürkiye

Gezi kararı sonrası adliyeden tek ses: İtiraz etmeyen herkes bu kararın sorumlusudur

0
Fotoğraf: Cansu Acar

Gezi Davası‘nda Osman Kavala‘ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer tüm sanıklara da tutuklama kararı ve 18’er yıl hapis cezası verilmesinin ardından adliye önünde toplanan kalabalık tepki gösterdi.

Siyasiler adliye önünde karara ilişkin ilk açıklamaları yaptı. İlk sözü CHP milletvekili Özgür Özel aldı. Özel, “Bugün bu davada tek bir adamın gönlü yapıldı” dedi ve şöyle devam etti:

“O mahkemeler ki yetkilerini, güçlerini önce kanunlardan ama en üstte anayasadan alırlar. Mahkeme bağımsızlığını yok eden, kuvvetler ayrılığını ayaklar altın alan biri aslında kendinin meşruiyetinin ortadan kaldırıyor.

Adaletin kamını emen bir vampir, biraz daha yaşamaya çalışıyor

“Verilen karar paranoyak yönetim anlayışının, son dönemde düştüğü derin çaresizlikten ötürü, geçmişteki son derece barışçıl kişilerin yaptığı ve sonuç vermiş bir protestoyu şeytanlaştırmanın son noktasıdır. Kan emerek yaşayan bir vampir gibi Türkiye’deki herkesin adalet talebinin kanının emerek biraz daha yaşamaya çalışmaktadır.

Adaletin kanını emen bu vampire hiçbir yapının tek başına gücü yetmez ama hepimiz birden gücü yeter.

Biz birlikte oldukça, biz karşımıdakilerin ne yapmaya çalıştıklarını bildikçe korkmayacağız. Bu saray rejiminin korkak efendileri tir tir titreyecek. And olsun ki bu kumpası kuranlardan, beraat etmiş Gezi’yi yeni yargılama talimatı verenlerden hesap soracağız. And olsun ki Soma‘nın da Gezi’nin de, Ak Parti’nin zulmettiği herkesin hesabını teker teker soracağız.

Birisi masum insanları, çevreci insanları, aydın insanları mahkum etmeye çalıştı. Onların üzerine kapanan mahkeme kapıları, cezaevi kapıları onları mahkum edemez. Gezi özgürdür, Kavala özgürdür. Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan hesap verecektir. And olsun.”

Fotoğraf: Cansu Acar

Bu hüküm sarayda verildi

Özel’in ardından konuşan CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu “Osman Kavala gözaltına alıdığından beri adliyedeyiz” dedi:

Türkiye Cumhuriyeti başsavcısı karar verdi. Erdoğan‘ın anayasal sıfatları var, kendisi TC Cumhurbaşkanı,  başkomutanıdır. Ayrıca Türkiye’nin başsavcısı, baş hakimidir. Hüküm verdiği birinin tahliye olması mümkün değildir. Bu iddianame sarayda yazıldı, hükmü sarayda verildi.

Arkadaşlarımız başı dik cezaevine girecek. Ama çok yakın zamanda davul zurnayla, milyonlarla karşılayarak özgürleştireceğiz onları. Ve herkesten hesap soracağız.”

Kaybedecek korkudan başka hiçbir şey yok  ama ondan vazgeçmezseniz her şeyi kaybedeceksiniz

TİP milletvekili Ahmet Şık, çok öfkeli olduğunu belirterek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bu suç örgütü iktidarda kalmaya devam edebiliyorsa, bu tetikçiler, aymazlıkla utanmazlıkla bu kararların altına imza atabiliyorlarsa bunun sorumlusu kendine muhalif olduğunu söyleyenlerdir. Bugün burayı, bu meydanı doldurabilseydiniz, o kadar rahat o kararı veremeyeceklerdi.

Kaybedecek korkudan başka hiçbir şey yok şu anda ama ondan vazgeçmezseniz her şeyi kaybedeceksiniz.

Hepimizin bir yemin etmesi gerekiyor. O yemin çocuklarımıza, çocuklarımızın geleceklerine, bu ülkenin var olup olmayacağına dair bir yemin, bir söz.

Fotoğraf: Cansu Acar

Eğer bugün karşı çıkmazsanız, haysiyetinizden vazgeçmiş olacaksınız. İktidar zaten haysiyetsiz! Bunlar, çete diyoruz, mafya diyoruz! Buradakilere hakim savcı muamelesi mi yapacağız? Bu yargılamadan ne bekliyordunuz, umutla beklediniz mi? Biliyorduk bu kararı. Ama itiraz etmeyen herkes bu kararın sorumlusudur. Bugünden sonra yaşanacak her ihlalin sorumlusu da hiçbir şeye sesini çıkarmayan, bu sessizlik sarmalına teslim olmuş kendine muhalif diyenlerdir.

