Dış Köşe

Geri dönüş yasası -Vahakn Keşişyan

0

Emekli Büyükelçi Volkan Vural’ın geçen ay sarf ettiği sözler, içeriği itibarıyla oldukça sarsıcıydı. Nasıl olmasın? Büyükelçi Ermenileri geri dönmeye ve vatandaşlık hakkı talep etmeye çağırıyordu. Ardından da, Bakan Ömer Çelik’in sözleri geldi. Ama biz onlara değinmeyelim, zira o çağrının muhatabı bizler değiliz, Cumhuriyet döneminde göç edenler.

2008 yılında Türkiye başka bir Türkiye idi, Ermeniler de başka Ermeniler. Van’da karşılaştığımız biri, Ermeni olduğumuzu duyunca yurdumuza geri dönmemiz gerektiğini söylemişti. Üst düzey siyaset erbabının, Vanlının anlayışını paylaşması için aradan beş yıl geçmesi gerekmişti.

Ermeniler bu sürecin bir adım gerisinden geliyorlar; henüz, Anadolu’yu ziyaret edip etmeme konusunu tartışıyorlar. Oysa Türkiye’de düğüm, geri dönmek – yerleşmek – vatandaşlık almak ekseninde konuşuluyor. Ancak her iki grup da yakın geçmişlerine kıyasla büyük bir gelişme kaydetti. Diaspora, iri bir dinozor gibi, yönünü Türkiye’ye dönüyor.

Türkiye anlamalı ki, Ermeniler Türkiye’de mücadele edemeyeceklerinden, yabancı başkentleri mücadele alanına çevirdiler. Bugün, 100. yıldönümünün eşiğinde, Türkiye, soykırım – tanıma – lobi bataklığından kurtulmak istiyorsa, mücadele alanını ülkenin içine doğru çekmek zorunda olduğunu anlamalı. Büyükelçi Vural’ın sözleri, bu yönde kaydedilmiş büyük bir adımdır.

Şüphesiz, Ermeniler de aynı bataklığa batmışlardır. Ermeniler için, haklarını Türkiye’de talep etmek, başka ülkelerde talep etmekten daha elverişlidir. Sonuçta bu süreç iki taraf için de sonu belirsiz bir siyaset oluşturuyor. Kimin daha kârlı çıkacağı, kimin daha iyi bir konuma geleceği belli değil. İyi ama, sorunları taraflarıyla çözmek mi daha doğrudur, yoksa başkaları üzerinden mi? Bugünün gerçekliği, 1915 sürgünü olan Ermenileri de kapsayacak, geniş bir geri dönüş yasasını gerektiriyor. Böyle bir yasa, yukarda andığımız ‘kazanan-kaybeden’ zeminini de bütünüyle değişime uğratacak.

Eğer gerçekten de resmen ve yasayla belirlenmiş bir geri dönüş süreci başlarsa, Ermeniler ne yapacak? Büyükelçi Vural’a göre beş-altı yüz bin Ermeni gelir, ki bu da, kendi hesaplarına göre, Türkiye’nin bütünlüğü ve demografik dengeleri açısından bir tehdit oluşturmaz.

İyi de, Ermeniler gider mi? Ermenilerin bu konuda net iki yanıtı var. İlki, Türkiye siyaseti, 1915’in 100. yıldönümüne hazırlanıyor ve Ermenilerin çabalarını boşa çıkaracak bir tablo oluşturmaya çalışıyor. İkincisi ise; birilerinin dönmesi durumunda, Türkiye onlar üzerinden, Ermeni sorununu çözdüğünü ilan edebilir. Nihayetinde, isteyen, memleketine döndü işte…

Türkiye, Ermenilerin bu karşı yorumlarını engelleyecek bir siyaset yürütmeli diasporaya karşı. Öyle bir siyaset var mı? Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Ermeni diasporasına yönelik yeni tedbirleri, bu siyasetin bir parçası mı? Eğer öyle bir siyaset varsa netleşmeli, sıradan insanların anlayabileceği dile tercüme edilip Ermenilere sunulmalı. Sözler ve vaatler yasalarla desteklenmeli.

 

Mevcut şartlarda Ermenilerin Türkiye’ye yönelik bir siyaseti var mı? Ve eğer Türkiye’de bir geri dönüş yasası kabul edilirse, Ermeniler bu siyasete karşı hangi duruşu benimseyeceklerini şekillendirebildiler mi? Kiliselerin, siyasi partilerin, derneklerin ve bireylerin bir geri dönüş projesi var mı? Eğer varsa, bu niçin net bir şekilde Türkiye’ye iletilmiyor? Doğal olarak bir hak talebi ve soykırımın tanınması çabası var. İyi de, tüm bunları bir geri dönüş yasasının içine koymak mümkün değil mi?

Görünüşe göre iki tarafın da birbirine yönelik netleşmiş bir siyaseti yok. Bu da tüm bunları hukuki ve siyasi bir çerçeve içerisine oturtma imkânı sağlıyor. Acaba müzakereler yoluyla tarafların karşılıklı talepler ve haklara saygı göstererek bir geri dönüş yasası hazırlamaları mümkün değil mi?

Bir sürgün yasasıyla başlayan bu sorun, hem Türkler, hem de Ermeniler için çözüme kavuşmak zorunda. Tekrar belirtelim ki, Ermenilere yönelik bir geri dönüş yasasının zamanı gelmiştir. Türkiye 21. yüzyılın gelişmiş ülkesi olacaksa ve Ermeni sorununu gerçekten çözmek istiyorsa, böyle bir yasa kaçınılmazdır.

Vahakn Keşişyan – Agos

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.