Yeşil Gazete olarak 6 Mayıs 2016 tarihli haberimizle nükleer devi Areva’nın 1965 yılından beri Flamanville Le Creusot fabrikasında üretimini yapmakta olduğu reaktörlere ilişkin raporlarda 400 uygunsuzluk olduğunu bildirmiş ve Sinop’ta Fransız Areva ve Japon Mitsubishi konsorsiyumu kapsamında kurulmasına karar verilen nükleer santralin reaktörlerinin bu kusurlu parçaları içerme ihtimaline dikkat çekmiştik.
Bugün gelinen noktada Fransa’da üretilen reaktörlerde çok daha fazla uygunsuzluğun tespit edilmesiyle var olan problemin daha da derinleştiğini görüyoruz. Öyle ki Fransa’da işletilen toplam 58 reaktörden 20’si devreden çıkarılmış olarak ciddi denetim altında.

Fransa’nın Nükleer Güvenlik (ASN) başkanı konuyla ilgili olarak yeni bulguların ortaya çıkması muhtemel olduğu için problemin büyüklüğünü henüz tespit edemediklerini ifade ediyor. Kritik önemdeki nükleer santralin çelik parçalarında tespit edilen dekarbürizasyon (genel olarak çelik yüzeyindeki karbon oranının azalması, malzemenin yüksek ısı ve basınçta kırılmaya müsait hale gelmesi) problemlerinin, Fransa’nın nükleer santral endüstrisini adeta çökerttiği belirtiliyor. Fransa toplam elektrik ihtiyacının üçte ikisini 63,2 GW’lik üretim kapasitesi bulunan nükleer santrallerle karşılamaktaydı.
Uygunsuzlukların oluşturduğu riskin yüksekliği karşısında Fransa Nükleer Güvenlik otoritesi(ASN) nükleer santrallerin güvenliliğinden emin olmak için bir dizi önleyici aksiyon alınmasını istedi. Bu yılın Ekim ayı sonunda çok sayıda yeni uygunsuzluk bulgularının tespit edilmesinin ardından 20 reaktör devreden çıkarıldı ve önümüzdeki haftalarda da başka reaktörlerin devreden çıkarılması bekleniyor.
Bununla beraber Fransız AREVA ve Japon JCFC(Japonya’da Kuzey Kyushu Casting&Forging fabrikası) ortaklığında üretilmiş olan kusurlu parçaların dünyanın pek çok ülkesinde yüksek profilli projelere imza atan EDF (Electricité de France/Fransız Elektrik) tarafından kurulan reaktörlerde kullanılmış olması dünya çapında nükleer santallerin güvenliliğine dair endişeleri de arttırıyor.
Diğer taraftan Japan Times gazetesine göre AREVA ile birlikte JCFC’nin parçalarıyla ilgili olarak da denetimler başlayacak, kısacası yakında JCFC’de Japon Nükleer Güvenlik Otoritesinin denetimleri başlayacak.
***
Oysa 2014 yılında sorunun varlığına dair ilk endişeler belirdiğinde ASN’nin CEO’su Olivier Gupta, Le Monde gazetesine yaptığı değerlendirmelerde “ güvenlik marjlarının geniş olduğunu ve dekarbürizasyonun bir kaza halinde bile güvenliği engellemeyeceğini” ifade etmişti.
Etkileri Dünya çapında hissedilecek
Gelişmelerin neticesinde analistler, Fransa nükleer enerji piyasasının santrallerde ortaya çıkan tasarım hatalarına ve santrallerin yaşlanmasına bağlı olarak gelecekte daha uzun bakım onarım süreçlerine ihtiyaç duyulacağı konusunda uyarıyor. Fransa’daki reaktörler ortalama 30 yaşında bir yandan parçaların eskisine göre sıklıkla değiştirilmesi gerekirken sıkı güvenlik şartları sebebiyle parçaların temininde gecikmeler yaşanabilir ki bu sebeple ASN ilave kontroller yapmak zorunda kalacak. EDF basına verdiği demeçte planlı elektrik kesintilerinin artacağına da işaret etti.
