2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİKöşe YazılarıManşetYazarlar

Enkazdan moloza

0

Çok insan öldü. Henüz çok azını biliyoruz. Hala yıkılan bina enkazlarının altında 100 bine yakın insan olduğu tahmin ediliyor. TMMOB’a göre daha el değmemiş enkazlar var ve sayısı da hiç azımsanacak düzeyde değil. Aslında hala enkaz alanları cinayet mahalli! Dolayısıyla enkaza moloz muamelesi yapmadan önce konuşulması gereken çok daha ciddi meselelerimiz var.

Konu hakkında hiçbir uzmanlığı olmayan, kulaktan duyma bilgilerle Twitter şaklabanlığı yapanları bir kenara koyarsak aklı başında sağlıklı tüm herkes meselenin moloz meselesine indirgemenin vahim sonuçları olabileceğini zaten söylüyor. Ancak gösteri toplumu her zaman şaklabanları tercih eder, üstelik elle tutulur hiçbir detay bilgi ve öneri de yapmadıkları halde. Hâlihazırda çöpten ve molozdan dolayı birer şantiye alanına dönüşen şehirlerin hafriyat molozu problemini hiç hatırlamayıp birden etkileşim verilen bir dönemde afet bölgelerinin moloz sorununu dile getirmelerinin altında etkileşim kasıp biraz daha nasıl takipçi elde ederimden başka bir amaç olmadığı açık. Koca bir şehir enkaz alanıyken, tek bir sağlam yapı neredeyse kalmamışken ve ortalık yapılan çalışmalardan kaynaklı yönetilemeyen çöp probleminden dolayı kırılıyorken bir anda altında binlerce insanın bedeninin bulunduğu enkazı moloz olarak değerlendiren ve bol bol goygoy içeren paylaşımlar yapmanın başka ne anlamı olabilir ki? Enkazın yarattığı problemin erişilemeyen bedenler olduğu açıkken olayı moloz problemine indirgemek hiç iyi niyetli değil.

1999, yeniden…

1999 depreminde de benzer bir süreç yaşanmıştı. O zaman daha asbest, atık, çöp gibi meselelere olan duyarlılık bu kadar yüksek değildi. Çok az enkaza müdahale edilebilmiş ve uzun süre deprem alanları ceset kokusuyla hafızalarda yer edinmişti. Daha sonra enkaz moloza dönüşmüş ve kaldırılan molozlarla birlikte ismi sadece kayıtlarda olan binlerce cansız beden moloz yığınları arasında hafriyat sahalarına çürümeye terk edilmişti.

Dönemin siyasal İslamcı “muhalif sesi” ancak şimdinin muktediri Yeni Şafak Gazetesi bu durumu “Şehirler Ölüm Kokuyor” başlığıyla vermişti. Resmi sayılar 5840 kişinin kaybolduğunu söylüyordu. İşte bu sayı molozlarla beraber hafriyat sahalarına nakledilmişti. Yaz aylarıydı ve hava oldukça sıcaktı. Enkaz altında kalıp ya hemen ölen ya da yardım gitmediği için ölenlerin cesetleri, çok hızlı kokuştuğu için bu sorunu ortadan kaldırmak için tüm enkaz 5840 kişiyle birlikte kaldırılmıştı.

Şimdi aynı şey tekrar edecek gibi görünüyor. Enkaz görüntülerinin yaratacağı öfkenin berhavası ancak enkazın bir an önce ortadan kaldırılmasıyla mümkün. Ortaya yayılacak ölü kokusu ancak böyle toptan kaldırılabilir. Yoksa zihni sinir depremcinin söylediği gibi enkaza çamaşır suyu ve kireç serpilemeyeceğine göre yapılacak ilk iş enkazı moloza dönüştürüp bir anda ticari bir faaliyet konusu yapmak. İşte moloz ve etkileri konulu söylemlerin dolaşıma girmesinin nedeni bu! Aynı hızı enkaz arama ya da yardım organizasyonunda göremiyorken moloz kaldırma işinde görüyor olmak herhalde tesadüf değil. Çünkü enkaz moloza dönüştüğünde artık mekanik cansız ve gri renkli malzemeler yığınından bahsediyor olacağız. Bir de artık biliyoruz ki bir ihale ülkesiyiz ve bu iş de birilerine ihale edilecek. O ihaleyi alanların bu işi nasıl yapacaklarını belirleyen yönetmelikler de çıkaracağız ve ilk birkaç hafta bunları sıkı da kontrol edeceğiz. Ancak sonra herkes normal yaşantısına dönmeye devam edince enkazdan moloza geçiş hızından dolayı gri beton yığınları arasında kalanların ölmüş bedenlerinin kopmuş uzuvlarının kepçe dişlerine takıldığı görüntüleri sosyal medya hesaplarından öğreneceğiz. Bunların olacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok. Umarım yanılırım.

Yeni şahlanış: Betonun yükselişi

Bunların olmaması için tüm bedenlerin enkazdan çıkartılması ve enkazların tek tek incelenmesi gerekiyor. Ancak durum ne yazık ki bunun olmayacağının işaretlerini veriyor. Kısa bir süre sonra tüm enkazların incelendiğini artık arama kurtarma faaliyetlerinin devam edilmesine lüzum olmadığını duyacak gibiyiz. Sonra bir seferberlik hareketi ile yeni bir şahlanış hareketine girme süreci. Betonun yeniden yükselişi! İnşaat ya Resul Allah! Ardından açıklanacak kayıp sayısı. Kayıp demek ölüm demek değil. Bir şey kaybolunca ölmüş olduğunu idrak edemiyorsunuz. Bu nedenle Gölcük depremindeki ölü sayısına kayıpların sayısı eklenmemiş. Onlar ayrı bir istatistik olarak duvara asılmıştı.

Tüm enkazlardan tüm bedenler çıkartılır ise işte ondan sonra molozun nasıl kaldırılması ve ne yapılması gerektiğini de elbet konuşabiliriz. Hatta işin uzmanları bunları ofislerinde elbette hazırlasın. Ancak moloz için yer arama çalışmalarına şimdiden başlamak, enkaz nedir, kirletici nedir buna dair Google bilgisiyle söyledikleri tezvirattan öte olmayan şaklabanların birbirlerini takdir eden, tebrik eden, güzelleyen ilgi yağmacılığına prim verecek şekilde yapmak izansızlıktır.

Ayrıca daha henüz enkazdan kurtulanların hayatlarını devam ettirirken oluşan çöplerin yönetimine dair bile elle tutulur bir girişim oluşturulamamışken, tüm deprem bölgeleri tek kullanımlık plastik çöplüğü görüntüsü verirken, enkaz-moloz ilişkisine dair atıp tutulanlar yaklaşımın vahametini de gözler önüne seriyor. Çünkü hafriyat moloz ilişkisine dair söylenenlerin ve verilen reflekslerin onda birinin ortaya çıkan hafriyat dışı kirliliğe dair verilmemiş olması yaklaşımdaki art niyeti ve kötü kokuların da işareti gibi. Altında binlerce cansız beden bulunan enkazlar, hiçbir gözünü para bürümüş moloz tüccarının dedektörlü altın arama ya da ortaya çıkacak kıymetli atık aç gözlülüğüne kurban edilemez, edilmemeli.

You may also like

Comments

Comments are closed.