Hafta SonuManşet

Games of Bellek – Seran Vreskala

0

İnsan beyni ve hafızası bilgisayar gibi komutlarla çalışmıyor elbette, bellek dediğimiz şey gizem dolu; onu da bu kadar büyüleyici kılan şey bu! Bir yerde ‘yaşadığımız her şeyi hatırlamak, hiçbir şeyi hatırlamamak kadar sağlıksızdır’ diye bir söz okumuştum, ne kadar doğru bilmiyorum ama her şeyi hatırlayabilen insanlar bana çok şaşırtıcı geliyor; çünkü ben onlar gibi değilim.

Bir gün çocukluğundan beri yaşadığı her şeyi hatırlayabilen bir adam hakkında bir belgesel izlemiştim. Adam 15 yıl evvelki öğle yemeğini nerede ve kiminle yediğini, ne sipariş verdiğini ve üzerindeki kıyafeti ayrıntılarıyla hatırlıyordu. İnanılmaz! Dünyada gerçekten de bebekliklerinden itibaren hayatlarını gün gün, saat saat hatırlayan insanlar mevcut; fakat ne ilginçtir ki bu bir hastalık ve ismi de Hipertimezi. Bana göre bu bir lütuf olduğu kadar da bir lanet; yani insanın yaşadığı her şeyi tüm detaylarıyla hatırlaması gerçekten ürkütücü… Ama benim asıl merak ettiğim, neden bazıları geçmişi daha iyi hatırlarken diğerleri tamamen siliyor? Mesela ben çocukluğumla, okul yıllarımla ilgili çok az şey hatırlıyorum. Sanki yaşadıklarımı sile sile ilerliyorum, bir nevi kendi beynim beni siliyor. Peki bu kadar unutmak normal mi yoksa ciddi bir şeylerin belirtisi mi?

Hadi geçmişi anımsamayı boş verin; bazen dakikalarca daha biraz evvel elimde olan telefonumu ararken buluyorum kendimi. Ya da bir şey almak için girdiğim odadan tamamen başka bir şey yapmış olarak çıkıyorum. Evden çıktığımda anahtar, telefon, cüzdan gibi hayati önem taşıyan araçları aldım mı diye defalarca kontrol ediyorum. Bunların hepsi de size tanıdık geliyorsa beyniniz elden gidiyor ya da hafızam çok kötü diye endişelenmeyin; çünkü bu açıklayamadığımız minik hafıza kayıpları sinir bozucu olsa da bunlar bir hastalık habercisi değil!

Uzmanlara göre bu minik kayıplarımız günlük hayatımızın akışını bozmadığı sürece, endişelenmemize gerek yok. Ben de endişelenmemizi gerektirmeyen bu durumları araştırarak maddeler halinde sıraladım.

Dalgınlık

Arabayı nereye park etmiştim? Ben buraya neden gelmiştim? Birini aramam gerekiyordu ama…

Hemen hemen herkesin başına gelebilen bu tip dalgınlıklar unutmaktan değil de tamamen dikkat eksikliğinden kaynaklanıyor ve bayağı da yaygın. Konsantrasyon eksikliğinden uzun zamandır ziyaret etmediğiniz arkadaşınızın evinin yolunu kaybetmeniz çok normal mesela; asıl normal olmayan 10 yıldır aynı mahallede yaşayıp da evinizin yolunu şaşırmak! İşte o zaman endişelenmeniz gerekiyor.

Bloke olma

Bu tam anlamıyla o sinir bozucu ‘hay Allah, tam da dilimin ucunda’ durumları…

Söylemeye çalıştığınız kelimeyi biliyorsunuz ama ismini hatırlayamıyorsunuz. Bu, genellikle birbirine benzer birkaç bellek fonksiyonunun birbirine karışmasından oluyormuş. 2011’de yapılan bir araştırma, daha yaşlı katılımcıların aynı şeyi hatırlamak için beyinlerinin daha fazla kısmını kullanmak zorunda kaldığını göstermiş. Bu araştırmayı yapan doktora göre herkes hatırlamak için aynı beyin ağlarını kullanıyor olsa da gençler bunu sadece birkaç işlemle yapabiliyorken, yaşlılara bir ordu gerekiyormuş.

Karıştırma

Yaşadığınız bir olayın çoğunu doğru bir şekilde hatırlıyorsunuz ama bazı önemli ayrıntıları karıştırıyorsunuz diyelim.

Mesela aldığınız bir haberin detaylarını net olarak anlatabilirken, haberi aldığınız zamanı ya da mekânı farklı hatırlayabilirsiniz, ki bu bana çok olan durumlardan biri. Bu da belirli zaman ve yerler dahil, anıların oluşmasında çok önemli bir rol oynayan beynin ‘Hipokampüs’ bölgesi ile ilgili imiş. Bilim adamları, 25 yaşından sonra bu bölgedeki sinir hücrelerinin her 10 yılda bir %5’lik bir bölümünün kaybedilmesinden kaynaklandığını söylüyor. Yani tamamen normal bir durum!

Silinme

Beyin yenilerine yer açmak için eski hatıraları süpürürmüş.

Mesela kendinizle ilgili bir dönemi tekrar hatırlamaya kalktığınızda çoğunu unutmuş olabilirsiniz ya da hiç hatırlamayabilirsiniz. Yani son birkaç saat içinde yaptıklarımızı hatırlamak oldukça kolay olmasına rağmen, hafızamız aynı günü birkaç ay ya da yıl içinde tamamen silebilir ya da kırıntılarını bırakır. Her insan için geçerli olan bu ‘kullan ya da at’ durumlarını ise genç yaşlı herkes deneyimliyormuş. Çocukluk döneminizi ya da okul yıllarınızı hatırlayamıyorsanız, endişelenmeyin! Demek ki o yılları sadece kullanıp atmışsınız…

Anımsamaya uğraşma

İş yerinde ya da bir partide biriyle tanıştınız ama tanışalı daha 3 saniye olmasına rağmen ismini hatırlayamıyorsunuz. Ya da şahane bir film izlediniz, ancak ertesi gün bir arkadaşınıza bahsetmek istediğinizde konusu aklınızdan gitmiş bile! Ya da en bilinen haliyle ‘öğlen ne yediğimi hatırlamıyorum’ durumu…

Yaş almak, beyinle nöronlar arasındaki bağlantıların gücünü değiştiriyormuş. Yani gelen yeni bilgiler tekrar edilmediği sürece kısa vadeli belleğe atılıyor. Bir nevi çöp öğütme makinası gibi!

Kafa karışmaları

Bir gerçek var ki, insan olarak aynı anda yapabileceğimiz işlerin sayısı sınırlı ve zaman ilerledikçe de bu sayı daha da azalıyor. Yani aynı anda hem film izleyip hem mesaja cevap verip hem telefonda konuşamıyoruz, ki bu da çok normal bir şey! Ya da makalenizi yazarken işinizi bölen bir telefondan sonra yaptığınıza tekrar odaklanmak çok uzun sürüyor.

Bu konuda yapılan araştırmalar da yaşlandıkça beynimizin odaklamayı sürdürmek için gitgide daha çok çaba harcadığını gösteriyor. Kısaca böyle şeyler yaşıyorsanız endişelenmeye gerek yok ama bir taraftan da yaşlandığımızı da kabul etmemiz gerekiyor.

Kaynak: https://stayingsharp.aarp.org/

 

Seran Vreskala

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.