Geçen mecliste iktidar vekillerine dedim ki, ‘Aynaya bakın ve kendinize biz nasıl insanlarız diye sorun, acaba ne yanıt vereceksiniz’ dedim. Şimdi iktidar yanlısı olmayanlar da aynaya baksın ve ‘Biz nasıl insanlarız, nasıl yurttaşlarız ki, bu arkadaşlarımızı bu mafyaya teslim ettik’ diye kendine sorsun.

Bu ülkenin sorunları bir avuç insanın sırtına yükleyeceğiniz kadar hafif değil. Herkes elini taşın altına sokacak.

Türkiye halkları bir yol ayrımında

HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu, sözlerine “Ben Erdoğan’a değil, Türkiye halklarına seslenmek istiyorum” diyerek başladı:

“Biz Gezi Parkı‘nı kazandık. Hafızamızı kaybetmeyelim, eğer bu arkadaşlarımız mücadele temeseydi, hep birlikte mücdele etmeseydik Taksim‘in ortasında yine o inşaatlarından olacaktı. Biz kazandık, hazmedemediler. Ne zaman kazansak hazmedemeyecekler.

Biz bir yol ayrıımındayız. Artık bu tercihi yapma zamanındayız. Bizi yıllarca kriminalize etmeye çalıştılar. Şimdi bütün muhalefeti aynı şekilde terörle ilişkilendirmeye çalışıyorlar.

Bu yol ayrımında karar verme zamanıdır: Demokratik, özgür bir Türkiye mi istiyoruz yoksa biat eden yargısıyla, başını kaldıramayan, göz teması bile kuramayan yargıçlarıyla yargılanmaya devam etmek mi istiyoruz?

Biz bunu hak etmiyoruz, Türkiye halkları bunu hak etmiyor.

Her alanda her cenahta siyasi tutsaklara özgürlüğü sağlayacak. Bugün alınan arkadaşlarımız canlarımızdır, suçları Gezi Parkı’nın Gezi Parkı olarak kalmasıdır. Hepimiz oradaydık. Hiçbirimiz korkmuyoruz, yılmayacağız, bunun sözünü veriyoruz.”

Fotoğraf: Cansu Acar

Gezi’nin ortak değerleri kazanacak

Taksim Dayanışması adına konuşan Akif Burak Atlar ise “Bu memleketin demokrasi güçleri olarak bu kararı reddediyoruz” dedi:

“Kimse bizim bu zulmü kabul edeceğimizi düşünmesin. Bilin ki bu günler gelip geçecek. Sonunda biz kazanacağız. Savunduğumuz ortak değerler adına geleceğe sözümüz var. Gezi kazanacak. Gezi’in ortak değerleri kazanacak.”

Arkadaşlarımız esir alındı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV‘ye şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu dava başından bu yana dayanışma içerisinde bir ülke hayalini mahkum etmeyi amaçlıyordu . Bugün aramızdan bazılarını seçip sözde ceza verdiler. 31 mayıs 2013’ten beri buraya defalarca geldik. Yüzlerce belki binlerce Gezici bugüne kadar yargılandı, aralarından bir tane benim bunlarla ilgim yok diyen olmadı. herkes eylemlerinin arkasında durdu, savundu. Bugün uyduruk gerekçelerle tutuklanları, yüz binler olduğu zaman tutuklamaya cesaret edemedi iktidar.

O gün nasıl yan yana geldiysek yine yan yana gelip bizim adımıza esir alınan arkadaşlarımızı en kısa sürede çıkartmalıyız. Bu, Gezi’nin ideallerini paylaşan herkesin ortak sorumluluğu.

Çok üzgünüm, insanlar eşlerinden, çocuklarından ayrılmak zorunda kaldı. Onlara teşekkür ediyorum bu davadakarşılarındaki  dinlemeyen kulaklar bakmayan gözlere karşı büyük bir sabır ve inatla haklılık çizgisini korudular. 

Arkadaşlarımız belki aylarca çocuklarının yüzünü göremeyecek ama bu kararı verenler çocuklarının yüzüne hiçbir zaman bakamayacaklar.

Biz haklı olmaya devam edeceğiz. Bu dava tarihe düşülmüş bir kara lekedir.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.