“Güvenlik denetimleri devreden çıkarma süreçleri uzatılarak devam ediyor”
Dünya genelinde nükleer projelere imza atan, Çin, Finlandiya, Belçika ve İngiltere’deki büyük projeleri üstlenmiş olan EDF, Le Crusot ve JCFC nin ortak üretimi olan parçaları kullandığı için çelik parçalardaki dekarbürizasyon probleminin Fransa dışına da yayılmış olduğu değerlendiriliyor.
∗ Sözkonusu çelik parçaların içinde buhar jenaratör kapağı da bulunuyor ki buhar jenaratöründe kapağı soğutma suyu sisteminin bir parçası. Çelik kapaktaki kabon konsantrasyonunda yoğunluk farkına bağlı olarak çeliğin sertlik özelliğini yitirmesi diyebileceğimiz problem parçanın direncini azaltarak yüksek ısıda kırılma ve çatlamalara karşı direncin azalmasına dolayısıyla kırılma ve çatlamalara sebebiyet verebilir. Bu açıdan dekarbürizasyon kritik önem arz ediyor.
Nükleer, Fransız elektrik ağının belkemiğiydi
EDF’in nükleer santralleri Fransa’nın ihtiyacı olan elektriğin %75’ini karşılıyor. Bu santraller Fransa’nın 19 ayrı noktasında. Toplam 58 reaktörün kapasite açılımı ise şöyle: 900MW’lık 34 reaktör, 300 MW’lık 20 reaktör ve 450 MW’lık 4 reaktör.
Ağırlıklı olarak Ekim ayı sonu itibariyle santraller devreden çıkarma, denetim, ve gözden geçirmeler nedeniyle faaliyetlerini sürdüremezken nükleer santrallerden elde edilen elektrik üretimi de azaldı. Örneğin Eylül ayında nükleer santrallerden üretilen elektrik enerjisi en düşük seviyelere indi ki bu rakam Fransız Elektrik Dağıtım Şirketi verilerine göre 26, 6 TWh. Önümüzdeki haftalarda daha fazla nükleer santralin devreden çıkarılması planlandığı üzere sözkonusu rakam daha da düşecek görünüyor. EDF 2016 üretim hedeflerini 395-400Twh’den 380-390 Twh’ye çekerken 2017 için de elektrik üretimini 390-400Twh aralığında tutmayı hedefliyor. Oysa EDF 2005-2015 yılları için öngörülen yıllık üretim miktarını 417Twh olarak açıklamıştı.
Fransa bugün enerji kesintilerini önlemek için enerji ithal ettiği gibi, kömür ve fosil yakıttan elektirik üretimine de döndü. Yeni kabul edilen COP21 karbon emisyon anlaşmasına rağmen bugün Fransa’nın kömür kullanımı son 32 yılın en yüksek rakamlarını veriyor.
Soru işaretleri artıyor
Fransa’nın nükleer enerji krizinin temelinde iki önemli problem var:
İlki, kritik önemdeki çelik parçalardaki dekarbürizasyon problemi ki bu problem buhar jenaratörlerinde kullanılan AREVA tarafından üretilmiş olan parçalara ilişkin. İkincisi ise sahteciliğe uğratılmış, tahrif edilmiş ya da kalite kontrol sonucu tamamlanmamış olan önemli parçalarla bunların raporları hakkında.
Bu konuda ilk olarak problem aslında 2014 yılında Avrupa’nın basınçlı reaktörü(EPR) olan 1,65 GW’lık güç santali Flamanville 3 projesinde tespit edildi ki EDF, bu reaktör tipini İngiltere’deki Hinkley Point C reaktöründe de kullanmayı planlıyor. İlk bulguları, tespit edilen daha başka uygunsuzluklar izledi.
