EnerjiManşet

Fukuşima’nın 3. yılında gazeteci Toshiya Morita İstanbul’daydı

0

Dünyanın en büyük ikinci nükleer kazası Fukuşima nükleer felaketinin yarın üçüncü  yıldönümü. Gazeteci Toshiya Morita, Fukuşima sonrası tanık olduklarını ve hükümetin gizleme poliaitasını İstanbul’da anlattı.

fotoğraf

Morita , Japonya’da Fukuşima nükleer felaketi gerçekleştiğinde, ülkenin batı bölümünde bulunan şehri Kyoto’daydı. 1700 kişiyi öldüren, binlerce kişiyi evinden eden bu nükleer felakette diğer pek çok insan gibi evini felaket mağdurlarına açtı. O günden bugüne de bir nükleer karşıtı aktivist ve bir gazeteci olarak, Fukuşima’da yaşananları, ülkesindeki hükümetin yanlış politikalarını anlatmak ve nükleer konusunda deneyimlerini aktarmak için seminerler veriyor.

Morita, Yeşil Düşünce Derneği ve Nükleersiz projesinin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. İlk durağı olan İstanbul’da bugün bir konferans verdi, bundan sonraki duraklar da Türkiye’nin nükleer mücadelesinin önemli iki durağı, nükleer santral yapılmak istenen Sinop ve radyasyonun etkileriyle mücadele eden İzmir Gaziemir.

“Fukuşima’nın sonuçlarını hükümet saklıyor”

“Bugün yalanlar üzerine konuşacağım” diyerek söze başladı Morita, “2020 Yaz Olimpiyatları’nın yapılacağı Japonya’da hükümet üç konuda yalan söylüyor: Fukuşima nükleer kazasının kontrol altına alındığı , nükleer sızıntının önlendiği ve sağlık tehlikesinin bulunmadığı yönünde yalanlar”

Deprem kuşağında bulunan Japonya’da, reaktörlerin deprem nedeniyle hasara uğradığı, suyun azalması nedeniyle erime olduğunu söyleyen gazeteci, buna rağmen hükümetin sızıntı nedenini deprem değil tsunami olarak gösterdiğini aktardı. “Hem Fukuşima’daki reaktörlerde hem de başka bölgelerde deprem nedeniyle yeni bir kaza olabilir, var olan reaktörler devrilebilir ve yakıtlar dışarı dağılabilir.” diyerek uyardı.

98686_jpg

Her gün 40 bin ton radyoaktif atık

Şu anda Fukuşima’da bulunan dört reaktöre de kimse giremiyor. Ne hükümet görevlileri ne de uzmanlar tehlikenin boyutları hakkında yeteri kadar fikre sahip değil. Denize halen akmakta olan kontamine atık en ciddi tehlikelerden biri:

“Nükleer santralin altında bin ton kadar yeraltı suyu var. Nükleer santralin zemini yüksekteydi fakat santralin suya ihtiyacı olacağı için Tokyo Elektrik zemini suya yaklaştırarak inşa etti. Şimdiki durumda günde 400 ton nükleer yakıtın yeraltı suyuna, oradan da deniz ekarışıyor. Tokyo Elektrik sızıntıyı önlemek için bir tank kurmuş , fakat tankın fonksiyonu kontamine atığı depolamak değil bu yüzden sızıntı devam ediyor. ”

Kendi imkanlarıyla kaçanlara tazminat yok 

Peki nükleer felaketten sonra bölgede yaşayanlara ne oldu? “nükleer köy” olaark tabir edilen, Fukuşima’da yaşayanlar devlet yetkililerinin eliyle tahliye edildi, bu kişilere tazminat da ödendi. Fakat radyasyonun etkisi sadece bu alanla sınırlı değil ve devlet kendi başına kaçmaya çalışanlarla ilgili herhangi bir politikaya sahip değil. Üç senedir yaptıkları eylemlerde kendi başına giden insanlara da tazminat verilmesini talep ediyorlar. Üstüne üstlük devlet tazminat ödenmesini sonlandırmak için insanları “emniyetli” diyerek bölgeye çağırmaya başlamış.

Çocuklarında tiroid kanserinde artış var

Hükümet nükleer felaket sonrası ölümlerin hepsini Fukuşima’yla ilişkilendirmediği gibi geçen üç yıl içinde sağlığa etkileriyle ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmadı. Bağımsız araştırma sonuçlarına göre özellikle çocuklarda görülen tiroid kanseri vakalarında artış var. Normalde çocukta tioid kanseri riski milyonda birken şimdi milyonda 500 den fazlaya ulaştı bu sayı. Yanı sıra, Kalp yetmezliği ve kalp hastalığının felaket öncesi ve sonrası verileri karşılaştırıldığından iki katına çıktığı görülüyor.

Geçen üç senede, ülke çapındaki tüm reaktörler kapatılmış olsa da Morita’nın söylediği kadasıyla, devlet Fukuşima’nın bugünkü ve yarınki etkilerini saklama yönünde bir politikaya sahip. Japonya hükümeti tarafından çıkarılmaya çalışılan “devlet sırrı” kanunu bu gizleme politikasının son halkası olacak. Zira yasa kabul edilirse Toshiya Morita gibi gezetecilerin diğer ülkelerde Fukuşima felaketini anlatmaları suç kabul edilecek.

(Yeşil Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.