Hafta SonuHaftasonuKültür-SanatManşet

Filmekimi’ne geri sayım başladı

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 18’inci kez düzenlenecek Filmekimi programı belli olmaya başladı. Program, İstanbul’da 4-13 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Bu yıl da saygın festivallerde gösterilmiş, ödüller almış, merakla beklenen yeni yapımları içeren etkinlikte yer alacak bazı filmler şöyle:

Altın Palmiye’li Parazit

 The Host, Snowpiercer ve Okja ile hayran kitlesini daha da genişleten Bong Joon-ho, Parazit ile Cannes’da Altın Palmiye kazanarak yılın en iyi filmlerinden birine imza attı. Parazit, birbirinden derin farklarla ayrılan Park ve Kim ailelerinin hikâyesini anlatıyor. Altın Palmiye kazanan ilk Kore filmi olan Parazit, Güney Kore’de tüm gişe rekorlarını kırarak Temmuz’da toplam 10 milyon izleyiciyi aştı.

Pedro Almodóvar ve Antonio Banderas’dan Acı ve Zafer

Banderas’ın Pedro Almodovar’ı oynadığı Acı ve Zafer, Cannes’da ilgi ve övgüyle karşılanmıştı. Yalnızca başrolündeki Antonio Banderas’a En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandıran performanslarla değil, canlı renklerin öne çıktığı görüntü yönetimi ve güçlü hikâyesiyle etkileyici filmin oyuncu kadrosunda Penélope Cruz, Cecilia Roth ve Leonardo Sbaraglia da yer alıyor.

Almodóvar’ın kendi yaşamından esinlenerek senaryosunu yazdığı ve Banderas’ın Almodóvar’ı canlandırdığı Acı ve Zafer, şaşaalı günleri geride kalmış çok ünlü bir yönetmenin 1960’lardan günümüze yaşamöyküsünü duygusal ve kişisel bir bakış açısıyla anlatıyor.

Albert Serra’dan kışkırtıcı bir film: Liberté

 Albert Serra, 18. yüzyıl Fransa’sını ve dönemin toplumsal karşıtlıklara hayranlığını alışılmadık bir yolla ele aldığı filmi Liberté ile Filmekimi’nde.

Fransa Kralı 16. Louis’nin aşırı ahlakçı hükümranlığından kaçan ve ahlaki kural ve baskıların tümünü reddederek Almanya ormanlarında hazzın peşine düşen bir grup asilzadeyi izleyen Liberté, dünya prömiyerini Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde yaptı ve Jüri Özel Ödülü’nü kazandı.

Bruno Dumont’un müzikal söylence dizisinin son filmi: Jeanne

Bruno Dumont, 2017’de Jan Dark’ın çocukluğunu anlatan Jeanette ile başladığı müzikal söylence dizisine 2019’da Jeanne ile nokta koyuyor.

Cannes’da Belirli Bir Bakış Bölümü’nde Jüri Özel Mansiyonu kazanan Jeanne, önceki filmin kaldığı yerden devam ediyor ve ergen yaşlardaki Jeanne d’Arc’ın İngilizlere karşı savaştıktan sonra kâfirlik suçlamasıyla yargılanışını anlatıyor.  Jeanette’in müziklerini Filmekimi’nde konser veren Igorrr bestelemişti; Jeanne’ın şarkılarıysa Fransa’nın en önemli müzisyenlerinden Christophe’a ait. Görüntü yönetimiyle özellikle öne çıkan filmde Jeanne d’Arc’ı yine Lise Leplat Prudhomme canlandırıyor.

Dans, tutku ve And Then We Danced 

 And Then We Danced, yetenekli dansçı Merab’ın halk dansları ekibine yeni katılan karizmatik bir gence kapılmasını anlatıyor. Merab, baskıcı bir toplumda hem aşkı keşfediyor hem de kendini ve cinselliğini buluyor.

Gürcistan’daki çekimleri gizlilikle yürütülen And Then We Danced, ABBA’dan Robyn’e ve Gürcü halk melodilerine bolca müzik ve nefes kesici dans sahneleriyle dolu.. 1980’lerin dans filmlerinden esinlenen Gürcü asıllı İsveçli Levan Akin’in yönettiği And Then We Danced dünya prömiyerini Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yaptı.

Xavier Dolan’ın Cannes’da yarışan son filmi: Matthias & Maxime

Xavier Dolan’ın Cannes’da yarışan son filmi Matthias & Maxime, Filmekimi’nde gösterilecek. Arkadaşlarının çektiği bir kısa filmde, rol icabı öpüşmek zorunda kalan iki çocukluk arkadaşının değişen ilişkilerini anlatan filmde, Maxime karakterini de Dolan’ın kendisi oynuyor.

Jessica Hausner’in bilimkurgu-gerilim filmi: Little Joe / Küçük Joe

Genetiği oynanmış kırmızı bir çiçek antidepresan salgılayarak insanları mutlu ederken yan etkisi onları tuhaf bir şekilde değiştirir. Kimsenin engel olamadığı bu deney/bitkinin adı da Küçük Joe. Amour Fou ve Lourdes ile hatırlanacak Jessica Hausner’in Cannes’da yarışan yeni filmi, bilimkurgu-dram-gerilim filmi sınırlarında geziniyor. Cannes’da Emily Beecham’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getiren filmin diğer oyuncuları Ben Whishaw, Kit Connor ve Kerry Fox.

The Wild Goose Lake / Güney İstasyonunda Randevu Filmekimi’nde!

Cannes’da ana yarışmada yer alan tek Çin filmi Güney İstasyonunda Randevu neonlar, parlak renkler ve modern görsel tasarımıyla öne çıkan bir polisiye. “Heyecan verici, şiirsel ve ışıl ışıl, Çin usulü bir kara film” sözleriyle övülen Güney İstasyonunda Randevu, peşine hem rakip çeteler hem de polisin düştüğü bir gangsterin kaçış hikâyesini anlatıyor.

Karanlık suç filmleri ve distopya öykülerinden esinlenen yönetmen Diao Yinan’ın İnce Buz, Kara Kömür filmi 2014’te Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanmıştı.

Céline Sciamma’nın dördüncü filmi Portrait of a Lady on Fire

Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü ve Kuir Palmiye’yi kazanan Portrait of a Lady on Fire, yönetmen Céline Sciamma’nın dördüncü filmi. 18. yüzyılda bir ressamın modeliyle aşkını anlatan filmde ressam Marianne’ı Noémie Merlant, model Héloïse’i Adèle Haenel canlandırıyor. Film, Cannes’da büyük övgü topladı. Céline Sciamma’nın yönettiği Tomboy ve senaryosunu yazdığı Kabakçığın Hayatı daha önce Filmekimi’nde gösterilmişti.

Filmekimi biletleri Biletix üzerinden satışa sunulacak. Filmler, program, çizelge ve diğer ayrıntılar Filmekimi’nin resmi internet sitesinde yayınlanacak.

Ayrıntılı bilgi için: filmekimi.iksv.org

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.