İfade Özgürlüğüİnsan HaklarıManşetTürkiye

Yeniden yapılan Gezi yargılamasında mahkeme Yargıtay kararına uydu

0

Gezi Davası’nda haklarında verilen 18’er yıl hapis cezaları Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi tarafından bozulan Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve  Mücella Yapıcı’nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılamaları başladı.

Mahkeme, Yargıtay’ın beraat yönündeki bozma kararına uyarak Altınay, Ekmekçi ve Yapıcı halkındaki yurt dışına çıkmama yönündeki adli kontrol kararlarını kaldırdı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, Gezi Parkı eylemlerinde çekilmiş Mobese görüntü kaydının bulunup bulunmadığının sorulmasına karar veren mahkeme, ayrıca 2911 sayılı yasaya muhalefetten sanıklar hakkında açılmış bir soruşturma olup olmadığının da Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulmasını istedi.

Kavala ve Atalay’ın cezaları onandı

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sekiz  sanıklı Gezi Parkı davasında, Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater ‘e  verilen 18’er yıl hapis cezalarını onamış, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Ayşe Mücella Yapıcı hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin ise bozulmasına karar vermişti.

Daire, sanıklar Altınay, Ekmekçi ve Yapıcı’nın eylemlerinin “darbeye teşebbüse yardım” değil “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçu yönünden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmişti.

Can Atalay’ın bireysel başvurusuna ilişkin verilen karar sonrasında Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında krize de dönüşen dosyada, bozma kararı sonrası ilk duruşma görüldü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık ve müşteki avukatları katıldı.

‘Ne pahasına olursa olsun mahkûmiyet’

Duruşmada konuşan Ekmekçi ve Yapıcı’nın avukatı Fikret İlkiz, önceki yargılama aşamasında yaşanılanlara değinerek, süreçte hukuku üstün tutan yaklaşım bir yana kanuniliğin dahi gözetilmediği, ne pahasına olursa olsun mahkûmiyete yönelen bir yargı pratiğine tanık olduklarını söyledi. AİHM’nin Kavala hakkındaki kararı sonrasında Kavala’nın mevcut davadan tahliye edilip casusluk suçlamasından tutuklandığı ve AİHM kararının bu şekilde etkisiz hale getirildiğini hatırlatan İlkiz, AYM ile Yargıtay arasında krize dönüşen sürece de değindi.

İlkiz, AYM’nin Can Atalay hakkında verdiği iki ayrı ihlal kararı sonrasında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa’yı açık ve ağır şekilde ihlal eden bir pratik uyguladığını belirterek, “Bu pratik her türlü hukuksuzluğu aşan, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşu, işleyişi ve düzenlenişinin temelini oluşturan kamu hukuku kavram ve uygulamasını tümden ortadan kaldıran vahim bir tabloyu ortaya koymaktadır” dedi.

‘Sanıkların tamamı beraat etmeli’

Müvekkilleri yönünden verilen bozma kararına da değinen İlkiz, “Ülkenin anayasasızlaştırıldığı, yazılı norm uygulamasının ihtimale dönüştürüldüğü bir ortamda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına ilişkin değerlendirmemiz, gezi davasında müvekkillerimiz dahil sanıkların tamamı bakımından cezalandırılmalarını zorunlu kılan tek bir kanıt dahi bulunmadığı, beraatlarına karar verilmesi gerektiği yönündedir” ifadelerini kullandı.

Duruşma 22 Mayıs 2024, saat 11.10’a ertelendi.

You may also like

Comments

Comments are closed.