1943 yılına kadar geri giderek yapılması gereken kontroller var
AREVA’nın Le Creusot işletmesinde pek çok parçaya dair yeni soruların ortaya atıldığı iç tahkikat sürecinde yeni uygunsuzluklar da tespit edildi. 2016 Ekim Bloomberg raporuna göre ise AREVA tahrifatın yapıldığı 1943 yılına kadar geri giderek 6000’den fazla nükleer parçaya ait üretim kaydı dahil olmak üzere 9000 adet dökümanı gözden geçiriyor.

2014 yılında Flamanville Nükleer santralinde bazı uygunsuzlukların tespit edilmesini izleyen 6 ay boyunca uygulanan haftalık bakımlar devreden çıkarmalar, üretim kısma, uzun süren elektrik kesintileri ile beraber pek çok soru doğdu. 25 Ekim’de Fransa parlamentosunda ilgili oturumların ardından 27 Ekim günü problemin sanılandan daha derin olduğu anlaşıldı.
Bu yıl Ekim ayı başında kötüleşen durum üzerine bir değerlendirme yapan ASN, EDF’in 5 reaktör için elektrik üretimini durdurarak tespit edilen çelik parçalarda dekarbürizasyon problemine yönelik bazı güvenlik testleri istedi. Testlerin yapılması Kasım ayından Ocak ayına kadar sürecek ve bu denetimler Civaux 1, Fessenheim 1, Gravelines, and Tricastin 2 ve 4 santrallerinin devreden çıkarılmasını gerektirecek.
25 Ekimde Reuters, EDF ve ASN nin Civaux 2, Dampiere 3, and Gravelines 2 nükleer santrallerinin devreye alınmasını ertelediğini duyurdu. Ardından Gravelines 5 Nükleer Santralinde daha fazla uygunsuzluğun tespit edildiği açıklandı.
EDF’in 2016 Haziran ayında yapmış olduğu erken güvenlik testi sayesinde ASN’nin 12 nükleer santralde risk olduğunu açıklayarak buralarda çok sıkı güvenlik önlemlerinin alınmasını şart koşmasıyla durumun son haftalarda kötüleştiği daha iyi anlaşıldı. Ekim ayında alınan önlemleri de yeterli bulmayan ASN, EDF’e testler tamamlanana, parçalar tamir edilene veya yenilenene kadar bu 12 reaktörün devreden çıkarılması talimatını verdi. ASN yetkilisi bu parçaların güvenlik açısından kritik önem taşıdığını “dizayn kalitesi, üretimi ve bakım izleme süreçlerinin de çok önemli”olduğunun altını çizdi. Üretilen buhar jenaratör kapakları 900MW-1450 MW’lık gücü olan 18 reaktörde kullanılmıştı ve 12’sinde yüksek oranda karbon içeren kapaklardan bulunduğu anlaşıldı.
Yaklaşık 10 yıl önce de bugün EDF tarafından inşa edilmekte olan nükleer santrallerde Le Creusot veya JCFC de üretilen parçaların kullanılmasına bağlı olarak tespit edilen bazı kusurların üstü, bunların değiştirilmesi son derece maliyetli ve zaman kaybına sebep olacak türden olduğu için örtülmüştü.

Chevet’in açıklamalarına göre Areva’nın kusur örtme taktiği plan aşamasında ya da inşa sürecindeki 5 diğer EPR için uygulanıyordu. Kusurların örtüldüğü iki reaktörün ikisi Çin’de(biri Taishan) kullanılıyor diğer ikisi ise Hinkley Point C’de kullanılması planlanıyor. Bu parçalardan Calvert Cliffs, Maryland’e kurulması planlanan EPR reaktörü için de üretiliyor.
(EPR) tipi reaktör, basınçlı su reaktörününün(PWR) üçüncü nesil üretimidir. Fransız tasarımı olan EPR tipi reaktörlere ilişkin de fazlasıyla sorun bulunmaktadır. Mart 2011’de Fukuşima felaketine de sebep olan önemli bir tasarım hatası; reaktörün acil durum sistemlerine elektrik gitmemesi durumu ile baş edebilecek donanıma sahip değildir). Daha fazla bilgi için bkz nükleersiz.org raporlar .
Nükleer enerji güvenli değil!
Fakat problemin kalbindeki Le Creusot’a dair kalite kontrolü hakkındaki sorular büyümeye devam ediyor. Gerçekten de araştırmalar derinleştikçe daha fazla problem tespit ediliyor. Uygunsuzluklardan etkilenen parçaların sayısı Nisan ayında 33 iken Eylül ayına gelindiğinde uygunsuzluk bulgu sayısı 87’ye çıktı ki bu parçalar, bugün faaliyette olan farklı nükleer santrallerde kullanılıyor . En başta tespti edilen Flamanville 3 projesinde uygunsuzluk sayısı 2 iken bugün 20’ye çıkmış bulunuyor.
EDF ve AREVA bugün maliyetli bir süreç olan uygunsuz parçaların sebep olduğu hasar durumuyla uğraşırken, ASN temsilcisi şunu söylemekten geri durmuyor:
“Risk alamayız. Bu bir kuraldır. Eğer karbon ayrışımının risklerini bilmiyorsak reaktörleri durum hakkında fikir sahibi olana kadar yani tehlike teşkil etmediğinden emin olana kadar devreden çıkarmak zorundayız” diyor.

“Araştırma boyunca çok daha fazla uygunsuzluk ortaya çıkacaktır”
25 Ekim tarihinde fansa parlamentosunda duruma ilişkin olarak ASN Başkanı Chevet , AREVA’nın Le Creusot işletmesindeki raporlamalarda yer alan uygunsuzlukların tespiti için 1000’den fazla sayfanın incelenmesinin gerektiğini, bunun da iki veya daha fazla yıl tutabileceğini söyledi. “Araştırma boyunca çok daha fazla uygunsuzluk ortaya çıkacaktır” açıklamasında bulundu.
ASN AREVA’nın faaliyetteki EDF reaktörlerinde kendi üretimi olan çelik muhafaza, buhar jenaratörü ve ana pompa sistemini ilgilendiren parçalarda toplam 87 uygunsuzlukla Flamanville 3 ve Gravelines 5 reaktörü için kullanılması planlanan parçalarda 20 uygunsuzluğun olduğunu ortaya koydu. Buna ek olarak denetçiler sevkiyat proseslerinde de uygunsuzluklar buldu. ASN’den bu denetimlere dair yapılan açıklama ise uygunsuzlukların kabul edilmesinin mümkün olmadığı yönünde.
***
Ekim 2016 sonunda ASN aşağıdaki bilgileri doğrulamış oldu.
- Uygunsuzlukların tespit edildiği 6 nükleer santral ve bunların yakında faaliyete geçmesi kabul edilen reaktörleri: Blayais 1, Chinon 1 ile 2, Dampierre 2 ve 4, ile Saint-Laurent-des-Eaux B2.
- Devreden çıkarılması planlanan ve dentlenmekte olan 7 nükleer santral : Bugey 4, Civaux 2, Dampierre 3, Gravelines 2, Saint-Laurent-des-Eaux B1 ile Tricastin 1 ve 3.
- 18 Ocak 2017’den önce kontrollerin yapılması için devreden çıkarılması gereken beş nükleer santral ve reaktörleri: Civaux 1, Fessenheim 1, Gravelines 4, ile Tricastin 2 ve 4.
- Kış aylarında açılmaması planlanan üç nükleer santral : Bugey 5, Gravelines 5, ve Paluel 2.
- Fessenheim 2 nükleer santralinin buhar jenartöründeki alt koruma kabındaki uygunsuzluklara bağlı olarak ASN tarafından kapatılması istendi:
- 31 Mart 2016’da Paluel 2 reaktöründen 465 tonluk buhar jenaratörü sökülürken yaralanmalı iş kazası meydana geldi. İki diğer işçi de psikolojik şoka uğradı Kaynak: ASN
- Paluel 2 mayıs 2015’ten beri bakım sürecinde dolayısıyla devre dışıydı . 31 Marttaki kazadan sonra da bugün hala bakım süreci devam ediyor.
Pınar Demircan
(Powermag, Nukleersiz.org, Yeşil Gazete)